2471
ankaragücü'nde patlama yaptığı sezon hangi "büyük" takımda oynayacağına dair papatya falları bakılan abimiz. galatasaray'ı tercih etmesinin bedelini de uyduruk bir kupa maçı sonrası verdiği örnekte grip ilacından dolayı bazı değerler farklı olmasına rağmen zorla ceza verdirilmesiyle ödemiştir. eski açık sarı desene belgeselinin bir yerinde "herkes iyiydi, biz de iyi oynayınca yıldız olup çıktık" demiştir. kariyerinin en net tasviri de o cümledir. kariyer olarak zirvede olduğu birinci fatih terim döneminde emre-okan-suat-hagi'li orta sahada ona uygun bir rol yoktu. lucescu'nun gelişiyle kanatta rüştünü ispatlama başladı. özellikle kadronun da değişip galatasaray'ın o dört sezondaki düzenini bıraktığı 2001-2002 sezonunda iyice ön plana çıktı. üzerine 2002 dünya kupasında da kaldığı yerden devam edince hakikaten dünya starı mertebesine yükseldi. ancak tarihte ilk defa yaşanan bir temponun yorgunluğu ikinci fatih terim döneminde onu çok zorladı. zaten ilk döneminde de fatih terim'in sık sık uyardığı ya da kesik attığı bir oyuncuydu, topla oynamayı fazla sevmesinden dolayı. 2003 yazında hala piyasası varken avrupa'da hangi takıma imza atacağı tartışılırken yönetim kurulu toplantısına girip boş mukaveleye imza atıp çıkmıştır. 2005-2006 şampiyonluğunda hem saha içi hem saha dışında, 2007-2008 şampiyonluğunda ise saha dışında çok büyük katkı vermiştir. ne yazık ki futbol kariyeri kulübede kafası göbeğinin üzerine düşüp uyuyakalan bir abi olarak, efsanevi(!) hamburg maçında bir yıllık diz sakatlığından sonra sahaya atılıp kapalının önünden fezaya yolladığı iki orta ve bir deplasman karşılamasında taraftarın üzerine attığı laptop ile bitmiştir. üçüncü ve dördüncü fatih terim dönemlerinde teknik ekipte yer almıştır. iki dönem arasında atıldığı yorumculuk kariyeri ise "topu elle kaleye götürseler üç kere götüremezler" dediği izlanda'nın milli takıma 3 tane yuvarladığı 9 eylül 2014 izlanda türkiye maçı sonrası apar topar bitmiştir...
bugün gülerek anılan "oğlum hasan, sakatmışssın" anektodu ise galatasaray kariyerinin bir başka özetidir. adana'da doğmuş, büyümüş ve oralarda kalmış bir insandır. dünya starı olabilecekken bir ya da iki adım daha atamamıştır kendini geliştirecek enstrümanları ya da şansı bulamadığı için. avrupa futbol tarihine geçebilecek bir kanat oyuncusu da olabilirdi, o "hasan şaş'ım hasan şaş'ım fenere girsin başın" tezahüratı ve her derbide çıkardığı olaylar ile anılmayı becerebildi malesef...
bugün gülerek anılan "oğlum hasan, sakatmışssın" anektodu ise galatasaray kariyerinin bir başka özetidir. adana'da doğmuş, büyümüş ve oralarda kalmış bir insandır. dünya starı olabilecekken bir ya da iki adım daha atamamıştır kendini geliştirecek enstrümanları ya da şansı bulamadığı için. avrupa futbol tarihine geçebilecek bir kanat oyuncusu da olabilirdi, o "hasan şaş'ım hasan şaş'ım fenere girsin başın" tezahüratı ve her derbide çıkardığı olaylar ile anılmayı becerebildi malesef...