12170
son zamanlarda favori bir deyimim var; gün içinde aralıksız aklıma geliyor, cuk diye yerine oturuyor.
"eşeğini dövemeyen semerini dövermiş"
cengiz yönetiminin fatih terimle bütün olayı bu. bir kaşık suda boğup gönderemedikleri için cezayı belhanda'ya kesmişler. maç sonu röportajını canlı dinlemiştim, tercüman bu kadar detaylı çevirmemişti yanılmıyorsam. yöneticiler bu zeminle ilgilenmeli filan deyip bırakmışlardı. yeminli tercümeyi okudum, ilk kez belhanda'yı beğendim hatta hocanın neden sevdiğini de sonunda anladım. dümdüz, korkusuz bir adammış belli ki. ayrıca ruh hastası o başka konu, geçmişte değinmiştim.
velhasıl kendisiyle birlikte takımın iç dengeleri, yönetime rağmen şampiyon olmak isteyen taraftar/oyuncu sinerjisi, yıkıcı davranmamak için elinden geleni yapıp dokuz kez yutkunan fatih terim filan da gitmiştir. sizlere tavsiyem, şampiyonluğu filan bırakın. maçlarda, ropörtajlarda oyunculara bakın. özellikle donk, feg, arda'ya iyi bakın.
şampiyonluk yarınlara kaldı ama çok heyecanlı bir film başlıyor.
"eşeğini dövemeyen semerini dövermiş"
cengiz yönetiminin fatih terimle bütün olayı bu. bir kaşık suda boğup gönderemedikleri için cezayı belhanda'ya kesmişler. maç sonu röportajını canlı dinlemiştim, tercüman bu kadar detaylı çevirmemişti yanılmıyorsam. yöneticiler bu zeminle ilgilenmeli filan deyip bırakmışlardı. yeminli tercümeyi okudum, ilk kez belhanda'yı beğendim hatta hocanın neden sevdiğini de sonunda anladım. dümdüz, korkusuz bir adammış belli ki. ayrıca ruh hastası o başka konu, geçmişte değinmiştim.
velhasıl kendisiyle birlikte takımın iç dengeleri, yönetime rağmen şampiyon olmak isteyen taraftar/oyuncu sinerjisi, yıkıcı davranmamak için elinden geleni yapıp dokuz kez yutkunan fatih terim filan da gitmiştir. sizlere tavsiyem, şampiyonluğu filan bırakın. maçlarda, ropörtajlarda oyunculara bakın. özellikle donk, feg, arda'ya iyi bakın.
şampiyonluk yarınlara kaldı ama çok heyecanlı bir film başlıyor.
