1034
nedense geleceğini kendimin geleceğiyle koşut olarak parlak görmediğim ülkemiz.
ülkemizin en büyük sorunu ülke insanının kalitesiz olmasıdır. bu kalitesiz ifadesi çok ama çok hafif, bunun yerine sunturlu ve cuk diye oturacak ifadeler kullanmak da mümkün ancak her istediğimizi söyleyemiyoruz bazen.
her geçen gün vahşet, cinayet, taciz, tecavüz, gasp, yolsuzluk, tahrik gibi nice nice rahatsız edici olaylar artarak yaşanmakta. kadınlar öldürülmekte, insanların can ve mal güvenliği korunaklı olmaktan çıkmaktadır. kimi insanlar fikir beyan ettiğinden ötürü yahut genel siyasi iradeden aksi yönde siyaset yapmaya çalıştığı için terörist ilan edilip hapse atılmakta ve yıllarca iddianame bile hazırlanmadan tutuklu kalmaktadır. muktedirler kendi koydukları kanunları, anayasa maddelerini ayaklar altına alıp hukuki güvenliği yerle yeksan etmektedirler.
insanların canına, malına, huzuruna, güvenliğine zarar veren kişiler infaz düzenlemesi adı altından affedilip topluma karışmakta, kadınların şiddete uğramasını önleme amacıyla taraf olunmuş istanbul sözleşmesi ve 6284 sayılı kanun tartışılmakta. gerçi bu düzenlemeler de bir işe yaramıyor, düzenleme nedir ki? kâğıtlara yazı yazmak neyi etkileyebilir ki orada yazanlar uygulanmadıktan sonra?
ülkemiz benim nazarımda ne yazık ki her geçen gün kabili telif olmayacak bir noktaya gidiyor. toplum insanlığını kaybetmiş gibi görünüyor, tepki yok, bıçak sokulsa kan akmayacak bir duruma gelindi gibi. kimse birbirini sevmiyor, sevgililer, eşler, analar, babalar, çocuklar birbirini öldürüyor.
keşke bir yerlerde bir umut belirse.
ülkemizin en büyük sorunu ülke insanının kalitesiz olmasıdır. bu kalitesiz ifadesi çok ama çok hafif, bunun yerine sunturlu ve cuk diye oturacak ifadeler kullanmak da mümkün ancak her istediğimizi söyleyemiyoruz bazen.
her geçen gün vahşet, cinayet, taciz, tecavüz, gasp, yolsuzluk, tahrik gibi nice nice rahatsız edici olaylar artarak yaşanmakta. kadınlar öldürülmekte, insanların can ve mal güvenliği korunaklı olmaktan çıkmaktadır. kimi insanlar fikir beyan ettiğinden ötürü yahut genel siyasi iradeden aksi yönde siyaset yapmaya çalıştığı için terörist ilan edilip hapse atılmakta ve yıllarca iddianame bile hazırlanmadan tutuklu kalmaktadır. muktedirler kendi koydukları kanunları, anayasa maddelerini ayaklar altına alıp hukuki güvenliği yerle yeksan etmektedirler.
insanların canına, malına, huzuruna, güvenliğine zarar veren kişiler infaz düzenlemesi adı altından affedilip topluma karışmakta, kadınların şiddete uğramasını önleme amacıyla taraf olunmuş istanbul sözleşmesi ve 6284 sayılı kanun tartışılmakta. gerçi bu düzenlemeler de bir işe yaramıyor, düzenleme nedir ki? kâğıtlara yazı yazmak neyi etkileyebilir ki orada yazanlar uygulanmadıktan sonra?
ülkemiz benim nazarımda ne yazık ki her geçen gün kabili telif olmayacak bir noktaya gidiyor. toplum insanlığını kaybetmiş gibi görünüyor, tepki yok, bıçak sokulsa kan akmayacak bir duruma gelindi gibi. kimse birbirini sevmiyor, sevgililer, eşler, analar, babalar, çocuklar birbirini öldürüyor.
keşke bir yerlerde bir umut belirse.