22
akp iktidarına futboldaki adaletsiz kadrolaşma ve uygulamalarının oy kaybettirebileceğini ikaz eden slogan..
öncelikle belirtmek isterim bu bir siyasi yazı değildir, ona oy verin buna vermeyin yazısı hiç değildir.
sadece bazı veriler üstünden giden bir incelemedir.
galatasaray, bu ülkenin en başarılı kulübü olup,
türkiye'de en çok taraftar sayısına sahiptir.
çeşitli ciddi anketler sonucu bu oran toplam %25-27 civarındadır.
onu izleyen fb ile arasında %2-5 civarı bir fark vardır.
yaş aralıklarına gelecek olursak..
söz konusu galatasaraylı oran 80 sonrası
doğumlululardan sonra zaman aralıklarına göre
, %35-50 civarında ezici bir üstünlük göstermektedir.
üstelik galatasaray'ın bu üstünlüğü ülke çapındadır.
ayrıca yurt dışında ki türklerde bu oran daha da yüksektir.
partilerin oy oranlarına bakıldığı zaman
akpnin en az oranda oy aldığı ve kan kaybettiği
aralık 30 yaş altıdır. yani her yıl eklenen 18 yaş grubunda
(ki en %35-50 kendini galatasaraylı diye tanıtıyor)
akp teknik olarak, oran bazında geriliyor.
bu gerilediği yaş aralığında , galatasaraylı diye kendini tanımlayanların bir çoğunda
iktidar tarafından seçilmiş fbli ve bjkli federasyon yöneticilerinin
galatasaray'a haksızlık yaptığı hissiyatı mevcut.
kaldı ki eskiden beri , muhafazakar grubun çekirdeğini oluşturan imam hatip
mezunlarında (kuruluşundaki gül baba hikayesindeki manevi yan dolayısıyla)
galatasaraylı oranı hep fazlaydı.
futboldaki saçmalıklardan ötürü,
safları sıkı tutarak kaybetmemeye çalıştıkları
çekirdek kitleyi de üzüyorlar.
ayrıca yeni dönem rakip genç siyasetçilerde
akşener ve demirtaş galatasaraylı .
imamoğlu ve mansur yavaş ise ,
3 büyükler dışında bir takıma sempati beslemekle beraber
bu konuda tarafsız gözüküyorlar.
yani kazanmaları gereken genç güruha bu bakımdan da daha çok hitap ediyorlar.
tabii ki insanların çoğu tuttukları takıma göre oy vermezler
ama kararında bu faktörün de etkili olduğu
geleceğe dair umutları azalan
sayısı önemli oranda olan gençler de mevcut.
yani herşey kötü, iş yok , evden çıkamıyoruz
biraz galatasarayı seyredip kafayı dağıtalım diye ekran karşısına geçenler
nihat ö. ve serdar tatlı organizasyonunda cücü, meler, palabıyık, ulusoy
saçmalıklarını izliyor. eninde sonunda toplumsal gerilimi arttırıyor.
bunun politik etkisinin olmayacağını iddia etmek ''aptallık''.
yüzlerce, binlerce danışman mevcut iktidara destek veren,
nasıl hiç biri bunu göremiyor, söylemiyor'' anlaşılır gibi değil.
ayrıca uluslararası arenada türk futbolu en kötü olduğu döneme giriyor.
milli takım çok geriledi, avrupa kupalarında da şampiyon takımımız dahi önelemelerden
geçmek zorunda. 5-15 milyonluk ülkelerin gerisinde kaldık.
rahmetli doğan'dan sonra akp iktidarı futbol yapılanmasında
büyük hatalar yapmaktadır.
bunun bedeli politik olarak oldu, daha da olacak.
aydınlar, tüpçü, nihat özdemir ve onların oluşturdukları kurullar
ile yönettikleri tff,
oy, enerji,itibar ve kaynak kaybettirmektedir.
öncelikle belirtmek isterim bu bir siyasi yazı değildir, ona oy verin buna vermeyin yazısı hiç değildir.
sadece bazı veriler üstünden giden bir incelemedir.
galatasaray, bu ülkenin en başarılı kulübü olup,
türkiye'de en çok taraftar sayısına sahiptir.
çeşitli ciddi anketler sonucu bu oran toplam %25-27 civarındadır.
onu izleyen fb ile arasında %2-5 civarı bir fark vardır.
yaş aralıklarına gelecek olursak..
söz konusu galatasaraylı oran 80 sonrası
doğumlululardan sonra zaman aralıklarına göre
, %35-50 civarında ezici bir üstünlük göstermektedir.
üstelik galatasaray'ın bu üstünlüğü ülke çapındadır.
ayrıca yurt dışında ki türklerde bu oran daha da yüksektir.
partilerin oy oranlarına bakıldığı zaman
akpnin en az oranda oy aldığı ve kan kaybettiği
aralık 30 yaş altıdır. yani her yıl eklenen 18 yaş grubunda
(ki en %35-50 kendini galatasaraylı diye tanıtıyor)
akp teknik olarak, oran bazında geriliyor.
bu gerilediği yaş aralığında , galatasaraylı diye kendini tanımlayanların bir çoğunda
iktidar tarafından seçilmiş fbli ve bjkli federasyon yöneticilerinin
galatasaray'a haksızlık yaptığı hissiyatı mevcut.
kaldı ki eskiden beri , muhafazakar grubun çekirdeğini oluşturan imam hatip
mezunlarında (kuruluşundaki gül baba hikayesindeki manevi yan dolayısıyla)
galatasaraylı oranı hep fazlaydı.
futboldaki saçmalıklardan ötürü,
safları sıkı tutarak kaybetmemeye çalıştıkları
çekirdek kitleyi de üzüyorlar.
ayrıca yeni dönem rakip genç siyasetçilerde
akşener ve demirtaş galatasaraylı .
imamoğlu ve mansur yavaş ise ,
3 büyükler dışında bir takıma sempati beslemekle beraber
bu konuda tarafsız gözüküyorlar.
yani kazanmaları gereken genç güruha bu bakımdan da daha çok hitap ediyorlar.
tabii ki insanların çoğu tuttukları takıma göre oy vermezler
ama kararında bu faktörün de etkili olduğu
geleceğe dair umutları azalan
sayısı önemli oranda olan gençler de mevcut.
yani herşey kötü, iş yok , evden çıkamıyoruz
biraz galatasarayı seyredip kafayı dağıtalım diye ekran karşısına geçenler
nihat ö. ve serdar tatlı organizasyonunda cücü, meler, palabıyık, ulusoy
saçmalıklarını izliyor. eninde sonunda toplumsal gerilimi arttırıyor.
bunun politik etkisinin olmayacağını iddia etmek ''aptallık''.
yüzlerce, binlerce danışman mevcut iktidara destek veren,
nasıl hiç biri bunu göremiyor, söylemiyor'' anlaşılır gibi değil.
ayrıca uluslararası arenada türk futbolu en kötü olduğu döneme giriyor.
milli takım çok geriledi, avrupa kupalarında da şampiyon takımımız dahi önelemelerden
geçmek zorunda. 5-15 milyonluk ülkelerin gerisinde kaldık.
rahmetli doğan'dan sonra akp iktidarı futbol yapılanmasında
büyük hatalar yapmaktadır.
bunun bedeli politik olarak oldu, daha da olacak.
aydınlar, tüpçü, nihat özdemir ve onların oluşturdukları kurullar
ile yönettikleri tff,
oy, enerji,itibar ve kaynak kaybettirmektedir.