1027
büyük bir kısmımızın doğduğu ve yaşamını sürdürdüğü ülke.
barda filminin güzel sözlere sahip şarkısı vardır.
iyiler kazanır kötülükler kazınır dediler
mutlu olmak için mutlu etmek yeter dediler
küçükken bize dürüst olmak öğretildi. çalışmamız, kitap okumamız ve vatana / millete hayırlı evlat olmamız söylendi. tanım olarak x kuşağındayım. teknoloji öncesi zamanda büyüdüm. not olarak düşüyorum.
çabaladık. belli bir yaştan sonra insanın kafasına dank ediyor. bu öğrenme eğrisi kişiye göre değişken. bir bakıyorsunuz, hak yiyen, başkalarının sırtına binenlerin saltanatını görmeye başlıyorsunuz. bir bakıyorsunuz size öğretilenlerin genel gerçeklerle bağdaşmadığının farkına varıyorsunuz. yok ben bir şeyler yaparım, mutlaka karşılık alırım diye bekliyorsunuz. çoğu zaman bu gelmiyor. tek yapılacak şey edilgen bir şekilde adalet beklemeye kalıyor. ya burada, ya da inancınıza bağlı olarak öbür dünyada.
burası spor içerikli bir platform. bir vatandaş olarak tek isteğim hayatın her alanında adaletli bir sistem olması. bu iş hayatında olabilir, bir futbol maçında veya bir sinema filminin oyuncu seçiminde. iltimasların hakim olduğu ülke gelişmez, anlık toz pembe başarılar kazanır ve bir fırtınada kaybolur gider.
çok şey yazarım da, insan bir noktadan sonra kendini de ifade etmeyi bırakıyor. bu sözlerim mevcut futbol yapısına özgü söylenmiş olarak kabul edilmesin. bu her şey için geçerli. eğer galatasaray'ın karşısında bir anadolu takımının hakkı yeniyorsa, onun hakkının verilmesini de savunmalıyız. yoksa kendi kumumuzda oynamaya devam eder, birbirimizi pofpoflayarak ego tatmini yapmaya topluca devam ederiz.
barda filminin güzel sözlere sahip şarkısı vardır.
iyiler kazanır kötülükler kazınır dediler
mutlu olmak için mutlu etmek yeter dediler
küçükken bize dürüst olmak öğretildi. çalışmamız, kitap okumamız ve vatana / millete hayırlı evlat olmamız söylendi. tanım olarak x kuşağındayım. teknoloji öncesi zamanda büyüdüm. not olarak düşüyorum.
çabaladık. belli bir yaştan sonra insanın kafasına dank ediyor. bu öğrenme eğrisi kişiye göre değişken. bir bakıyorsunuz, hak yiyen, başkalarının sırtına binenlerin saltanatını görmeye başlıyorsunuz. bir bakıyorsunuz size öğretilenlerin genel gerçeklerle bağdaşmadığının farkına varıyorsunuz. yok ben bir şeyler yaparım, mutlaka karşılık alırım diye bekliyorsunuz. çoğu zaman bu gelmiyor. tek yapılacak şey edilgen bir şekilde adalet beklemeye kalıyor. ya burada, ya da inancınıza bağlı olarak öbür dünyada.
burası spor içerikli bir platform. bir vatandaş olarak tek isteğim hayatın her alanında adaletli bir sistem olması. bu iş hayatında olabilir, bir futbol maçında veya bir sinema filminin oyuncu seçiminde. iltimasların hakim olduğu ülke gelişmez, anlık toz pembe başarılar kazanır ve bir fırtınada kaybolur gider.
çok şey yazarım da, insan bir noktadan sonra kendini de ifade etmeyi bırakıyor. bu sözlerim mevcut futbol yapısına özgü söylenmiş olarak kabul edilmesin. bu her şey için geçerli. eğer galatasaray'ın karşısında bir anadolu takımının hakkı yeniyorsa, onun hakkının verilmesini de savunmalıyız. yoksa kendi kumumuzda oynamaya devam eder, birbirimizi pofpoflayarak ego tatmini yapmaya topluca devam ederiz.