13
yanımızdan ayrılıp cennete göçeli tam 14 sene olmuş nur yüzlü dedemin. o da babam gibi, benim gibi gönülden bağlıydı galatasaray'a. daha ufacık çocukken, ailesi onu galatasaray lisesi'ne yazdırmış yatılı olarak. o çatı altında okurken tanışmış galatasarayla. o günden itibaren ölene kadarda sarı-kırmızı yaşamış hayatı. hayattaki tek erkek torununada daha bebekliğinden itibaren aşılamış galatasaray sevgisini,büyüklüğünü,asaletini...işte o adam ile ilgili hatırladığım son karelerden biride, ölümünden 3 sene önce 1993 yılında, ali sami yen'de oynanan manchester united maçı'ndandır. (bkz: 3 kasım 1993 galatasaray manchester united maçı). yanılmıyorsam rahmetli ile beraber izlediğim son maçlardan biriydi. bilindiği üzre ilk maçta galatasarayımız tarih yazmış ingiltere'de manchester'a 3 gol birden atıp avantajlı bir skorla evine dönmüştü. rövanş maçı zorlu geçicekti. bunu biliyorduk. bir solukta izlemiştik maçı babam ve dedemle beraber. son dakikalarda manchester united bastırdıkça bastırıyordu, bizde kapandıkça kapanıyorduk. işte tam o dakikalarda dedeme baktım ve kalp hastası olan dedemin kalp haplarını leblebi gibi birer birer ağzına attığını gördüm. benimle beraber bunu gören babamsa dedeme ; 'baba napıyorsun? ölüceksin' dedi. dedemde dönüp 'bırak evlat, biz bu ingilizler'i eleyelimde varsın ben öleyim' diye cevabı yapıştırmıştı. şimdi, seneler sonra, biri bana dönüp, 'oğlum sen manyak mısın? bir futbol takımı için bu kadar üzünülür mü/sevinilir mi?' diye sorduğunda, kafamı gökyüzüne dikip bir selam çakıyorum rahmetli dedeme. nur içinde yat...