19621
birçoğumuz gibi ben de gelmeni istemedim. vaktinde bu kadar sevildiğin yerde birden hiç istenmemek eminim çok zordur da vaktinde çok sevdiğin birine gelme demek de kolay değildi.
hani hagi’nin frikikten attığı gol var ya, hah işte o gole sevinen top toplayıcı çocuk aslında bizdik lan. sıra arkadaşımdı, 9-b’den özcan’dı, 9-f’den osman, mahalleden gökhan’dı, bendim. hagi’yi en güzel yerden izledin, belki konuştun, belki de saçlarını okşadı senin ama inan hiç kıskanmadık. yalan yok çok imrendik. oralarda bi yerlerde bizim hayalimizi yaşayan biri vardı, senin adına mutlu olduk. mleda maçında helal olsun dedik, kaptanlık verdiler gurur duyduk. evin küçük çocuğu gibiydin. ama çok yanlış yaptın, fatih hocaya bile yanlış yaptın. sonra o seni affetti, biz de affettik saydık. affettik dediysek gönlümüze aldık demedik haa. hakkını vereyim şimdiye kadar çok iyi idare ettin. bozma sakın kendini. şunu unutma; bir yanlışın bütün doğrularını götürecek. aynı pisagor’un adalet kupası gibi. yapacağın ufacık bir yanlış kupanın içindeki bütün doğruları silecek.
son zamanlarda birkaç yayınına denk geldim. futbolu takip ettiğin ve ona kafa yorduğun belli. belki fatih hoca da sana el verecek kim bilir. bu düşünceye bile hazırladım kendimi. 6-7 ay önce seni takımda görmek istemezken şimdi fatih hoca sonrası senin kulübeye geçme ihtimaline itiraz etmiyorum. bu görev için aslında fazlaca artın var. bi kere kimsede olmayan bir özgeçmişe sahipsin, sonra fatih terim, simeone, luis enrique gibi üst düzey teknik adamlarla çalıştın, futbolu seviyorsun ve en az bizler kadar galatasaraylısın. ayrıca bir avrupa kupası finalini kazanmanın ve kaybetmenin ne olduğunu da en yakından tecrübe ettin. ama bunlar yetmez. kesinlikle duygularına hakim olacaksın. misal hakemin yakasına yapışmayacak, ayakkabı fırlatmayacak ya da bir kadıköy galibiyetinde sevinçten ağlamayacaksın. kenarda dağ gibi duracaksın ki sahadaki aslanlar senden güç kuvvet alsın. sonra hitabet. nasıl söylediğin de en az ne söylediğin kadar önemlidir. sen galatasaray gibi konuşacaksın onlar dinleyecek. bol bol oku. iletişim, psikoloji, tarih ne bulursan. eğer o göreve geleceksen hazır gel. dedik ya, hata yapma lüksün yok. sana ikinci kez inananlara tekrar ihanet etme.
bu arada bi teşekkürü de hak etmedin değil koca kafa. en az bartuğ kadar gedson’a sahip çıktığın, oğulcan ve taylan’ı prenslerim diye etiketlediğin, tek başına oturan etebo’yu kolundan tutup sahaya götürdüğün, momo31’le gol sevinci çalıştığın, soso ve belhanda’yı ağzından çıkacak iki lafa bakacak duruma getirdiğin, muslera döndükten sonra kaptanlık bandını sorun etmediğin, kerem’i yüreklendirdiğin, ömer’i ezdirmediğin, sahadaki adaletsizliğe isyan ettiğin ve en çok da bu zor zamanda hem saha içi hem de saha dışında fatih hocaya destek olduğun için.
ulan arda söyleyecek ne çok şeyim varmış sana. belki bi gün oturur çay içeriz senle. sen sami yen’i, hagi’yi, kewell’ı, büyük kaptanı, fatih hocayı falan anlatırsın bana, ben de seni gönlüme aldım mı almadım mı onun muhasebesini yaparım.
hani hagi’nin frikikten attığı gol var ya, hah işte o gole sevinen top toplayıcı çocuk aslında bizdik lan. sıra arkadaşımdı, 9-b’den özcan’dı, 9-f’den osman, mahalleden gökhan’dı, bendim. hagi’yi en güzel yerden izledin, belki konuştun, belki de saçlarını okşadı senin ama inan hiç kıskanmadık. yalan yok çok imrendik. oralarda bi yerlerde bizim hayalimizi yaşayan biri vardı, senin adına mutlu olduk. mleda maçında helal olsun dedik, kaptanlık verdiler gurur duyduk. evin küçük çocuğu gibiydin. ama çok yanlış yaptın, fatih hocaya bile yanlış yaptın. sonra o seni affetti, biz de affettik saydık. affettik dediysek gönlümüze aldık demedik haa. hakkını vereyim şimdiye kadar çok iyi idare ettin. bozma sakın kendini. şunu unutma; bir yanlışın bütün doğrularını götürecek. aynı pisagor’un adalet kupası gibi. yapacağın ufacık bir yanlış kupanın içindeki bütün doğruları silecek.
son zamanlarda birkaç yayınına denk geldim. futbolu takip ettiğin ve ona kafa yorduğun belli. belki fatih hoca da sana el verecek kim bilir. bu düşünceye bile hazırladım kendimi. 6-7 ay önce seni takımda görmek istemezken şimdi fatih hoca sonrası senin kulübeye geçme ihtimaline itiraz etmiyorum. bu görev için aslında fazlaca artın var. bi kere kimsede olmayan bir özgeçmişe sahipsin, sonra fatih terim, simeone, luis enrique gibi üst düzey teknik adamlarla çalıştın, futbolu seviyorsun ve en az bizler kadar galatasaraylısın. ayrıca bir avrupa kupası finalini kazanmanın ve kaybetmenin ne olduğunu da en yakından tecrübe ettin. ama bunlar yetmez. kesinlikle duygularına hakim olacaksın. misal hakemin yakasına yapışmayacak, ayakkabı fırlatmayacak ya da bir kadıköy galibiyetinde sevinçten ağlamayacaksın. kenarda dağ gibi duracaksın ki sahadaki aslanlar senden güç kuvvet alsın. sonra hitabet. nasıl söylediğin de en az ne söylediğin kadar önemlidir. sen galatasaray gibi konuşacaksın onlar dinleyecek. bol bol oku. iletişim, psikoloji, tarih ne bulursan. eğer o göreve geleceksen hazır gel. dedik ya, hata yapma lüksün yok. sana ikinci kez inananlara tekrar ihanet etme.
bu arada bi teşekkürü de hak etmedin değil koca kafa. en az bartuğ kadar gedson’a sahip çıktığın, oğulcan ve taylan’ı prenslerim diye etiketlediğin, tek başına oturan etebo’yu kolundan tutup sahaya götürdüğün, momo31’le gol sevinci çalıştığın, soso ve belhanda’yı ağzından çıkacak iki lafa bakacak duruma getirdiğin, muslera döndükten sonra kaptanlık bandını sorun etmediğin, kerem’i yüreklendirdiğin, ömer’i ezdirmediğin, sahadaki adaletsizliğe isyan ettiğin ve en çok da bu zor zamanda hem saha içi hem de saha dışında fatih hocaya destek olduğun için.
ulan arda söyleyecek ne çok şeyim varmış sana. belki bi gün oturur çay içeriz senle. sen sami yen’i, hagi’yi, kewell’ı, büyük kaptanı, fatih hocayı falan anlatırsın bana, ben de seni gönlüme aldım mı almadım mı onun muhasebesini yaparım.