2005
kendisinin ücretinde yapılacak makul bir düzenlemenin son derece doğal olduğu futbolcumuzdur. ayrıntılı bir şekilde açıklamaya çalışalım. ayrıca gomis veya tarık çamdal sözleşmeleriyle de kıyaslayabiliriz bu durumu.
öncelikle taylan 20 yaşında değil, kendisi 26 yaşında. ve bundan sonraki kontratı son ciddi kontratı olacak. eğer bir oyuncu 17-20 yaş aralığında değilse, oyuncunun maaşı ve bonservisi arasında her zaman belirli bir oranda korelasyon olması gerekir ve vardır. mevcut maaşı problemli değil diyorsak isteyebileceğimiz bonservis de yıllık alacağının maksimum 10 misli civarında olabilir, orta seviye futbolcularda genel kabul bu şekildedir. bu da 3-4 milyon euro civarıdır ki sanırım kimse taylan'ı 4 milyon euro'ya satmaz.
gelelim kötü oynayınca maaş düşüyor mu argümanına, ilk söyleyişte mantıklı gibi olsa da bu da son derece anlamsız bir düşüncedir. kontratlardaki sabit ücretler, oyuncu tek bir maç oynamasa bile alacağı minimum ücretlerdir bunun azaltılması zaten işçi, işveren hukukuna aykırıdır. beğenmezseniz kontrat bitiminde uzatmazsınız olur biter.
bir oyuncu maaş yapılanması olarak yedek ve rotasyon oyuncu maaşı ile takıma katılmışsa ve bunun çok üzerinde sürekli performans vermişse bunun ödüllendirilmesi son derece doğaldır. ticaret hayatında da bir satış personeli beklenenin çok üzerinde satış yaparsa, maaşı değişmese bile prim dilimi çok ciddi anlamda değişir.
bir diğer boyut takım içi maaş dağılımı ve yeni genç oyuncuların motivasyonudur. eğer sizin en çok forma giyen ilk on bir oyuncunuz, yedeğin yedeğinden daha düşük ücret alırsa bu organizasyonun içinde pek çok sıkıntı doğurabilir. burada kıyaslamayı feghouli, belhanda sözleşmelerinden de yapmıyorum, onlar eski dönemin akıl dışı kontratları. emre akbaba, şener, etebo, halil dervişoğlu, emre kılınç sözleşmelerine göre bile taylan'ın kontratı düşük kalmıştır. oyuncu her ne kadar karakterli olsa da her maç canını dişine takarken, kupadan kupaya oynayan bir adamdan az alırsa mutsuz olur.
ayrıca minimal kontratla gelen bir genç oyuncu veya altyapı oyuncusu performans verdiğinde ödüllendireceğini bilmezse, menajerleri ilk fırsatta yurtdışına transferlerini gerçekleştirir ve buna kimse kızamaz.
taylan'ın bu yıl sonu itibariyle küresel ederi, en az 700-800 bin euro'dur, taylan örneğinde oyuncunun aldığı maaş düşüktür. oyuncu avrupa orta sıra takımlarının hepsinden bu kontratı alabilir. türkiye'den ise bunun iki mislini alabilir. o yüzden bu kontrat kulüp lehine dengesizdir, emre akbaba'da kulüp aleyhine dengesiz olduğu gibi.
gomis örneğine gelince, kendisi zamanında son derece iyi bir sözleşmesi olmasına rağmen zam istemiştir bunlar taban tabana farklı. gomis ederinin karşılığını galatasaray'da alıyordu, daha profesyonel yaklaştı daha fazla istedi, reddettik ve sattık. o kariyerinin sonunda bir futbolcu olarak bunu rahatlıkla yapabilir ayrıca bize de zarar oluşturmaz. yıllık maliyetinin üzerine elden çıkardık ve konu kapandı.
taylan'ın kontratında yapılcak 100-150 bin euro'luk düzenleme adildir, akılcıdır, profesyonelcedir, gereklidir ve finansal koşullar olarak da uygundur. oyuncuya değerinden fazlası verilmemelidir ancak altta kalınarak motivasyonu da öldürülmemelidir.
öncelikle taylan 20 yaşında değil, kendisi 26 yaşında. ve bundan sonraki kontratı son ciddi kontratı olacak. eğer bir oyuncu 17-20 yaş aralığında değilse, oyuncunun maaşı ve bonservisi arasında her zaman belirli bir oranda korelasyon olması gerekir ve vardır. mevcut maaşı problemli değil diyorsak isteyebileceğimiz bonservis de yıllık alacağının maksimum 10 misli civarında olabilir, orta seviye futbolcularda genel kabul bu şekildedir. bu da 3-4 milyon euro civarıdır ki sanırım kimse taylan'ı 4 milyon euro'ya satmaz.
gelelim kötü oynayınca maaş düşüyor mu argümanına, ilk söyleyişte mantıklı gibi olsa da bu da son derece anlamsız bir düşüncedir. kontratlardaki sabit ücretler, oyuncu tek bir maç oynamasa bile alacağı minimum ücretlerdir bunun azaltılması zaten işçi, işveren hukukuna aykırıdır. beğenmezseniz kontrat bitiminde uzatmazsınız olur biter.
bir oyuncu maaş yapılanması olarak yedek ve rotasyon oyuncu maaşı ile takıma katılmışsa ve bunun çok üzerinde sürekli performans vermişse bunun ödüllendirilmesi son derece doğaldır. ticaret hayatında da bir satış personeli beklenenin çok üzerinde satış yaparsa, maaşı değişmese bile prim dilimi çok ciddi anlamda değişir.
bir diğer boyut takım içi maaş dağılımı ve yeni genç oyuncuların motivasyonudur. eğer sizin en çok forma giyen ilk on bir oyuncunuz, yedeğin yedeğinden daha düşük ücret alırsa bu organizasyonun içinde pek çok sıkıntı doğurabilir. burada kıyaslamayı feghouli, belhanda sözleşmelerinden de yapmıyorum, onlar eski dönemin akıl dışı kontratları. emre akbaba, şener, etebo, halil dervişoğlu, emre kılınç sözleşmelerine göre bile taylan'ın kontratı düşük kalmıştır. oyuncu her ne kadar karakterli olsa da her maç canını dişine takarken, kupadan kupaya oynayan bir adamdan az alırsa mutsuz olur.
ayrıca minimal kontratla gelen bir genç oyuncu veya altyapı oyuncusu performans verdiğinde ödüllendireceğini bilmezse, menajerleri ilk fırsatta yurtdışına transferlerini gerçekleştirir ve buna kimse kızamaz.
taylan'ın bu yıl sonu itibariyle küresel ederi, en az 700-800 bin euro'dur, taylan örneğinde oyuncunun aldığı maaş düşüktür. oyuncu avrupa orta sıra takımlarının hepsinden bu kontratı alabilir. türkiye'den ise bunun iki mislini alabilir. o yüzden bu kontrat kulüp lehine dengesizdir, emre akbaba'da kulüp aleyhine dengesiz olduğu gibi.
gomis örneğine gelince, kendisi zamanında son derece iyi bir sözleşmesi olmasına rağmen zam istemiştir bunlar taban tabana farklı. gomis ederinin karşılığını galatasaray'da alıyordu, daha profesyonel yaklaştı daha fazla istedi, reddettik ve sattık. o kariyerinin sonunda bir futbolcu olarak bunu rahatlıkla yapabilir ayrıca bize de zarar oluşturmaz. yıllık maliyetinin üzerine elden çıkardık ve konu kapandı.
taylan'ın kontratında yapılcak 100-150 bin euro'luk düzenleme adildir, akılcıdır, profesyonelcedir, gereklidir ve finansal koşullar olarak da uygundur. oyuncuya değerinden fazlası verilmemelidir ancak altta kalınarak motivasyonu da öldürülmemelidir.
