1014
ülke dinamikleri ile beraber futbolunun da şirazesinin kaydığı canım ülkemdir. iğneyi kendine çuvaldızı başkasına batır demişler.
galatasaray yönetimi, bu kötü iklimin oluşmasında tepkisizlikleri yüzünden sorumludur. hep vardı ama özellikle fatih hocanın 4. döneminden itibaren gerçekten çok tehlikeli bir şekilde takımımızın sinir uçlarıyla baştan ayağa oynadılar. yönetim ise bu konuda suçlu. her açıklamada, "böyle demeleri beni üzdü, ben olsam demem, iyi niyetlerine güveniyorum, beyaz sayfa, saygılıyız..." gibi konuşmalarıyla rakiplerine bizi indirebilirsiniz mesajı verdiler.
gelelim başkasına...
bir kere yıllardır başakşehir pompalaması 2019-2020 sezonunda meyvesini verdi. artık oradan el ayak çekildi/çekilmek zorunda kalındı. şimdi diğer şımarıkta sıra... fenerbahçe...
koç grubunu arkasına alan ali koç, çeşitli bağlantılarını! kullanarak her yeri etki altına almayı başardı. ali koç'un sadece kişisel serveti 700 milyon dolar. forbes en zengin 100 kişi sıralamasında aileden 8 kişi listeye girdi.
sadece bunlar mı? elbette hayır bunun daha doğuş grubu(ferit şahenk) var. ki kendisi türkiye'nin en zengin 3. kişisi.
limak holding(nihat özdemir), çok göze batmasa da yıldız holding(murat ülker)... liste bu şekilde uzar gider...
normal bir ülkede, liyakatin esas alındığı bir ülkede yukarıdaki sayıların, taraftarı olduğu kulübün geliri ile bir alakası olmaz. ama bizde öyle değil.
fenerbahçe var olan tüm bu güçleri kullanmaya, kullandırmaya çalışıyor.
https://twitter.com/...622140891398144?s=20
verdiğim linkteki flood biraz uzun ama bilgilendirici bir flood.
diğer taraftan bjk ve amigoları var. amigoları sosyal medyadan itibar suikastlarını yapmakla meşgulller. yönetimleri ise küçük ama mide bulandırıcı cinsten. en basitinden ali koç'un babası kulübe çok yakın, üstelik beko gerçeği var.
diğer istanbul takımları olan başakşehir'in durumu zaten herkesçe biliniyor.
karagümrük sahipli bir takım ve tek amacı daha fazla kar edebilmek. bunun için başındaki adam olan süleyman hurma, youtube'da story box kanalında her şeyini satarak bu işe girdiğini söylüyor. amacım komplo teorisi üretmek değil; sadece durumu ortaya koymaya çalışıyorum.
kasımpaşa ise yıllardır bir şekilde ligde tutunmuş, sene başında skora çok büyük katkı yapan oyuncusunu limitler yüzünden fenerbahçe'ye bedava verdiğini açıklayan bir kulüp. karagümrük ile durumları benzer olsa da siyasi ayağı da olan bir kulüp. elbette ciner grubu göksel gümüşdağ kadar siyasette görünen bir adam değil. ancak biz sözleşmesinin bitimine 6 ay kala aytaç'ı bile alamadık onlardan; varın gerisini siz düşünün.
bir de trabzonspor var. örneğin alanyaspor biz salih'i istediğimizde, biz büyük takımlara oyuncu yetiştiren bir kulüp değiliz demişken, bakasetas'ı 3 milyon euro'ya sattı. burada hepimiz biliyoruz, eğer biz isteseydik 6-7'den kapıyı açarlardı.
bundan sonraki söyleyeceklerim biraz sözlük ilgi alanı dışında olabilir ancak söylemem lazım.
ülkemizde anayasa'dan önce denetimin sert bir şekilde yerleşmesi lazım. bunu insanların keyfine bırakamayız; daha önceki bir yazımda da belirttiğim gibi ahlaki evrede daha çok gerideyiz. bu ancak devlet yoluyla olabilir. şu an için olması mümkün gözükmese de, umudunu yitirmeyen insanlar olarak bir gün muhakkak bu ülkeye liyakatin, adaletin, hukukun üstünlüğünün, kuvvetler ayrılığının olduğunu göreceğimize inanıyorum.
galatasaray yönetimi, bu kötü iklimin oluşmasında tepkisizlikleri yüzünden sorumludur. hep vardı ama özellikle fatih hocanın 4. döneminden itibaren gerçekten çok tehlikeli bir şekilde takımımızın sinir uçlarıyla baştan ayağa oynadılar. yönetim ise bu konuda suçlu. her açıklamada, "böyle demeleri beni üzdü, ben olsam demem, iyi niyetlerine güveniyorum, beyaz sayfa, saygılıyız..." gibi konuşmalarıyla rakiplerine bizi indirebilirsiniz mesajı verdiler.
gelelim başkasına...
bir kere yıllardır başakşehir pompalaması 2019-2020 sezonunda meyvesini verdi. artık oradan el ayak çekildi/çekilmek zorunda kalındı. şimdi diğer şımarıkta sıra... fenerbahçe...
koç grubunu arkasına alan ali koç, çeşitli bağlantılarını! kullanarak her yeri etki altına almayı başardı. ali koç'un sadece kişisel serveti 700 milyon dolar. forbes en zengin 100 kişi sıralamasında aileden 8 kişi listeye girdi.
sadece bunlar mı? elbette hayır bunun daha doğuş grubu(ferit şahenk) var. ki kendisi türkiye'nin en zengin 3. kişisi.
limak holding(nihat özdemir), çok göze batmasa da yıldız holding(murat ülker)... liste bu şekilde uzar gider...
normal bir ülkede, liyakatin esas alındığı bir ülkede yukarıdaki sayıların, taraftarı olduğu kulübün geliri ile bir alakası olmaz. ama bizde öyle değil.
fenerbahçe var olan tüm bu güçleri kullanmaya, kullandırmaya çalışıyor.
https://twitter.com/...622140891398144?s=20
verdiğim linkteki flood biraz uzun ama bilgilendirici bir flood.
diğer taraftan bjk ve amigoları var. amigoları sosyal medyadan itibar suikastlarını yapmakla meşgulller. yönetimleri ise küçük ama mide bulandırıcı cinsten. en basitinden ali koç'un babası kulübe çok yakın, üstelik beko gerçeği var.
diğer istanbul takımları olan başakşehir'in durumu zaten herkesçe biliniyor.
karagümrük sahipli bir takım ve tek amacı daha fazla kar edebilmek. bunun için başındaki adam olan süleyman hurma, youtube'da story box kanalında her şeyini satarak bu işe girdiğini söylüyor. amacım komplo teorisi üretmek değil; sadece durumu ortaya koymaya çalışıyorum.
kasımpaşa ise yıllardır bir şekilde ligde tutunmuş, sene başında skora çok büyük katkı yapan oyuncusunu limitler yüzünden fenerbahçe'ye bedava verdiğini açıklayan bir kulüp. karagümrük ile durumları benzer olsa da siyasi ayağı da olan bir kulüp. elbette ciner grubu göksel gümüşdağ kadar siyasette görünen bir adam değil. ancak biz sözleşmesinin bitimine 6 ay kala aytaç'ı bile alamadık onlardan; varın gerisini siz düşünün.
bir de trabzonspor var. örneğin alanyaspor biz salih'i istediğimizde, biz büyük takımlara oyuncu yetiştiren bir kulüp değiliz demişken, bakasetas'ı 3 milyon euro'ya sattı. burada hepimiz biliyoruz, eğer biz isteseydik 6-7'den kapıyı açarlardı.
bundan sonraki söyleyeceklerim biraz sözlük ilgi alanı dışında olabilir ancak söylemem lazım.
ülkemizde anayasa'dan önce denetimin sert bir şekilde yerleşmesi lazım. bunu insanların keyfine bırakamayız; daha önceki bir yazımda da belirttiğim gibi ahlaki evrede daha çok gerideyiz. bu ancak devlet yoluyla olabilir. şu an için olması mümkün gözükmese de, umudunu yitirmeyen insanlar olarak bir gün muhakkak bu ülkeye liyakatin, adaletin, hukukun üstünlüğünün, kuvvetler ayrılığının olduğunu göreceğimize inanıyorum.
