15971
galatasaray'da melo ile kurduğu tandemde başarılı olmuş ex orta saha futbolcusu. melo'dan sonra yokları oynadı. garip olan şu ki melo gittikten sonra frikiklerde de saçmaladı. resmen güçten düştü, şut çekeceği yerde kaleciye adeta pas atar oldu. buna mukabil bir de 'geri pas selçuk' diye bir lakap takıldı kendisine ki bu isim kendisine fevkalade yakışıyordu. bir de doğum günlerinde pasta kesmeleri vardı.
trabzonspor kariyeri dahil totalde 3 buçuk sene top oynamış adam türk futbol tarihinin en iyi yerli futbolcusu ilan ediliyor. yetmiyor bir de galatasaray'ın efsanesi ilan ediliyor. hayreti mucip.
sabri sarıoğlu benim gözümde kendisinden daha efsanedir. ama bugün esamesi okunmaz. neden? çünkü karizması yok. halbuki 2006'daki zor şartlar altında aldığımız şampiyonlukta sabri'nin de imzası vardı. üstelik takımın en parasız dönemiydi bu dönem.
selçuk galatasaray'da 2 sene kusursuz oynadı. ama sadece bu kadar. onun takımda olduğu kalan yıllarda orta sahamızın defansif anlamda paspas olduğu, ofansif meziyetlerimizin de yerle yeksan olduğunu çok çabuk unutanlar var.
nam-ı diğer 'geri pas xelçuk!'
not: bu entry hiç kimseye bir cevap mahiyetinde değildir. binaenaleyh bu entry bir cevap mahiyetinde bile değildir.
edit: sözlükteki selçuk fetişine hiçbir zaman anlam veremeyeceğim. 3-5 sayfa öncesinde ilk 11'de sahaya çıkıyor diye kufredilen ve insanı maç izlemekten soğutan futbolcudan nasıl efsane oluyor anlamıyorum. sanırım buradaki birçok kişi 2011'de başladı galatasaray'ı takip etmeye. sırf galatasaray'a geliş şekli sebebiyle efsane ilan edilmiş. emre akbaba'nin heykeli dikilsin o zaman.
trabzonspor kariyeri dahil totalde 3 buçuk sene top oynamış adam türk futbol tarihinin en iyi yerli futbolcusu ilan ediliyor. yetmiyor bir de galatasaray'ın efsanesi ilan ediliyor. hayreti mucip.
sabri sarıoğlu benim gözümde kendisinden daha efsanedir. ama bugün esamesi okunmaz. neden? çünkü karizması yok. halbuki 2006'daki zor şartlar altında aldığımız şampiyonlukta sabri'nin de imzası vardı. üstelik takımın en parasız dönemiydi bu dönem.
selçuk galatasaray'da 2 sene kusursuz oynadı. ama sadece bu kadar. onun takımda olduğu kalan yıllarda orta sahamızın defansif anlamda paspas olduğu, ofansif meziyetlerimizin de yerle yeksan olduğunu çok çabuk unutanlar var.
nam-ı diğer 'geri pas xelçuk!'
not: bu entry hiç kimseye bir cevap mahiyetinde değildir. binaenaleyh bu entry bir cevap mahiyetinde bile değildir.
edit: sözlükteki selçuk fetişine hiçbir zaman anlam veremeyeceğim. 3-5 sayfa öncesinde ilk 11'de sahaya çıkıyor diye kufredilen ve insanı maç izlemekten soğutan futbolcudan nasıl efsane oluyor anlamıyorum. sanırım buradaki birçok kişi 2011'de başladı galatasaray'ı takip etmeye. sırf galatasaray'a geliş şekli sebebiyle efsane ilan edilmiş. emre akbaba'nin heykeli dikilsin o zaman.