277
rakibin bize karşı ekstra konsantre olacağı, maça gereğinden fazla anlam yükleyeceği için elbette ki zor geçmeye aday, 24. hafta karşılaşmamız. hakem atamalarının, eyyam (var olan gerçeklere göre değil, durum veya gidişata göre üretilen öncüller üzerine inşa ve rasyonalize edilmiş yeni doğru) tehlikesi açısından olumsuz olduğu da bir gerçek. katılıyorum. ancak beliren bu olumsuz havaya tahammülüm yok.
geçen yıl kadıköy'e giderken 20 yıl 3 aydır kazanamıyorduk. hiç şansımız yoktu. şimdi de cüneyt çakır yönetiminde son bilmem kaç derbide kazanamamışız, gol atamamışız. seneye de onyekuru'suz hiç kazanamamışız diye başlarız artık. sonra fatih hoca emekli olur, 32 yıldır fatih hocasız kazanamıyoruz diye karalar bağlarız.
böyle boş kuruntular, batıl inançlar, korelasyon taşımadığı halde birbiriyle ilişkilendirilmeye çalışılan farklı gerçeklikler, 60-70 kuşağında kaldı arkadaşlar. bırakalım artık bunları. sen oyununu rakibe kabul ettirmeye odaklan, şut açısı ara, defansında boş adam, boş alan bırakma. konsantre ol. hakem bir atağını avantaj oynatmaz da keser, bir şutuna pasif ofsayt çalar, bir kafa topuna itme verir, dördüncüde golü bulursun. sonra da 3 puanı alır dönersin. en fazla stadı yakarlar. istediği kadar koç olsun, ülkenin (neredeyse monarşik) cumhurbaşkanı fenerliyken bu koçtan koyundan korkmanın gereksiz olduğunu düşünüyorum. adamın oy moy işlerinden vazgeçip, kafasının atıp "kapattım lan cimbom'u. bundan sonra hep şampiyon fener. zuahahahahaha" demesine bakar (tamam abarttım ama nasıl bir ortamda yaşayıp oldukça başarılı olabildiğimizi vurgulamak istedim). istediklerimizi o veya bu sebeple sahaya yansıtamazsak da, yenilir, döneriz. dünyanın sonu değil. o zaman da yanlışlarımızı kabul edelim. analiz edelim. tüm suçu cücü beye atmayalım.
allah yardımcımız olsun!
geçen yıl kadıköy'e giderken 20 yıl 3 aydır kazanamıyorduk. hiç şansımız yoktu. şimdi de cüneyt çakır yönetiminde son bilmem kaç derbide kazanamamışız, gol atamamışız. seneye de onyekuru'suz hiç kazanamamışız diye başlarız artık. sonra fatih hoca emekli olur, 32 yıldır fatih hocasız kazanamıyoruz diye karalar bağlarız.
böyle boş kuruntular, batıl inançlar, korelasyon taşımadığı halde birbiriyle ilişkilendirilmeye çalışılan farklı gerçeklikler, 60-70 kuşağında kaldı arkadaşlar. bırakalım artık bunları. sen oyununu rakibe kabul ettirmeye odaklan, şut açısı ara, defansında boş adam, boş alan bırakma. konsantre ol. hakem bir atağını avantaj oynatmaz da keser, bir şutuna pasif ofsayt çalar, bir kafa topuna itme verir, dördüncüde golü bulursun. sonra da 3 puanı alır dönersin. en fazla stadı yakarlar. istediği kadar koç olsun, ülkenin (neredeyse monarşik) cumhurbaşkanı fenerliyken bu koçtan koyundan korkmanın gereksiz olduğunu düşünüyorum. adamın oy moy işlerinden vazgeçip, kafasının atıp "kapattım lan cimbom'u. bundan sonra hep şampiyon fener. zuahahahahaha" demesine bakar (tamam abarttım ama nasıl bir ortamda yaşayıp oldukça başarılı olabildiğimizi vurgulamak istedim). istediklerimizi o veya bu sebeple sahaya yansıtamazsak da, yenilir, döneriz. dünyanın sonu değil. o zaman da yanlışlarımızı kabul edelim. analiz edelim. tüm suçu cücü beye atmayalım.
allah yardımcımız olsun!