4110
açıkçası futbolda bu tarz taraftarlık-profesyonellik olayının ne kadar boş olduğunu görüp anlamış olmamız gerekiyor, malesef sürekli aynı duygusallığa yenik düşüyoruz. evet genelde fenerbahçe'nin transfer dönemlerindeki bu saçma tutumu, genelde onların lehine tamamlanıyor, akbaba selçuk inan, emre kılınç gibi istisnalardan biri, lakin o transfer döneminde göreve yeni gelmiş ve görece makul duruş sergileyen bir ali koç vardı. aziz yıldırım başkan olsa, veya ali koç ve kurduğu o çirkin ekip şu anki şuursuzlukta olsalar, bence akbaba da oraya giderdi. taraftarlık, çocukluk aşkı gibi şeyler cidden boş, biz sahada futbol kalitesi görmek istiyoruz, işini yapsınlar, bize de gelse, rakiplere de gitse durum bu. akbaba'nın bizi tercih etmesi güzel, galatasaray taraftarı olduğu da ortada, ama kalkıp bundan dolayı da övmenin manası yok günün duygusallığına kapılıp.
yanlış anlaşılmasın, seviyorum akbaba'yı, tamamen mantıkla düşünelim duyguları kenara atalım da demiyorum. son dönemde de sözlükte ve sosyal medyada fazla üstüne gidildiğini düşünüyorum. ama iş onda bitiyor, kaliteli ve farklı özellikleri olan bir oyuncu, bizde yaşadığı sakatlıklara da saygı duyuyorum. zira falcao gibi ne idüğü belirsiz sakatlıklar değil, sahada çok kritik bir maçta rakibin şutunu engellemek için kırdı bacağını. böyle adama sabredilebilir, sadece şu nokta var. sakatlık sonrası sahadaki emre, bize gelen o genç yetenekli, ligde iyi skor katkısı veren, milli takım oyuncusu değil artık. malesef bu olabiliyor, ben de gençliğimde çapraz bağları kopardıktan sonra 8 ay koşamadım bile. sonra yıllardır yaptığım şeyleri yapamaz oldum sahada, kendime hayret ediyordum, resmen gitmişti bazı yeteneklerim. arkadaşlarım eski halini bilmesek seni maçlara çağırmayacağız diyordu, o derece kötü haldeydim. empati yapabiliyorum emreyle, kabullenmesi zor bir durum, ama bunu kabullenmeli ve o ligin en yetenekli yerlilerinden olan oyuncu olmadığını anlamalı, ona göre maaş alarak uzatmalı kontratını. aksi takdirde ayrılık yaşanması gerekiyor. çok şanslı ki fatih hoca böyle durumlarda haddinden fazla sabırlı ve ikinci şansları veren bir karakter. babası olsa bu kadar sabır göstermez profesyonel dünyada zira. eski haline dönebilir elbette, ama o zamana kadar düşük maaşla uzatmalı, belki kiralık bir yerlere gitmeli, komple bizi de kendini de kaybetmemeli. açıkçası bu gerçek, galatasaray taraftarlığından çok daha önemli.
yanlış anlaşılmasın, seviyorum akbaba'yı, tamamen mantıkla düşünelim duyguları kenara atalım da demiyorum. son dönemde de sözlükte ve sosyal medyada fazla üstüne gidildiğini düşünüyorum. ama iş onda bitiyor, kaliteli ve farklı özellikleri olan bir oyuncu, bizde yaşadığı sakatlıklara da saygı duyuyorum. zira falcao gibi ne idüğü belirsiz sakatlıklar değil, sahada çok kritik bir maçta rakibin şutunu engellemek için kırdı bacağını. böyle adama sabredilebilir, sadece şu nokta var. sakatlık sonrası sahadaki emre, bize gelen o genç yetenekli, ligde iyi skor katkısı veren, milli takım oyuncusu değil artık. malesef bu olabiliyor, ben de gençliğimde çapraz bağları kopardıktan sonra 8 ay koşamadım bile. sonra yıllardır yaptığım şeyleri yapamaz oldum sahada, kendime hayret ediyordum, resmen gitmişti bazı yeteneklerim. arkadaşlarım eski halini bilmesek seni maçlara çağırmayacağız diyordu, o derece kötü haldeydim. empati yapabiliyorum emreyle, kabullenmesi zor bir durum, ama bunu kabullenmeli ve o ligin en yetenekli yerlilerinden olan oyuncu olmadığını anlamalı, ona göre maaş alarak uzatmalı kontratını. aksi takdirde ayrılık yaşanması gerekiyor. çok şanslı ki fatih hoca böyle durumlarda haddinden fazla sabırlı ve ikinci şansları veren bir karakter. babası olsa bu kadar sabır göstermez profesyonel dünyada zira. eski haline dönebilir elbette, ama o zamana kadar düşük maaşla uzatmalı, belki kiralık bir yerlere gitmeli, komple bizi de kendini de kaybetmemeli. açıkçası bu gerçek, galatasaray taraftarlığından çok daha önemli.