454
kendisi iyi mi oynar, nasıl futbolcudur kimsenin bir şey bildiğini düşünmüyorum. ama burada herkes o kadar ok gelmesini istiyor ki gören de sneijder'i bekliyoruz sanacak.
galatasaray'ın çapı arap yarım adasında daha yeni çıkış yapacak 24 yaşında ki bir futbolcuyu bu kadar sancı ile alacak veya alamayacak duruma ne zaman düştü.
tek alternatif üzerinden gidilen hiç bir zaman sonu mutlu bitmemiştir. bu çocuk gelse bile yeterliliği tartışılacak.
yarın öbür gün bizde kötü oynadığında isteksizdi, fransa olmadı bize zorla geldi denecek. bu kadar paraya ne gerek vardı denecek.
belhanda'yı hatırlayın. sneijder'i itibarsızlaştırarak gönderip, yerine 10 milyon euro vererek 10 numara olarak alındı. taraftar hala sevemedi. sahada ne verdi. biraz da sinerjiye bakmak lazım. aldığın isim sonuç olarak sneijder, drogba, hagi vb. eşik atlatacak seviyede henüz değilse bu tantana her zaman zarar verir.
kaldı ki bu tantana o isimlerde bile yaşandığında zarar verebiliyor. lincoln diye 1.5 ay bekledik zamanında, geldi gelecek, her gün ayrı fal. sonu nasıl bitti?
sancıyan yeri kopartıp atacaksın. sancıyan yer de yönetim şu anda.
başkanı hasta (allah şifa versin), transfer komitesi yok, albayrak ile transfer yürütülmeye çalışıyor, geri kalan evden elinde telefon twit atıyor. allah aşkına koskoca camia dil bilmeyen, herhangi bir intelligance'ı olmayan yerel adamlar ile mi temsil edilecek.
biz ne ara bu hale geldik. komisyoncu değiller tamam ama bu da galatasaray vasatının fersah uzağında bir tablo. ve bize yakışmıyor. derhal bu kulübe hem iş etiği olan, hem de armayı ve kültürünü düzgün temsil edecek bir anlayış gelmeli.
dursun özbek vasatından kurtulduk derken cengiz ve albayrak vasatına yelken açtık. yarın da başka bir vasata gitmemeliyiz.
dediğim gibi sorun ne muhammed, ne forvet... sorun daha derin ve palyatif çözümler ile onarılamayacak ölçüde. o zaman bu mısırlı çocuğu günah keçisi de ilah da yapmak bize bir şey kazandırmaz. aslında gelmesi ya da gelmemesi de bir şey kazandırmaz.
galatasaray'ın çapı arap yarım adasında daha yeni çıkış yapacak 24 yaşında ki bir futbolcuyu bu kadar sancı ile alacak veya alamayacak duruma ne zaman düştü.
tek alternatif üzerinden gidilen hiç bir zaman sonu mutlu bitmemiştir. bu çocuk gelse bile yeterliliği tartışılacak.
yarın öbür gün bizde kötü oynadığında isteksizdi, fransa olmadı bize zorla geldi denecek. bu kadar paraya ne gerek vardı denecek.
belhanda'yı hatırlayın. sneijder'i itibarsızlaştırarak gönderip, yerine 10 milyon euro vererek 10 numara olarak alındı. taraftar hala sevemedi. sahada ne verdi. biraz da sinerjiye bakmak lazım. aldığın isim sonuç olarak sneijder, drogba, hagi vb. eşik atlatacak seviyede henüz değilse bu tantana her zaman zarar verir.
kaldı ki bu tantana o isimlerde bile yaşandığında zarar verebiliyor. lincoln diye 1.5 ay bekledik zamanında, geldi gelecek, her gün ayrı fal. sonu nasıl bitti?
sancıyan yeri kopartıp atacaksın. sancıyan yer de yönetim şu anda.
başkanı hasta (allah şifa versin), transfer komitesi yok, albayrak ile transfer yürütülmeye çalışıyor, geri kalan evden elinde telefon twit atıyor. allah aşkına koskoca camia dil bilmeyen, herhangi bir intelligance'ı olmayan yerel adamlar ile mi temsil edilecek.
biz ne ara bu hale geldik. komisyoncu değiller tamam ama bu da galatasaray vasatının fersah uzağında bir tablo. ve bize yakışmıyor. derhal bu kulübe hem iş etiği olan, hem de armayı ve kültürünü düzgün temsil edecek bir anlayış gelmeli.
dursun özbek vasatından kurtulduk derken cengiz ve albayrak vasatına yelken açtık. yarın da başka bir vasata gitmemeliyiz.
dediğim gibi sorun ne muhammed, ne forvet... sorun daha derin ve palyatif çözümler ile onarılamayacak ölçüde. o zaman bu mısırlı çocuğu günah keçisi de ilah da yapmak bize bir şey kazandırmaz. aslında gelmesi ya da gelmemesi de bir şey kazandırmaz.
