1673
eski kafalı futbolcu, futbola romantik yaklaşanlardan. kendi ifadeleriyle rakibinin zayıf yanlarına hiç dikkat etmeyen, kendi güçlü yanlarına odaklanan futbolculardan. çünkü ona göre rakibin zayıf yanlarını analiz etmek futbolun ruhuna aykırı. işte bu kafa yapısı futbol için artık eskimiş kafa yapısı.
sadece kendi güçlü yanlarına odaklanan futbolcular yaşı ilerledikçe ve o özellikleri körelmeye başladıkça futbol sahnesinden silinmeye mahkum oluyor. mesut da geçen yıllar içinde saha içi dönüşümünü tamamlayamamış bir 10 numara aslında. mesut'un yeteneklerine, kariyerine, isminin vaad ettiği şeylere diyecek hiçbir şeyim yok. çok büyük bir transfer yaptı kağıt üstünde fenerbahçe. ancak mesut'u da yıllardır takip eden birisi olarak bu büyük transfer bende en ufak kıskançlık duygusu oluşturmuyor. aksine acıyorum da. acıyorum çünkü mesut özil'i aldık deseler ve bunun keyfini sürseler iyi transfer yaptılar derim ancak geldiği günden beri siyasilerin yaptığı söylemler, mesut'un "esirdik, kurtulduk" minvali açıklamaları derken baya baya gülünç duruma düşmeyi başardılar.
konuya dönecek olursak. dedik ya güçlü yanlar körelir diye. drogba'yı hatırlıyoruz hepimiz. o çevikliğini büyük oranda kaybetmişti bize gelince. kendisini de pivot santrfor olarak değil half-forvet olarak dönüştürünce nasıl da faydalı oldu 36 yaşında? tekrardan avrupaya gelince yaptı bu dönüşümü çünkü burada mücadele edebilmesinin tek yolu buydu ve bu yeni drogba olarak bizden de chelsea'ye gitti tekrar. işte mesut'un yapamadığı dönüşüm de tam olarak bu. football manager sağolsun schalke döneminden biliyorum kendisini. werder de oynarken birçok kez seyrettim televizyon başında. bilmiyorum aranızda izleyenler var mı ama mesut o zamanlar sol önde oynayan çok hızlı bir oyuncuydu. rakiplerinin zayıflıklarına odaklanmak yerine kendi güçlü yanlarına odaklandığı o özelliklerinden birisi hızı ve çevikliğiydi. aynı özelliği madrid yıllarında da gördük ancak arsenal'e geçtikten sonra yavaş yavaş kayboldu gitti. bir türlü 8,5 oynamayı öğrenemedi çünkü oyunun defansif yönünü oynamayı hiç sevmedi bugüne kadar. eğer öğrenmiş olsaydı ne arsenal granit xhaka ile uğraşıyor olurdu ne mesut istenmeyen adam haline gelirdi. yaş ilerledi hızını kaybetti, kullanmaya kullanmaya yarım yamalak olan şutunu kaybetti ne kaldı geriye? üstün pas yeteneği. işte onu ve oyun zekasını kaybetmedi.
arsenal'de son yıllarında izleyenler mutlaka görmüştür takım mesut'un zekasına ayak uyduramıyordu. koskoca arsenal oyuncuları anlayamıyordu mesut'u. hani sneijder'ın son yıllarında diyorduk ya takım sneijder'a uyamıyor diye. arsenal'de o oyun zekasını arkadaşlarında göremeyen, lacazette ile auba ile telekinetik bağlantıyı kuramayan mesut samatta ile ademi ile burada ne kadar kuracak siz hayal edin. hadi sneijder de sağında sinan solunda oğulcan ilerde eren derdiyok ile anlaşamıyordu ama hiçbir şey yapamadığında 30 metreden vuruyordu bir tane. ceza sahasına koşu atıp arka direkte golü yapıyordu. topu istediği gibi alamadığında dönüp omzu rakibine vuruyor, kendi topunu kazanıyordu. mesut bunları da yapamayacak. alex gibi hem gol hem asist olarak skora katkısı yüksek olan adamı bile koşmuyor diye yerden yere vuran taraftar iki hafta kötü oynadığında mesut'a ne kulp bulacak acaba? topu rakibe verip presle rakibi bozarak pozisyon bulmayı seven ve fenerbahçe'ye de nihayet bu oyunu getiren erol bulut nasıl kullanacak mesut'u? birazcık diego transferine benzetiyorum ben. o diego da 3 santraforlu, beklerin 100 metreyi oynadığı, orta sahanın bir derin oyun kurucu iki box to box'tan oluştuğu ve oyunu 80 metrede oynayan bir tempo takımına transfer olmuştu. bu takıma en son alınacak oyuncu profiliydi diego. o gün messi'yi bile alman abes olabilirdi o takıma ki diego yüzünden de zaten o takımı ve oyun anlayışını bozmak zorunda kalmışlardı. niye transfer etmişlerdi onu? alex'i amatörce gönderen aziz yıldırım'ın isteği üzerine. o gün şampiyon olan takımı ve sistemi bozan fenerbahçe bugün de sistemini ve gençlerini kaybediyor mesut fetişi yüzünden. sosyal medyadan ömer faruk'a yükleniyorlar sözleşmesini uzatmıyor diye. ne yapacaktı bu çocuk? kendi jenerasyonunun en yeteneklilerinden birisi ama bütün rakipleri süre bulmaya başladı yavaş yavaş ömer faruk nerede? geçen sene tolga ciğerci'nin sol kanat, ozan tufan'ın sağ kanat oynadığı maçları fenerbahçe'nin. hem de aynı anda, aynı maçta. geçen sezon kanatsızlıktan kırılırken ferdi kadıoğlu'na şans vermeyip çürüten takım bu sene kaç kere şans verdi ömer faruk'a? bu adamın önünde hakan yandaş ve pelkas var. sahaya sürüldüğü tek maçta altay erken kırmızı görünce kim çıktı sahadan? şimdi bir de oraya mesut'u alıyorlar ve sonra ömer faruk'tan sabretmesini istiyorlar. tıpkı merih demiral'da olduğu gibi gıpta ve kıskançlık ile izleyecekler bu çocuğu birkaç yıl içinde. öyle ahlar çekecekler ki. sırf birkaç maç şık hareket yapacak diye aldıkları mesut çok büyük kayıplara sebep olacak fenerbahçe tarafında.
ali koç'un taraftarın gazını alma hamlesi olarak değerlendiriyorum bu transferi. önlerine çıkan fırsatı da tepmek istemediler bir yandan. ancak 2021 haziran'da seçime gitmesi gerekiyor fenerbahçe'nin tüzük gereği. gerçi covid falan derken yapılır mı yapılmaz mı bilmiyorum ama koç yapılacakmış gibi göz boyama yoluna gitmeyi tercih ediyor. bir türlü gelmeyen sportif başarıların üstüne ancak böylesi kariyerli bir ismin transferi taraftarın homurtusunu dindirebilirdi. zira manipüle edilmeye çok müsait bir taraftarları var. 28 şampiyonluk diyorsun inanıyor, hande sümertaş çizgileri çekiyor diyorsun inanıyor, adalete fener yak diyorsun kendi adaletsizliklerini örtbas etmek için taraftar en önde bayrak taşıyor kendisini adaletin yenilmez bekçisi zannederek. bu taraftarın ağzına ver ekmeği sussun. olmazsa vurursun ensesine alırsın ekmeği.
sadece kendi güçlü yanlarına odaklanan futbolcular yaşı ilerledikçe ve o özellikleri körelmeye başladıkça futbol sahnesinden silinmeye mahkum oluyor. mesut da geçen yıllar içinde saha içi dönüşümünü tamamlayamamış bir 10 numara aslında. mesut'un yeteneklerine, kariyerine, isminin vaad ettiği şeylere diyecek hiçbir şeyim yok. çok büyük bir transfer yaptı kağıt üstünde fenerbahçe. ancak mesut'u da yıllardır takip eden birisi olarak bu büyük transfer bende en ufak kıskançlık duygusu oluşturmuyor. aksine acıyorum da. acıyorum çünkü mesut özil'i aldık deseler ve bunun keyfini sürseler iyi transfer yaptılar derim ancak geldiği günden beri siyasilerin yaptığı söylemler, mesut'un "esirdik, kurtulduk" minvali açıklamaları derken baya baya gülünç duruma düşmeyi başardılar.
konuya dönecek olursak. dedik ya güçlü yanlar körelir diye. drogba'yı hatırlıyoruz hepimiz. o çevikliğini büyük oranda kaybetmişti bize gelince. kendisini de pivot santrfor olarak değil half-forvet olarak dönüştürünce nasıl da faydalı oldu 36 yaşında? tekrardan avrupaya gelince yaptı bu dönüşümü çünkü burada mücadele edebilmesinin tek yolu buydu ve bu yeni drogba olarak bizden de chelsea'ye gitti tekrar. işte mesut'un yapamadığı dönüşüm de tam olarak bu. football manager sağolsun schalke döneminden biliyorum kendisini. werder de oynarken birçok kez seyrettim televizyon başında. bilmiyorum aranızda izleyenler var mı ama mesut o zamanlar sol önde oynayan çok hızlı bir oyuncuydu. rakiplerinin zayıflıklarına odaklanmak yerine kendi güçlü yanlarına odaklandığı o özelliklerinden birisi hızı ve çevikliğiydi. aynı özelliği madrid yıllarında da gördük ancak arsenal'e geçtikten sonra yavaş yavaş kayboldu gitti. bir türlü 8,5 oynamayı öğrenemedi çünkü oyunun defansif yönünü oynamayı hiç sevmedi bugüne kadar. eğer öğrenmiş olsaydı ne arsenal granit xhaka ile uğraşıyor olurdu ne mesut istenmeyen adam haline gelirdi. yaş ilerledi hızını kaybetti, kullanmaya kullanmaya yarım yamalak olan şutunu kaybetti ne kaldı geriye? üstün pas yeteneği. işte onu ve oyun zekasını kaybetmedi.
arsenal'de son yıllarında izleyenler mutlaka görmüştür takım mesut'un zekasına ayak uyduramıyordu. koskoca arsenal oyuncuları anlayamıyordu mesut'u. hani sneijder'ın son yıllarında diyorduk ya takım sneijder'a uyamıyor diye. arsenal'de o oyun zekasını arkadaşlarında göremeyen, lacazette ile auba ile telekinetik bağlantıyı kuramayan mesut samatta ile ademi ile burada ne kadar kuracak siz hayal edin. hadi sneijder de sağında sinan solunda oğulcan ilerde eren derdiyok ile anlaşamıyordu ama hiçbir şey yapamadığında 30 metreden vuruyordu bir tane. ceza sahasına koşu atıp arka direkte golü yapıyordu. topu istediği gibi alamadığında dönüp omzu rakibine vuruyor, kendi topunu kazanıyordu. mesut bunları da yapamayacak. alex gibi hem gol hem asist olarak skora katkısı yüksek olan adamı bile koşmuyor diye yerden yere vuran taraftar iki hafta kötü oynadığında mesut'a ne kulp bulacak acaba? topu rakibe verip presle rakibi bozarak pozisyon bulmayı seven ve fenerbahçe'ye de nihayet bu oyunu getiren erol bulut nasıl kullanacak mesut'u? birazcık diego transferine benzetiyorum ben. o diego da 3 santraforlu, beklerin 100 metreyi oynadığı, orta sahanın bir derin oyun kurucu iki box to box'tan oluştuğu ve oyunu 80 metrede oynayan bir tempo takımına transfer olmuştu. bu takıma en son alınacak oyuncu profiliydi diego. o gün messi'yi bile alman abes olabilirdi o takıma ki diego yüzünden de zaten o takımı ve oyun anlayışını bozmak zorunda kalmışlardı. niye transfer etmişlerdi onu? alex'i amatörce gönderen aziz yıldırım'ın isteği üzerine. o gün şampiyon olan takımı ve sistemi bozan fenerbahçe bugün de sistemini ve gençlerini kaybediyor mesut fetişi yüzünden. sosyal medyadan ömer faruk'a yükleniyorlar sözleşmesini uzatmıyor diye. ne yapacaktı bu çocuk? kendi jenerasyonunun en yeteneklilerinden birisi ama bütün rakipleri süre bulmaya başladı yavaş yavaş ömer faruk nerede? geçen sene tolga ciğerci'nin sol kanat, ozan tufan'ın sağ kanat oynadığı maçları fenerbahçe'nin. hem de aynı anda, aynı maçta. geçen sezon kanatsızlıktan kırılırken ferdi kadıoğlu'na şans vermeyip çürüten takım bu sene kaç kere şans verdi ömer faruk'a? bu adamın önünde hakan yandaş ve pelkas var. sahaya sürüldüğü tek maçta altay erken kırmızı görünce kim çıktı sahadan? şimdi bir de oraya mesut'u alıyorlar ve sonra ömer faruk'tan sabretmesini istiyorlar. tıpkı merih demiral'da olduğu gibi gıpta ve kıskançlık ile izleyecekler bu çocuğu birkaç yıl içinde. öyle ahlar çekecekler ki. sırf birkaç maç şık hareket yapacak diye aldıkları mesut çok büyük kayıplara sebep olacak fenerbahçe tarafında.
ali koç'un taraftarın gazını alma hamlesi olarak değerlendiriyorum bu transferi. önlerine çıkan fırsatı da tepmek istemediler bir yandan. ancak 2021 haziran'da seçime gitmesi gerekiyor fenerbahçe'nin tüzük gereği. gerçi covid falan derken yapılır mı yapılmaz mı bilmiyorum ama koç yapılacakmış gibi göz boyama yoluna gitmeyi tercih ediyor. bir türlü gelmeyen sportif başarıların üstüne ancak böylesi kariyerli bir ismin transferi taraftarın homurtusunu dindirebilirdi. zira manipüle edilmeye çok müsait bir taraftarları var. 28 şampiyonluk diyorsun inanıyor, hande sümertaş çizgileri çekiyor diyorsun inanıyor, adalete fener yak diyorsun kendi adaletsizliklerini örtbas etmek için taraftar en önde bayrak taşıyor kendisini adaletin yenilmez bekçisi zannederek. bu taraftarın ağzına ver ekmeği sussun. olmazsa vurursun ensesine alırsın ekmeği.