1799
ben bu olaya şöyle bakıyorum,
üçüncü nesil yazar arkadaşlar geldikten sonra sözlükte dişe dokunur ve dikkat çekici bazı nitelikli tartışmalar yapılmaya ve çok farklı fikirler uygun bir ölçekte sözlükte yazılmaya başladı. bunlar, sözlüğün nitelik kazanma ve kabuk değiştirme gayreti içerisinde olduğunu göstermekte. sevindirici yanı, sözlüğün önemli bir kamuoyu imgesi olması açısından emekleme döneminden kurtulmak için çaba göstermeye başlamasıdır.
fakat;
sözlük mantığı tam olarak kavranamadığından, başka bir başlık altında tartışılması gereken bu mevzu, arda turan başlığında döndü.
aslında (bkz: arda turan ın sinema kapatması) gibi bir başlık açılıp bu başlığın altında tartışılması gerekirdi. tartışmanın sonuna gelindiği için böyle bir başlık açılmasını uygun görmediğimden ben de düşüncelerimi beyan edeyim.
para sahibi olmuş insanlar aralarında üçe ayrılırlar.
birincisi; kazandıkları paraların yatırımlarından ve geçimlerinden arta kalan kısmını içinde estetik ve zevk içeren şeylere harcayanlar ki bunlara burjuva deniyor. bu burjuva abiler kendilerine mimarlar eşliğinde estetik güzellikler taşıyan malikaneler yaptırıp, tablolar filan alır ve kapının önüne rolss royce çeker.
ikinci grup ise, birinci grubun bu şaşalı yaşantısına gıpta ile bakıp onları taklit etmeye çalışan ama birikimi ve zekası yetmediği için kazandığı paranın yatırımlarından ve geçiminden arta kalan kısmını götüne başına sürerek ne bok yiyeceğini şaşıran inasanlardan oluşur. biz bu abilere de kro diyoruz. bu abiler de marka konutlarda ev veya villa alıp, altlarına caddelere sığmayan hayvan gibi arazi jipleri çekerek "kroyum ama para bende" çalımı satmayı sever. sevgilisine hayvan gibi taşlı yüzükler alır.
bir de üçüncü bir çeşit var ki, en fenası o. bunlar ikinci gruba bile ulaşamadıklarından acaip şeyler yaparlar. geçmişte, bazı erkek insanları, boyunlarında iki parmak kalınlığında altın zincir, bileklerinde dört parmak kalınlığında üzerlerinde isimleri yazılı altın künye takıp, gömlek düğmelerini göbeklerine kadar açıp kolları dirseğe kadar sıvayarak bunları göstererek gezmesini sever, adeta "ben de kroyum abi, yeminlen bak" görüntüsü sergileyip, beyaz şahin veya tempra ile idare ederdi. bunlara da lümpen diyorum,
ve arda turan'ı rencide etmemek için mevzudan sıyrılıyorum.
edit: nedeni ne olursa olsun, olmamış. çık. yakışmadı.
üçüncü nesil yazar arkadaşlar geldikten sonra sözlükte dişe dokunur ve dikkat çekici bazı nitelikli tartışmalar yapılmaya ve çok farklı fikirler uygun bir ölçekte sözlükte yazılmaya başladı. bunlar, sözlüğün nitelik kazanma ve kabuk değiştirme gayreti içerisinde olduğunu göstermekte. sevindirici yanı, sözlüğün önemli bir kamuoyu imgesi olması açısından emekleme döneminden kurtulmak için çaba göstermeye başlamasıdır.
fakat;
sözlük mantığı tam olarak kavranamadığından, başka bir başlık altında tartışılması gereken bu mevzu, arda turan başlığında döndü.
aslında (bkz: arda turan ın sinema kapatması) gibi bir başlık açılıp bu başlığın altında tartışılması gerekirdi. tartışmanın sonuna gelindiği için böyle bir başlık açılmasını uygun görmediğimden ben de düşüncelerimi beyan edeyim.
para sahibi olmuş insanlar aralarında üçe ayrılırlar.
birincisi; kazandıkları paraların yatırımlarından ve geçimlerinden arta kalan kısmını içinde estetik ve zevk içeren şeylere harcayanlar ki bunlara burjuva deniyor. bu burjuva abiler kendilerine mimarlar eşliğinde estetik güzellikler taşıyan malikaneler yaptırıp, tablolar filan alır ve kapının önüne rolss royce çeker.
ikinci grup ise, birinci grubun bu şaşalı yaşantısına gıpta ile bakıp onları taklit etmeye çalışan ama birikimi ve zekası yetmediği için kazandığı paranın yatırımlarından ve geçiminden arta kalan kısmını götüne başına sürerek ne bok yiyeceğini şaşıran inasanlardan oluşur. biz bu abilere de kro diyoruz. bu abiler de marka konutlarda ev veya villa alıp, altlarına caddelere sığmayan hayvan gibi arazi jipleri çekerek "kroyum ama para bende" çalımı satmayı sever. sevgilisine hayvan gibi taşlı yüzükler alır.
bir de üçüncü bir çeşit var ki, en fenası o. bunlar ikinci gruba bile ulaşamadıklarından acaip şeyler yaparlar. geçmişte, bazı erkek insanları, boyunlarında iki parmak kalınlığında altın zincir, bileklerinde dört parmak kalınlığında üzerlerinde isimleri yazılı altın künye takıp, gömlek düğmelerini göbeklerine kadar açıp kolları dirseğe kadar sıvayarak bunları göstererek gezmesini sever, adeta "ben de kroyum abi, yeminlen bak" görüntüsü sergileyip, beyaz şahin veya tempra ile idare ederdi. bunlara da lümpen diyorum,
ve arda turan'ı rencide etmemek için mevzudan sıyrılıyorum.
edit: nedeni ne olursa olsun, olmamış. çık. yakışmadı.
