200
beşiktaş ligin başından beri topu kazandığı anda direk hücuma geçemediği, rakibin kendisini geride karşıladığı kısaca topun rakipte değil beşiktaş’ta kaldığı maçlarda zorlanıyor. fenerbahçe maçında olduğu gibi sergen yalçın için en iyi oyun, topun rakipte olması ve 2. bölgede atiba josef ve mensah ile yapacağı baskı ile kapacağı toplarla hızlı ve net geçişlerle sonuca gitmek. galatasaray ise ligin başında pas oyunu son haftalarda ise pozisyon+ pas oyunu oynuyor. galatasaray, tüm bu oyunlarda zaman zaman %75-80 topla oynayabiliyor. en çok zorlandığı rakipler ise konyaspor gibi iyi kapanan ve geçiş oyununu oynayabilen takımlar. bu bağlamda düşünüldüğünde galatasaray’ın oyununun en çaresiz olduğu oyunu beşiktaş oynuyor. dolayısıyla beşiktaş kağıt üzerinde bir puan önde.
peki galatasaray ne yapmalı? hava durumundan bağımsız galatasaray topu rakibe vererek oynayamaz. sezon boyu en kötü maçımızda bile net olarak topu rakibe vermedik. hatta maçın yarısını 10 kişi oynadığımız antalya ve alanya maçlarında bile ezilmedik. ancak beşiktaş’ın 2. bölgede yapacağı baskı ve muhtemel top kayıpları ile verilecek pozisyonları da engellemeliyiz.ama nasıl? bu sorunun aslında en kolay cevabı galatasaray’ın alışılagelmiş oyunundan ayrılması. muhtemel 11 lere bakıldığında oğulcan/rıdvan-nsakala eşleşmesini görüyoruz. burada forvet özellikli oğulcanın özellikle hava toplarında etkili olabileceğini düşünüyorum. fatih terim aykut kocaman’ın benzer oyununa da drogbanın maç boyu ayağının çizgiye basması ile çare bulmuştu. drogba-gökhan gönül eşleşmesi üzerinden kazanılan hava topları ve dönen topları almak üzerine kurgulanan bir oyun olmuştu kadıköyde. bugün de b planımızın oğulcan üzerinden atılacak uzun toplar olabileceğini düşünüyorum.
bir diğer çözüm ise yine galatasaray’ın 2 8 numaralı oyunundan vazgeçmesi ve fizik olarak taylanın yanında güvenilir adam sayısını 1 arttırmak. ne yazık ki kadromuzda buna uygun bir oyuncu grubu olmadığından bu alternatifin de mümkün olmadığını düşünüyorum. eteboyu içeri atıp beşiktaş ile 2. bölgede fiziksel güçleri dengelemek bir seçenek olabilirdi. ama güncel performanslar ne yazık ki buna el vermiyor. tüm bu seçeneklerden bağımsız fatih hoca kendi oyununa beşiktaştan daha fazla güvenerek sezon boyu onadığımız oyuna devam edebilir. açıkçası bu da harakiri sonucunu doğurabilir. bu oyunda taylan ve emre kılınç çok önem kazanıyor. taylan ve emre’nin kariyer oyununu oynaması gerekiyor. orta saha da beşiktaş’ın josef atiba mensah 3 lüsüne karşı taylan emre belhanda ile çıkmak kağıt üzerinde çok dengesiz ancak günlük performanslar ile çözüm bulunabilir.bu yüzden bizim kendi oyunumuzu oynadığımızda en kritik oyuncular marcao taylan emre kılınç ve arda. marcao ve arda klasik oyunlarından farksız oynayabilirler ancak rakibin orta sahası düşünüldüğünde aynı şeyi taylan ve emre kılınçtan beklemek biraz hayalperestlik olabilir.
fatih hocam taktiksel anlamda da şapkadan tavşan çıkarmazsa kağıt üzerinde bizim için zorlu bir maç. şu ana kadar teknik kısımlarla ilgili görüşlerimi paylaştım. psikolojik yöne gelecek olursak açıkçası haftaiçi yaşananlar transfer başarısızlıklarının üstüne alınacak bir derbi mağlubiyeti liderle aramızı yalnızca sayısal olarak değil psikolojik olarak da açar. özellikle önümüzdeki 6-7 haftalık fikstür düşünüldüğünde kesinlikle galibiyete ihtiyacımız var. şans yanımızda olsun.
peki galatasaray ne yapmalı? hava durumundan bağımsız galatasaray topu rakibe vererek oynayamaz. sezon boyu en kötü maçımızda bile net olarak topu rakibe vermedik. hatta maçın yarısını 10 kişi oynadığımız antalya ve alanya maçlarında bile ezilmedik. ancak beşiktaş’ın 2. bölgede yapacağı baskı ve muhtemel top kayıpları ile verilecek pozisyonları da engellemeliyiz.ama nasıl? bu sorunun aslında en kolay cevabı galatasaray’ın alışılagelmiş oyunundan ayrılması. muhtemel 11 lere bakıldığında oğulcan/rıdvan-nsakala eşleşmesini görüyoruz. burada forvet özellikli oğulcanın özellikle hava toplarında etkili olabileceğini düşünüyorum. fatih terim aykut kocaman’ın benzer oyununa da drogbanın maç boyu ayağının çizgiye basması ile çare bulmuştu. drogba-gökhan gönül eşleşmesi üzerinden kazanılan hava topları ve dönen topları almak üzerine kurgulanan bir oyun olmuştu kadıköyde. bugün de b planımızın oğulcan üzerinden atılacak uzun toplar olabileceğini düşünüyorum.
bir diğer çözüm ise yine galatasaray’ın 2 8 numaralı oyunundan vazgeçmesi ve fizik olarak taylanın yanında güvenilir adam sayısını 1 arttırmak. ne yazık ki kadromuzda buna uygun bir oyuncu grubu olmadığından bu alternatifin de mümkün olmadığını düşünüyorum. eteboyu içeri atıp beşiktaş ile 2. bölgede fiziksel güçleri dengelemek bir seçenek olabilirdi. ama güncel performanslar ne yazık ki buna el vermiyor. tüm bu seçeneklerden bağımsız fatih hoca kendi oyununa beşiktaştan daha fazla güvenerek sezon boyu onadığımız oyuna devam edebilir. açıkçası bu da harakiri sonucunu doğurabilir. bu oyunda taylan ve emre kılınç çok önem kazanıyor. taylan ve emre’nin kariyer oyununu oynaması gerekiyor. orta saha da beşiktaş’ın josef atiba mensah 3 lüsüne karşı taylan emre belhanda ile çıkmak kağıt üzerinde çok dengesiz ancak günlük performanslar ile çözüm bulunabilir.bu yüzden bizim kendi oyunumuzu oynadığımızda en kritik oyuncular marcao taylan emre kılınç ve arda. marcao ve arda klasik oyunlarından farksız oynayabilirler ancak rakibin orta sahası düşünüldüğünde aynı şeyi taylan ve emre kılınçtan beklemek biraz hayalperestlik olabilir.
fatih hocam taktiksel anlamda da şapkadan tavşan çıkarmazsa kağıt üzerinde bizim için zorlu bir maç. şu ana kadar teknik kısımlarla ilgili görüşlerimi paylaştım. psikolojik yöne gelecek olursak açıkçası haftaiçi yaşananlar transfer başarısızlıklarının üstüne alınacak bir derbi mağlubiyeti liderle aramızı yalnızca sayısal olarak değil psikolojik olarak da açar. özellikle önümüzdeki 6-7 haftalık fikstür düşünüldüğünde kesinlikle galibiyete ihtiyacımız var. şans yanımızda olsun.