151
galatasaray'ın ibrasızlıklar kulübü mertebesine indirilmesidir. adnan polat'ın ibra yoluyla indirilmesinin üzerinden geçen süreçte, galatasaray'ın kimler tarafından yönetildiğinin veya kimlerin galatasaray başkanlığına aday olma cüretini gösterdiğini iyi süzmek lazım. galatasaray'a, aklı başında olan kimse aday olmuyor uzun süredir. güçlü isimler, figürler kapısından bile geçmiyor başkanlığın veya yönetim görevinin. galatasaray'da hemen yarın iç barışın sağlanması gerekiyor. ibrasızlık ile filan o iş olmaz. bu arada bu yazdıklarım, idari yönden -bence- galatasaray'ın en başarısız yönetimlerinden biri olan bu yönetimi aklamasın. galatasaray'ın geleceğini etkilememesi için artık ibra tehdidinin ortadan kalkması şart diyorum ben sadece.
ortada kanıtlanabilir bir hırsızlık olayı varsa mali yönden ibra etmezsin ve ardından hemen mahkeme yolu ile hakkını ararsın bu başka bir konu. benim bahsettiğim şey şu; ben senin idare etme şeklini beğenmiyorum ondan dolayı seni ibra etmiyorum demek kadar boşa kürek çekilen başka bir eylem yok. kişinin mahkemede tek celsede çözeceği bir ibrasızlık için neden geriyorsunuz kulübün iç dinamiklerini?
üstte yazdığım gibi, hemen yarın kulübün iç barışının sağlaması ve karşımızda haçlı ordusu gibi toplama bir güç ile dikilen cephe ile mücadele edilmesi gerekiyor. bunun sağlanması için bence güçlü bir başkandan ziyade, güçlü bir yönetim kurulması ve genel kurul, divan kurulu üyelerinin tüm iş bağlantılarını, nüfuslarını kulübün çıkarları için seferber etmesi gerekmektedir. bu mevcut yönetim için kimse kılını kıpırdatmıyor anlaşılan. çünkü bu yönetim içeriye karşı ayrılıkçı dilini hiç sakınmadan kullanırken dışarıya karşı hep nazik olmaya çabaladı. türkiye dinamiklerinde bir kulübün, diğer kulüplerden öne geçmesi 3-5 kişi ile yapılacak bir şey değil. galatasaray bugün buralara geldiyse, lisesi, üyeleri ve en önemlisi futbol aklını temsil eden rahmetli derwall hocamızdan, fatih terim hocamıza kadar emeği geçen öğretici teknik direktörleri sayesindedir. elbette biz galatasaray taraftaları da kulübün sesinin gür çıkması ve kulübün gücünün ciddiye alınması açısından yakıt görevi gören unsurlarız.
benim galatasaray yönetiminden kalan aylarda beklentim sadece fatih terim'in etini koparmayı bırakmaları ve hocaya her ne kadar istemeseler de destek olmaları ve aday olmayı akıllarından çıkartarak bir çatı aday etrafında birleşerek kulübün iç barışının sağlanması açısından destek olmalarıdır. yeni gelecek yönetime de rövanş hissiyle köstek değil destek olmalarını rica ediyorum ama o sanırım olmayacak bir duaya amin demek.
ortada kanıtlanabilir bir hırsızlık olayı varsa mali yönden ibra etmezsin ve ardından hemen mahkeme yolu ile hakkını ararsın bu başka bir konu. benim bahsettiğim şey şu; ben senin idare etme şeklini beğenmiyorum ondan dolayı seni ibra etmiyorum demek kadar boşa kürek çekilen başka bir eylem yok. kişinin mahkemede tek celsede çözeceği bir ibrasızlık için neden geriyorsunuz kulübün iç dinamiklerini?
üstte yazdığım gibi, hemen yarın kulübün iç barışının sağlaması ve karşımızda haçlı ordusu gibi toplama bir güç ile dikilen cephe ile mücadele edilmesi gerekiyor. bunun sağlanması için bence güçlü bir başkandan ziyade, güçlü bir yönetim kurulması ve genel kurul, divan kurulu üyelerinin tüm iş bağlantılarını, nüfuslarını kulübün çıkarları için seferber etmesi gerekmektedir. bu mevcut yönetim için kimse kılını kıpırdatmıyor anlaşılan. çünkü bu yönetim içeriye karşı ayrılıkçı dilini hiç sakınmadan kullanırken dışarıya karşı hep nazik olmaya çabaladı. türkiye dinamiklerinde bir kulübün, diğer kulüplerden öne geçmesi 3-5 kişi ile yapılacak bir şey değil. galatasaray bugün buralara geldiyse, lisesi, üyeleri ve en önemlisi futbol aklını temsil eden rahmetli derwall hocamızdan, fatih terim hocamıza kadar emeği geçen öğretici teknik direktörleri sayesindedir. elbette biz galatasaray taraftaları da kulübün sesinin gür çıkması ve kulübün gücünün ciddiye alınması açısından yakıt görevi gören unsurlarız.
benim galatasaray yönetiminden kalan aylarda beklentim sadece fatih terim'in etini koparmayı bırakmaları ve hocaya her ne kadar istemeseler de destek olmaları ve aday olmayı akıllarından çıkartarak bir çatı aday etrafında birleşerek kulübün iç barışının sağlanması açısından destek olmalarıdır. yeni gelecek yönetime de rövanş hissiyle köstek değil destek olmalarını rica ediyorum ama o sanırım olmayacak bir duaya amin demek.