resim
Ömer Faruk Beyaz
Takım:Hatayspor
Mevki:On Numara
Yaş:20
Boy:1.71
Uyruk:Türkiye
  • 70
    yetenekli deniyor, bilmiyorum izlemedim. mustafa kapı için de yetenekli deniyordu, onu da izlemedim. bi topçu altyapıda ne kadar yıldız olursa olsun, profesyonel seviyede oynamak hiçbir şeye benzemiyor. altyapıda gol rekoru kıran batuhan karadeniz hangi kulüpte oynadığını bile bilmiyorum. bizde de cafercan vardı mesela, ne bilim özgür can vardı, cem sultan vardı. altyapıda oynarken süper yetenekli futbolcu olarak görülüyorlardı ama olamadılar bi türlü. gerçekten kolay değil o işler. bunu şuna benzetiyorum, benim dönemimde olanlar bilirler;

    benim zamanımda okullar arası turnuvalar olurdu. liseler arası turnuva gibi. şu an ztk’nın statüsüne benzer bir statüde oynanırdı. birbirlerini eledikçe finale yükseliniyordu. neyse.. o turnuvalarda oldukça denk müsabakalar olurdu. gayet de çekişmeli giderdi maçlar. genelde 1-0, 2-1 gibi skorlarla biterdi. romanya 1. ligi tam ):

    bizim lise takımımız oldukça güçlüydü, böyle devire devire son 8’e kaldık, karşımıza anadolu imam hatip lisesi çıktı. maça bi çıktık herifler arog filmindeki carlos gibiydi aq. erkeklerin sakallarını geçtim, okullarını desteklemeye gelen kızların bile sakalı vardı. hepsi zebellah gibi herifler. biz daha 15 16 yaşlarında, daha yeni yeni gelişmeye çalışan hobbitspor ): allah sizi inandırsın bunlar maç boyu aldılar bizi evire çevire yendiler. 4-0 bitmişti maç tam hatırlamıyorsam. bildiğin acımışlardı bize sonraları, değilse liverpool beşiktaş maçını hiç konuşmuyor olurduk ): sonradan öğrendik ki bunlar hafız öğrencilermiş, minimum 2 yaş büyüklermiş zaten bizden. carlos gibi top görmeyince de dellenmişler işte ondan sonra da hezimeti tattırdılar. neyse nereye gelicem;

    bir futbolcu kendi yaş grubunda en iyisi olabilir hatta dünyanın en iyisi bile olabilir ama profesyonel seviyeye çıktıkça, yaş aldıkça bu durum devam etmeyebiliyor çoğu zaman. dediğim gibi bizim takımımızda bile bi ton adama yıldız muamelesi yaptık, ümitliydik fakat gelişimleri hayal kırıklığı oldu. futbolcu olmak kolay ama futbolculuğu sürdürmek gerçekten zor zenaat.

    bu kardeşimiz de mustafa kardeşimiz de iyi topçu olarak lanse edildi ama ben yukarda saydığım sebepler yüzünden altyapıdaki maçlarını izlemedim. bana fikir vermiyor ordaki iyi oyunları. sürdürülebilir bir durum değil gerçekten. ama genç nesilin özellikle avrupaya transfer olmak istemesine seviniyorum. bir dönem sırf bu yüzden hakan şükürün kezbanlıklarını çektik. adam gittiğinde bir dert, döndüğünde bir başka dert olurdu. zaten genel olarak da o dönemler pek dışarıya topçu gönderemedik. gidenler de kısa sürede geri döndü. türk futbolcusu o dönemler sabıkalıydı bu yüzden. ne kadar yetenekli olurlarsa olsunlar dışarıya gidemiyorlardı çünkü fundemental eksiklikleri vardı. adaptasyon sorunu yaşıyorlardı. nihat, tugay, biraz da emre başarılı oldu işte. gerisi fiyasko..

    şu an daha bi global dünyada yaşıyoruz ve gelişen teknolojiyle birlikte yeni nesil ülkesini diğer ülkerlerle çok daha kısa sürede kıyaslayabiliyor. herhangi bi bilgiye ulaşması maksimum 5 saniyeyi alıyor. görüyor oralardaki durumu tabi, gençliğinin en güzel yaşlarında kendisini bi şekilde oralara atmak istiyor. burda belki daha fazla alacaklar ama para pek de umurlarında olmuyor. çoğumuz da öyleyiz aslında. aldığımız paralardan daha azına avrupada yaşar mısınız diye sorsam 80% evet der. sosyolojik olarak da etkisi var artık böyle durumların. o yüzden normal karşılıyorum bu gidişleri. mustafa, ahmet, mehmet farketmiyor. kulüpler buna alışsalar iyi olur.

    hayatımda bu kardeşimizin oynadığı 90 dakikayı bile izlemeyen biri için bu kadar yorum yapmam da ne bilim ):
App Store'dan indirin Google Play'den alın