4449
kendisini ben de ilk günden beri tamamen destekledim ve en beğenilen entrylerimin önemli bir bölümü de kendisi hakkındaki olumlu cümlelerimi içeriyor. bu durum ayrıca ne kadar sevildiğini de gösteriyor. genel taraftar ortalaması hatta üstü diyeceğimiz sözlükte kendisi hakkında günlerde hatta haftalarda ve aylarda yazılanlar 180 derece döndüğü gibi, daha kötü yerlere de gidiyor. hatırlanma anlamında alt sıralarda olmayı kastediyorum. fatih terimi gönderebileceğini düşünmüyorum çünkü twitter'a göre kulüp yönetmenin bir sonucu olarak oradaki hoca lehine muazzam infiali görüyordur. kaldı ki transfer bile yapamıyorken şampiyonluk yolunda hangi hocayı getirebileceksin başkanım? tüm bu sebepler dolayısıyla hocanın görevinin devamı konusunda endişem yok. tersi olursa da makamına ihanet eder. hocayı göndermesi durumu için demiyorum ihaneti. yukarıda saydığım koşullarda bunu yapmanın takımın menfaatiyle uzaktan yakından alakası yok.
bundan sonraki sözlerim çoğunlukla yönetim kurulunun tümüne ama başkanlık makamı da bu yanlışları düzeltme yeri olduğu için kendisine. çünkü yönetim kurulunu anlaşarak, kişisel ilişkiler çerçevesinde kendi oluşturdu. sözleşmeli oyuncu transferi değil bu görev.
kazanılan maç sonrası mikrofon peşinde koşup, kaybedince sırra kadem basmak, ffp var diye uçan kuşa dert yanıp, futbolcu isimlerini basına sızdırmak, sonra da bunun sonucu olarak futbolcunun fiyatının artmasıyla transfer edememek ve tekrar başa dönerek ffp'den yakınmak, özel toplantılarda yenilen içilen herşeye kadar basına bilgi sızdırmak, twitter gazetecilerini kulübün gayrıresmi sözcüsü yapmak, küçük meseleler için bile demeç verip rakip çocuklarının teknik direktörüne/camiana saldırılarına gerekli tonda karşılık vermemek, hakemler tarafından doğranırken beyaz sayfa saçmalığı vs. bu liste uzar gider. dikkat ederseniz daha geleneksel hale gelen "mustafa cengiz ile her sene eksik bölgeli ve transfersiz takım planlaması" dizisine hiç girmedim. herkes her işinde başarılı olacak diye birşey yok. başarının olduğu yerde başarısızlık da her daim ihtimal dahilindedir. galatasarayı ister sahada ister protokolde yönetmek zaman zaman başarısızlığı kaldırabilir fakat amatörlüğü kaldıramaz.
can-ı gönülden sağlığına eskisinden de dinç şekilde kavuşman, uzun yıllar huzurla ve mutlulukla yaşaman, makamını da istifa veya yeni seçimde aday olmayarak devretmen dileğiyle başkanım.
edit: 3. paragrafa eklemeler.
bundan sonraki sözlerim çoğunlukla yönetim kurulunun tümüne ama başkanlık makamı da bu yanlışları düzeltme yeri olduğu için kendisine. çünkü yönetim kurulunu anlaşarak, kişisel ilişkiler çerçevesinde kendi oluşturdu. sözleşmeli oyuncu transferi değil bu görev.
kazanılan maç sonrası mikrofon peşinde koşup, kaybedince sırra kadem basmak, ffp var diye uçan kuşa dert yanıp, futbolcu isimlerini basına sızdırmak, sonra da bunun sonucu olarak futbolcunun fiyatının artmasıyla transfer edememek ve tekrar başa dönerek ffp'den yakınmak, özel toplantılarda yenilen içilen herşeye kadar basına bilgi sızdırmak, twitter gazetecilerini kulübün gayrıresmi sözcüsü yapmak, küçük meseleler için bile demeç verip rakip çocuklarının teknik direktörüne/camiana saldırılarına gerekli tonda karşılık vermemek, hakemler tarafından doğranırken beyaz sayfa saçmalığı vs. bu liste uzar gider. dikkat ederseniz daha geleneksel hale gelen "mustafa cengiz ile her sene eksik bölgeli ve transfersiz takım planlaması" dizisine hiç girmedim. herkes her işinde başarılı olacak diye birşey yok. başarının olduğu yerde başarısızlık da her daim ihtimal dahilindedir. galatasarayı ister sahada ister protokolde yönetmek zaman zaman başarısızlığı kaldırabilir fakat amatörlüğü kaldıramaz.
can-ı gönülden sağlığına eskisinden de dinç şekilde kavuşman, uzun yıllar huzurla ve mutlulukla yaşaman, makamını da istifa veya yeni seçimde aday olmayarak devretmen dileğiyle başkanım.
edit: 3. paragrafa eklemeler.