• 52
    şimdi 2000-2001 sezonunda şampiyon yapamadığı için gönderilmeyi hak ettiğini düşünenler var ya, biraz hatırlayalım o zamanları.

    sene 2000. uefayı da alan galatasaray bildiğin şov yapıyor. muhteşem bir top oynuyoruz. derken hoca benim bir hayalim var diyip 6 ay önce öğrenmeye başladığı italyancasıyla arrive derci diyip bizi şaşkına çeviriyordu. o zamanlar twitter falan yok tabi. tek haber kaynağımız ana haber bültenlerinden sonra 10 dakika izlemek zorunda olduğumuz reklamlardan sonra çıkan 5 dakikalık spor haberleri. lan nereye gidiyor diyemeden hoca gidiyordu floransaya.

    yönetim lucescu diye birini getiriyordu ama bu kıvrık saçlı mülayim bakışlı adamı duyan bilen yoktu. galatasaray kadrosu da kadroydu. bütün dişli oyuncular ordaydı. yaşlanan hagi ile birlikte forvete hakanın yerine gelen jardel takımdaydı. iki koşmayan adam. iki yıldız. ikisini de oynat ama geçen seneki gibi takım pres yapsın diyordu herkes. tekeden süt çıkarmak gibi bir şey. lucescu ise daha kontrollü bir oyun tercih ediyordu doğal olarak. işte lucescuya asıl öfke burdan geliyordu. hagi ve jardelli takımla neden ilerde basmıyorsun diye. o sene serkan aykutun yanlış aklımda kalmadıysa 7 golü iptal edildi. okan ve emre devre arası interle anlaştığı için ikinci devre saldı. jardele karşı yerliler cephe aldı. ama herşeyden önemlisi aziz büyük operasyon çekti. mustafa denizliye sen mi yaptın takımı şampiyon dediği sene bu senedir. meşhur ankaragücü maçıyla şampiyonluğu fenere verdik.

    sonraki sene bütün kemik kadro gitti ve sağdan soldan gelenlerle takım şampiyon oldu. hem de ne şampiyon. çok kısır top oynatıyor denilen lucescunun attırdığı gol sayısını terim geldikten sonra asla yakalayamadı. canaydın şampiyonluk kutlamalarından hemen sonra kovdu lucescuyu. adamı ağlattık. o kadar büyük ayıptı ki kendisine yapılan. onun ahı uzun süre çıkmadı bizden. sonra da beşiktaşa gidip hem avrupada hem türkiyede şov yaptı zaten.

    avrupada onun kadar başarılı olan bir başka teknik direktör hatırlamıyorum. elindeki kadrodan maksimum verimi almayı hep bilmişti. kalsaydı ne o kadar saçma sapan transferler yapılırdı ne de o kadar başarısız olurduk. adam hiç bir zaman şunu alın bunu alın demedi, ne verildiyse elindekiyle başarıya odaklandı.

    benim gözümde çok başarılıdır ve asla yaptıkları unutulmaz. gönderilmesi canaydının bu kulübe verdiği onlarca çok büyük yaradan bir tanesidir.
App Store'dan indirin Google Play'den alın