8
wild card turunun ikinci günü de bitti ve artık son 8 takım belirlenmiş oldu.
ikinci günde oynanan ilk maçta baltimore ravens geçen sezonun intikamını aldı ve tenessee titans‘ı 20-13 mağlup etti. lamar jackson da bu şekilde ilk playoff galibiyetini almış oldu. aslında maça daha iyi başlayan titans olmuştu. daha maçın başında 10-0 öne geçmelerine rağmen maçın sonunu getirememeleri belki de yaşadıkları bir rehavet ve kendi oyun düzenlerinden tamamen kopmalarıydı. örneğin takımın oyunu neredeyse tamamen derrick henry üzerine kuruluyken onu çok kullanmadılar. lamar’ın pas kalitesi hala çok iyi değil ama designed run‘lar ile titans savunmasının adeta içinden geçti. halbuki geçen sene de aynı şeyi yaparken titans bunun için bir spy savunmacı atamıştı ve koşu alanını iyice daraltmıştı. bu sefer bunu yapmadılar ve sonucuna da katlandılar.
gecenin 2. maçı zaten daha önce en kolay eşleşme olduğunu söylediğim saints-bears maçıydı. maçı 21-9 new orleans saints kazandı. chicago bears‘in hücum gücü zaten çok iyi değildi, üstüne de saints’in gerçekten üst seviyede olan savunması eklenince bu sonuç kaçınılmazdı. zaten chicago touchdown’ı son saniyelerde buldu yok uzun bir süre büyük farkla gerideydi. saints oyunuyla ümit verdi ama şampiyonluk rotaları çok çetin bir yoldan geçiyor.
gecenin son maçında ise kimilerine göre büyük sürpriz ama bana göre pek de sürpriz olmayan bir sonuçla bitmiş steelers-browns maçıydı. cleveland browns uzun yıllardır ilk defa playofflara kalmanın yanı sıra galibiyet de almış oldular, üstelik bunu aynı grupta oldukları ezeli rakipleri steelers karşısında yapmış oldular. browns maçı 48-37 kazandı. skora bakınca çekişmeli bir maç olmuş gibi görünebilir ama maçın daha ilk çeyreğinde önce steelers’ın saçma sapan bir snap hatasıyla nadir görülecek bir touchdown buldu, hemen ardından ben roethlisberger‘in üst üste interceptionları ile de browns 28-0 öne geçti. tam steelers ayaklanma emaresi gösterirken browns darbeyi vurdu ve maç boyu hep rahat bir farkla öndeydi. steelers her ne kadar geri gelmeye çalışsa da o kadar farktan kalan sürede geri gelebilmek küçük çaplı bir mucizeyi gerektiriyordu. kimilerine göre sürpriz olan bu sonucu aslında pittsburgh’un son haftalardaki oyunu pek ala işaret ediyordu ama browns’ın yıllardır büründüğü o rezil takım hüviyeti insanların aklına o kadar kazınmıştı ki bir şekilde bir hata/hatalar yapıp maçı rahat kaybedebileceklerini düşündürüyordu.
wild card sonucunda divisional round için oluşan eşleşmeler de şu şekilde oldu;
green bay packers - los angeles rams
new orleans saints - tampa bay buccaneers
kansas city chiefs - cleveland browns
buffalo bills - baltimore ravens
ikinci günde oynanan ilk maçta baltimore ravens geçen sezonun intikamını aldı ve tenessee titans‘ı 20-13 mağlup etti. lamar jackson da bu şekilde ilk playoff galibiyetini almış oldu. aslında maça daha iyi başlayan titans olmuştu. daha maçın başında 10-0 öne geçmelerine rağmen maçın sonunu getirememeleri belki de yaşadıkları bir rehavet ve kendi oyun düzenlerinden tamamen kopmalarıydı. örneğin takımın oyunu neredeyse tamamen derrick henry üzerine kuruluyken onu çok kullanmadılar. lamar’ın pas kalitesi hala çok iyi değil ama designed run‘lar ile titans savunmasının adeta içinden geçti. halbuki geçen sene de aynı şeyi yaparken titans bunun için bir spy savunmacı atamıştı ve koşu alanını iyice daraltmıştı. bu sefer bunu yapmadılar ve sonucuna da katlandılar.
gecenin 2. maçı zaten daha önce en kolay eşleşme olduğunu söylediğim saints-bears maçıydı. maçı 21-9 new orleans saints kazandı. chicago bears‘in hücum gücü zaten çok iyi değildi, üstüne de saints’in gerçekten üst seviyede olan savunması eklenince bu sonuç kaçınılmazdı. zaten chicago touchdown’ı son saniyelerde buldu yok uzun bir süre büyük farkla gerideydi. saints oyunuyla ümit verdi ama şampiyonluk rotaları çok çetin bir yoldan geçiyor.
gecenin son maçında ise kimilerine göre büyük sürpriz ama bana göre pek de sürpriz olmayan bir sonuçla bitmiş steelers-browns maçıydı. cleveland browns uzun yıllardır ilk defa playofflara kalmanın yanı sıra galibiyet de almış oldular, üstelik bunu aynı grupta oldukları ezeli rakipleri steelers karşısında yapmış oldular. browns maçı 48-37 kazandı. skora bakınca çekişmeli bir maç olmuş gibi görünebilir ama maçın daha ilk çeyreğinde önce steelers’ın saçma sapan bir snap hatasıyla nadir görülecek bir touchdown buldu, hemen ardından ben roethlisberger‘in üst üste interceptionları ile de browns 28-0 öne geçti. tam steelers ayaklanma emaresi gösterirken browns darbeyi vurdu ve maç boyu hep rahat bir farkla öndeydi. steelers her ne kadar geri gelmeye çalışsa da o kadar farktan kalan sürede geri gelebilmek küçük çaplı bir mucizeyi gerektiriyordu. kimilerine göre sürpriz olan bu sonucu aslında pittsburgh’un son haftalardaki oyunu pek ala işaret ediyordu ama browns’ın yıllardır büründüğü o rezil takım hüviyeti insanların aklına o kadar kazınmıştı ki bir şekilde bir hata/hatalar yapıp maçı rahat kaybedebileceklerini düşündürüyordu.
wild card sonucunda divisional round için oluşan eşleşmeler de şu şekilde oldu;
green bay packers - los angeles rams
new orleans saints - tampa bay buccaneers
kansas city chiefs - cleveland browns
buffalo bills - baltimore ravens