7
iyi futbolcu = zeki insan. zeki insan = olayların veya durumların mantığını çabuk kavrayan insan.
valla bilmiyorum ama bence sayısal becerisi iyi olan insanlar daha iyi futbol oynuyor. genel kanı tam tersinedir aslında. sayısal yapamayan öğrenci, tembeldir. tembelse de top oynuyordur gibi bir bakış açısı var. futbolun mantığını incelersek topla aranın iyi olması için geometri ve fizik bilginin iyi olması gerekiyor. aksi takdirde kaval kemiğiyle top kontrol etmeye çalışırsın, orta yapıyorum diye kaleci alıştırırsın, pas diye iftira atarsın falan. yanlış anlaşılmasın, sayısalcılar sözelcilerden daha zekidir demek istemiyorum. ama futbol aslında tamamen teknik bir olay. anlaşılması çok mümkün bir mantığı var. esasında olayın kendisi yoruma kapalı. yoruma açık olan şey sadece tercihler. ama her tercihin bir açıklaması var ya da olmalı. yaptığı tercihin mantığını açıklayamayan hoca kötü teknik direktördür, yaptığı hareketin mantığını açıklayamayan adam kötü futbolcudur, bunların sayısalı da iyi değildir.
hem kişisel hem de takım olarak iyi bir tekniğe sahipseniz başarılı oluyorsunuz. futbolun mantığı çok açık. iyi savunacaksın, iyi hücum edeceksin. detayları elbette var. ama olay bu kadar basit. yani her hareketin bu 2 amaçtan birine yönelik olmalı. pas atıyorum derken dan dun vurmanın bir açıklaması yok. ya da savunuyorum derken alenen kaçan adamı farkedememenin. diyorum ya, topun bir anatomisi var. yuvarlak bir cisim bu. yani geometrik bir cisim. havadan gelen topu nasıl kontrol ederim diye düşündüğün zaman da fiziğe başvuruyorsun. göğüsle kontrol etmek mesela. kabak gibi fizik bilgisi gerektiriyor. bir topun göğüse gelirse nasıl sekeceği, ya da kola gelirse nasıl söneceği falan.. bunlar hep fizik.
çalım atmak mesela. dikkat edin, büyük futbolcuların çalımlarına. topu çok kısa kısa dürterler ve sadece boşluklara yönelirler. hadi canım sen de diyeceksiniz belki ama tek yapılan budur aslında. ve iyi bir futbolcuyu ancak başka iyi bir futbolcu durdurabilir. tam anlatamadım. misal messi'yi ronaldo'ya ver. ramos'tan iyi tutar. ya da mbappe'yi messi'ye ver. nefesinden anlar hareketini. tedbirini alır. pique'den daha az açık verir. zeka frekansı aynı olan insanlardır tüm büyük futbolcular. maradona'sı, zidane'ı, hagi'si hepsi. bu adamlar futbolun mantığını, daha doğrusu topun hareket kabiliyetini ve oyunun mantığını çok erkenden çözmüş, yalamış yutmuş adamlar.
topun hızı, pasın şiddeti, kontrol vs bunlar hep sayısal beceriyle alakalı. bir çok iyi futbolcu, aslında iyi birer mühendis, mimar falan da olabilirmiş gibi geliyor bana. bunlardan 3-4 tanesini bir araya getirip fiziksel kapasitelerini olması gereken seviyede tutarsan da iyi futbol oynuyorsun işte.
11 tane kalas ama çalışkan adamla iyi top oynayamazsın. izleyene keyif vermezsin daha doğrusu. ama mantığı anlamış oyuncu sayısı arttıkça zor görünen bir çok şey kolaya dönüşür ve izleyen de görüntüden keyif alır. bizim takımın gördüğü son zeki ve büyük oyuncu da hepinizin de kabul edeceği üzere sneijder'dir. drogba, melo, podolski, riera ve elmander de son 10 yılda gördüğümüz diğer büyük oyuncular. yerlilerden bir tek emre çolak acaba mı dedirtti biraz ama "yok lan o değilmiş dememiz" çok sürmedi.
ekleme: bak mariano'yu unutuyordum. ağırdı falan ama bence türkiye'de oynamış en büyük sağ bekti.
valla bilmiyorum ama bence sayısal becerisi iyi olan insanlar daha iyi futbol oynuyor. genel kanı tam tersinedir aslında. sayısal yapamayan öğrenci, tembeldir. tembelse de top oynuyordur gibi bir bakış açısı var. futbolun mantığını incelersek topla aranın iyi olması için geometri ve fizik bilginin iyi olması gerekiyor. aksi takdirde kaval kemiğiyle top kontrol etmeye çalışırsın, orta yapıyorum diye kaleci alıştırırsın, pas diye iftira atarsın falan. yanlış anlaşılmasın, sayısalcılar sözelcilerden daha zekidir demek istemiyorum. ama futbol aslında tamamen teknik bir olay. anlaşılması çok mümkün bir mantığı var. esasında olayın kendisi yoruma kapalı. yoruma açık olan şey sadece tercihler. ama her tercihin bir açıklaması var ya da olmalı. yaptığı tercihin mantığını açıklayamayan hoca kötü teknik direktördür, yaptığı hareketin mantığını açıklayamayan adam kötü futbolcudur, bunların sayısalı da iyi değildir.
hem kişisel hem de takım olarak iyi bir tekniğe sahipseniz başarılı oluyorsunuz. futbolun mantığı çok açık. iyi savunacaksın, iyi hücum edeceksin. detayları elbette var. ama olay bu kadar basit. yani her hareketin bu 2 amaçtan birine yönelik olmalı. pas atıyorum derken dan dun vurmanın bir açıklaması yok. ya da savunuyorum derken alenen kaçan adamı farkedememenin. diyorum ya, topun bir anatomisi var. yuvarlak bir cisim bu. yani geometrik bir cisim. havadan gelen topu nasıl kontrol ederim diye düşündüğün zaman da fiziğe başvuruyorsun. göğüsle kontrol etmek mesela. kabak gibi fizik bilgisi gerektiriyor. bir topun göğüse gelirse nasıl sekeceği, ya da kola gelirse nasıl söneceği falan.. bunlar hep fizik.
çalım atmak mesela. dikkat edin, büyük futbolcuların çalımlarına. topu çok kısa kısa dürterler ve sadece boşluklara yönelirler. hadi canım sen de diyeceksiniz belki ama tek yapılan budur aslında. ve iyi bir futbolcuyu ancak başka iyi bir futbolcu durdurabilir. tam anlatamadım. misal messi'yi ronaldo'ya ver. ramos'tan iyi tutar. ya da mbappe'yi messi'ye ver. nefesinden anlar hareketini. tedbirini alır. pique'den daha az açık verir. zeka frekansı aynı olan insanlardır tüm büyük futbolcular. maradona'sı, zidane'ı, hagi'si hepsi. bu adamlar futbolun mantığını, daha doğrusu topun hareket kabiliyetini ve oyunun mantığını çok erkenden çözmüş, yalamış yutmuş adamlar.
topun hızı, pasın şiddeti, kontrol vs bunlar hep sayısal beceriyle alakalı. bir çok iyi futbolcu, aslında iyi birer mühendis, mimar falan da olabilirmiş gibi geliyor bana. bunlardan 3-4 tanesini bir araya getirip fiziksel kapasitelerini olması gereken seviyede tutarsan da iyi futbol oynuyorsun işte.
11 tane kalas ama çalışkan adamla iyi top oynayamazsın. izleyene keyif vermezsin daha doğrusu. ama mantığı anlamış oyuncu sayısı arttıkça zor görünen bir çok şey kolaya dönüşür ve izleyen de görüntüden keyif alır. bizim takımın gördüğü son zeki ve büyük oyuncu da hepinizin de kabul edeceği üzere sneijder'dir. drogba, melo, podolski, riera ve elmander de son 10 yılda gördüğümüz diğer büyük oyuncular. yerlilerden bir tek emre çolak acaba mı dedirtti biraz ama "yok lan o değilmiş dememiz" çok sürmedi.
ekleme: bak mariano'yu unutuyordum. ağırdı falan ama bence türkiye'de oynamış en büyük sağ bekti.