59
şaka maka üzerinden 21 yıl geçmiş olan efsanevi maç. okul çıkışı televizyon karşısında portatif masada kah yemek yiyerek kah da ikindi vakti gideceğim kursa hazırlanarak takip etmiştim. hem içinde bulunan ortam hem de medyanın aşırı gaz vermesi sonrası etkisi çok daha fazla hissedilen bir maçtı.
entrye başlamadan önce fonda şu şarkının çalması yazarın özel ricasıdır. yaşı yetenler bu şarkının olaylarla ilgisini anlayacaktır.
https://www.youtube.com/watch?v=MCNm3UqNUVc
o tarihte galatasaray son 3 sezonun şampiyonu. 4. sezona da fırtına gibi başlamış. şampiyonlar ligi'nde gruptan çıkamasa da uefa kupası'nda yola devam demiş. bu maçtan önceki haftaiçi 9 aralık 1999 galatasaray bologna maçı oynanmış. puan farkı henüz çok açılmamış ama galatasaray'ın bir kazaya uğraması pek mümkün durmuyor.
bu maçtan 2-3 gün önce fenerbahçe göztepe deplasmanındaydı. 22 aralık 1999 fenerbahçe galatasaray maçı aslında ligin 9. haftasına denk geliyordu. ancak 23 kasım 1999 bologna galatasaray maçı öncesine denk gelince ertelenmişti. haftaya başlarken 4 puanlık bir fark vardı bir maçı eksik galatasaray ile fenerbahçe arasında. fenerbahçe ligin zayıf takımlarından göztepe'yi deplasmanda yener, beşiktaş da avrupa yorgunu galatasaray'a bir çelme takar puan farkı bir galibiyete iner hesapları vardı. 10 gün sonra da kadıköy'de lider olma ihtimali doğacaktı...
tabi hesaplar yine çarşıya uymadı. fenerbahçe, göztepe deplasmanından 0-0'la döndü. galatasaray da okan'ın golüyle derbiyi kazanmayı bildi. puan farkı 6'ya çıktı. daha bunun şokunu ne fenerbahçe taraftarı ne fenerbahçe medyası tam atlatamamışken üzerine bu karşılaşma geldi.
tabi o zamanlar futbola meraklı ancak evinde cine 5 olmayan her türk genci gibi hasretiz televizyonda maç izlemeye. ki cine 5 bile olsa haftada 3-4 maç falan ancak izleyebiliyorsun. bir de o dönem galatasaraylı olunca keyifle izliyorsun dur bakalım bu sefer ne rezillik çıkacak diye. çamurlu sahada vasat bir maçtı aslında, ama işte maç izleyebilmek bir olaydı o zamanlar. heyecanla izlediğimi hatırlıyorum.
ilk yarıyı fenerbahçe 33. dakikada metin diyadin'in "fukara volesi" golüyle önde geçmeyi başardı. golün hemen ardından yapılan değişiklikle oyuna seçkin boylu'nun girmesi pendikspor taraftarı ya da pendikspor'u takip edenler haricindekilerce biraz ilginç bir reaksiyon olarak anılsa da işin aslı başkaydı. pendikspor'un as oyuncularından olan seçkin maça gelirken yaşanan hafif bir kaza sebebiyle geç kalmıştı, 15. dakika gibi stada girebilmiş, ısınıp da maça girebilmesi o dakikaya denk gelmişti.
ikinci yarının hemen başında mustafa ateş sağdan ceza sahasına girdi, ogün temizkanoğlu'nun müdahalesiyle yerde kalınca hakem levent yardımcı penaltı kararını verdi. klasik fenerbahçe itirazlarının ardından selçuk boylu'nun kullandığı penaltıda kalede rüştü köşeyi bilse de az bir farkla gol olmasını engelleyemedi.golden bir 10 dakika kadar sonra selçuk boylu ile başlayan atakta mustafa ateş bu sefer sol kanattan ceza sahasına girdi, rüştü'yü de çalımlayarak yaptığı vuruşla yaşı yetenlerin bugün bile hatırladığı golü attı.
golün ardından fenerbahçe çabalasa da beraberlik golünü bulamadı. tüm as oyuncuları sahada olduğu için yapabileceği bir değişiklik de yoktu, nitekim sadece hafif sakatlanan ogün'ü dışarı alabildiler. birkaç müsait pozisyon da gol olmayınca karşılaşma 2-1 pendikspor üstünlüğüyle sona erdi. tribündeki binler, çevre apartmanlar ve yarı inşaatlardaki yüzler ve ekran başındaki milyonlar* kahkahayla karışık sevince boğuldu.
atv ekrana ağlayan, ağlamaklı suratla sahaya bakakalan fenerbahçe taraftarlarını getirdi. daha sonra o taraftarlardan bazıları yine atv'de yayınlanan gündüz kuşağı programlara çıkardı. zdenek zeman istifasını verdi. gece tesisleri taraftar bastı, rüştü arabasının içinde ibrahim gümüştekin ve adamlarından dayak yedi. bu görüntüler de televizyonlarda günlerce döndü.
quality turkish media ertesi gün "kara bir leke" manşetleriyle çıktı. fenerbahçe'yi yerden yere vurmanın ötesinde paramparça ettiler. o gazetelerin çıktığı günün ilerleyen saatlerinde bu sefer 15 aralık 1999 çanakkale dardanelspor beşiktaş maçı oynandı ve bu sefer aynı sonla beşiktaş karşılaştı.
gel gelelim fenerbahçe medyasının olayı dramatize etmesi, futbolcuları ve hocayı harcayalım derken şişirtmesi sonrası akıllarda kalan bu maç oldu. ya da belki de bütün bunlar fenerbahçe büyüklüğünden dolayı, bilemedim şimdi bak...
(bkz: tarihte bugün)
entrye başlamadan önce fonda şu şarkının çalması yazarın özel ricasıdır. yaşı yetenler bu şarkının olaylarla ilgisini anlayacaktır.
https://www.youtube.com/watch?v=MCNm3UqNUVc
o tarihte galatasaray son 3 sezonun şampiyonu. 4. sezona da fırtına gibi başlamış. şampiyonlar ligi'nde gruptan çıkamasa da uefa kupası'nda yola devam demiş. bu maçtan önceki haftaiçi 9 aralık 1999 galatasaray bologna maçı oynanmış. puan farkı henüz çok açılmamış ama galatasaray'ın bir kazaya uğraması pek mümkün durmuyor.
bu maçtan 2-3 gün önce fenerbahçe göztepe deplasmanındaydı. 22 aralık 1999 fenerbahçe galatasaray maçı aslında ligin 9. haftasına denk geliyordu. ancak 23 kasım 1999 bologna galatasaray maçı öncesine denk gelince ertelenmişti. haftaya başlarken 4 puanlık bir fark vardı bir maçı eksik galatasaray ile fenerbahçe arasında. fenerbahçe ligin zayıf takımlarından göztepe'yi deplasmanda yener, beşiktaş da avrupa yorgunu galatasaray'a bir çelme takar puan farkı bir galibiyete iner hesapları vardı. 10 gün sonra da kadıköy'de lider olma ihtimali doğacaktı...
tabi hesaplar yine çarşıya uymadı. fenerbahçe, göztepe deplasmanından 0-0'la döndü. galatasaray da okan'ın golüyle derbiyi kazanmayı bildi. puan farkı 6'ya çıktı. daha bunun şokunu ne fenerbahçe taraftarı ne fenerbahçe medyası tam atlatamamışken üzerine bu karşılaşma geldi.
tabi o zamanlar futbola meraklı ancak evinde cine 5 olmayan her türk genci gibi hasretiz televizyonda maç izlemeye. ki cine 5 bile olsa haftada 3-4 maç falan ancak izleyebiliyorsun. bir de o dönem galatasaraylı olunca keyifle izliyorsun dur bakalım bu sefer ne rezillik çıkacak diye. çamurlu sahada vasat bir maçtı aslında, ama işte maç izleyebilmek bir olaydı o zamanlar. heyecanla izlediğimi hatırlıyorum.
ilk yarıyı fenerbahçe 33. dakikada metin diyadin'in "fukara volesi" golüyle önde geçmeyi başardı. golün hemen ardından yapılan değişiklikle oyuna seçkin boylu'nun girmesi pendikspor taraftarı ya da pendikspor'u takip edenler haricindekilerce biraz ilginç bir reaksiyon olarak anılsa da işin aslı başkaydı. pendikspor'un as oyuncularından olan seçkin maça gelirken yaşanan hafif bir kaza sebebiyle geç kalmıştı, 15. dakika gibi stada girebilmiş, ısınıp da maça girebilmesi o dakikaya denk gelmişti.
ikinci yarının hemen başında mustafa ateş sağdan ceza sahasına girdi, ogün temizkanoğlu'nun müdahalesiyle yerde kalınca hakem levent yardımcı penaltı kararını verdi. klasik fenerbahçe itirazlarının ardından selçuk boylu'nun kullandığı penaltıda kalede rüştü köşeyi bilse de az bir farkla gol olmasını engelleyemedi.golden bir 10 dakika kadar sonra selçuk boylu ile başlayan atakta mustafa ateş bu sefer sol kanattan ceza sahasına girdi, rüştü'yü de çalımlayarak yaptığı vuruşla yaşı yetenlerin bugün bile hatırladığı golü attı.
golün ardından fenerbahçe çabalasa da beraberlik golünü bulamadı. tüm as oyuncuları sahada olduğu için yapabileceği bir değişiklik de yoktu, nitekim sadece hafif sakatlanan ogün'ü dışarı alabildiler. birkaç müsait pozisyon da gol olmayınca karşılaşma 2-1 pendikspor üstünlüğüyle sona erdi. tribündeki binler, çevre apartmanlar ve yarı inşaatlardaki yüzler ve ekran başındaki milyonlar* kahkahayla karışık sevince boğuldu.
atv ekrana ağlayan, ağlamaklı suratla sahaya bakakalan fenerbahçe taraftarlarını getirdi. daha sonra o taraftarlardan bazıları yine atv'de yayınlanan gündüz kuşağı programlara çıkardı. zdenek zeman istifasını verdi. gece tesisleri taraftar bastı, rüştü arabasının içinde ibrahim gümüştekin ve adamlarından dayak yedi. bu görüntüler de televizyonlarda günlerce döndü.
quality turkish media ertesi gün "kara bir leke" manşetleriyle çıktı. fenerbahçe'yi yerden yere vurmanın ötesinde paramparça ettiler. o gazetelerin çıktığı günün ilerleyen saatlerinde bu sefer 15 aralık 1999 çanakkale dardanelspor beşiktaş maçı oynandı ve bu sefer aynı sonla beşiktaş karşılaştı.
gel gelelim fenerbahçe medyasının olayı dramatize etmesi, futbolcuları ve hocayı harcayalım derken şişirtmesi sonrası akıllarda kalan bu maç oldu. ya da belki de bütün bunlar fenerbahçe büyüklüğünden dolayı, bilemedim şimdi bak...
(bkz: tarihte bugün)