• 21
    üniversite sınavına gireceğim dönemlerdi. bir pazar sabahı saat 9:00 ve "bana göre sınav saati çok erken" diye söylenerek evden çıktım.

    aracımla ilerlerken o sevmediğim 60 saniyelik kırmızı ışıkta durdum ve her zamanki gibi 25. saniyede ışığı geçip kavşağa daldım. yine her zamanki gibi fren sesleri, kornalar, duvara çarpan araçlar, bağırmalar, küfürler. usulca araçtan indim ve "bana göre 60 saniye fazla bu ışık için" diye bağırdım. özür dileyenler, üzüntüden ağlayanlar, af dileyenler.

    okulumu buldum ve araç park yeri olmadığı için aracı metrobüs yoluna bıraktım. daha adımımı dışarıya atmadan siren sesleri ve polis yanımda. hızlı hızlı konuşan ve kimlik isteyen sinirli polis memuruna "bana göre acelesi olan insan metrobüs yoluna aracını bırakabilmeli" dedim. başını önüne eğdi ve ekip aracına doğru yöneldi. arkasından seslendim "bana göre siren sesi çok ürkütücü, tef ile bu işi halledebilirsiniz".

    sonunda sınava gireceğim okula sınavın başlama saatinden bir saat sonra, yani saat 11:00 gibi gelmiştim. kapıdaki görevlileri ve kalabalığı görünce "bana göre, bana göre" nidâlarıyla yürüdüm. kalabalık yarıldı, yol açıldı. güvenlik görevlisinin yüzüne baktım ve kızgın bir şekilde "e banaa göre" dedim. hıçkıra hıçkıra ağlayarak, sınavı durdurdu ve beni içeri aldı.

    sınavda hiçbir soruyu cevaplamadım ama bana göre ilk ondaydım ve sınavım çok iyi geçmişti. sınav çıkışı polisler tef çalarak güvenliği sağlamaya çalışıyordu.

    eve geldim ve huzur bulmak adına daha yeni yazar olduğum sözlüğe girdim. başlıklar arasında gezinirken içimden dedim ki;
    "bana göre sözlüğe moderatör olarak girmeliydim.".

    özelden mesaj üstüne mesaj. af dilemeler, hıçkırıklar, övmeler...

    edit: bir kuralı eleştirebilirsiniz, değiştirilmesi için çaba harcayabilirsiniz ama art niyetle" bana göre" etiketini yapıştırıp tanı koyamazsınız.
App Store'dan indirin Google Play'den alın