393
dünyanın en iyi futbolcusu messi'dir. en dominant futbolcusu brezilyalı ronaldo'dur. en göze hoş gelen futbolcusu ronaldinho'dur, en winner oyuncusu portekizli ronaldo'dur. peki maradona'nın bu futbolculardan farkı nedir? kendisi futbol ötesi bir karakterdir. kendisinden daha iyi oyuncular geldi, gelecek de ama kendisinin dünyada yarattığı etkiyi yaratan bir diğer futbolcu olmayacak. messi bile önümüzdeki senelerde futbolu bıraktığında saygıyla anılacak ama bıraktığı etki asla bir maradona olmayacak çünkü maalesef messi bir maradona değil.
şimdilerde futbolcular yaptıkları hayır işlerini bile instagramda story atarak gösterirken, halktan fersahlarca uzaklarken, maradona, castro'nun yanına çoğu evde televizyonun bile bulunmadığı bir dönemde gitmiştir. çünkü diego halk adamıdır. şurdan toplasak ghettoda yetişen 10 çocuktan 9'unun hayatını yaşamıştır. futbolun içerisinde illa yokluk, kıtlık, mücadele olacak ama maradona o mücadeleden galip çıktıktan sonra bile oradan izler taşımıştır. son model arabalara binerken bile bir tarafının o büyüdüğü yoksul semte ait olduğunu hissettirmiştir. şu dönemde böyle bir duyguyu hissettiren bir futbolcu var mı emin değilim. geldiği yeri unutmakla alakalı değil bu, karakter koymakla alakalıdır. arjantin milli takımı gol attığında kameraya orta parmağını gösterecek kadar o yoksul mahalleye aittir. diğer futbolcular bu hareketi yapamaz mesela... yapsa bile eğreti durur, ayıplanır ama maradona yaptığında replay yapa yapa izlenir o hareketi.. teknik direktörken kendisine verilen kokaine uzanırken objektiflere yakalanır mesela... başka bir teknik adam bunu yapsa anında çarmıha gerilir (daum'u hatırlayın) ama maradona yapınca sadece güleriz çünkü o evin küçük haylaz çocuğudur. abileri daha masum hatalar yapmasına rağmen azarlanan ama kendisi yaramazlıklar yaptığında ''seni gidi küçük haylaz'' denilip makas alınan evin haylaz çocuğudur. dedim ya, maradona her şeye rağmen hep kendisi olmuştur, hiçbir şey onu değiştirememiştir. o halen arjantindeki ghetto mahallesine aittir ve bir çocuğu ghettodan çıkarabilirsiniz ama ghettoyu asla çocuktan çıkaramazsınız...
adına yapılan kiliselerden, italya arjantin maçında arjantini destekleyen napoli taraftarlarından falan bahsetmiyorum. onları zaten herkes biliyor. bugün mesela bi kare gördüm, boca ve river taraftarı birbirine sarılmış ağlıyor. çok etkileyici bir kare ama konu maradona olunca şaşırmıyorum tabi. hele napoli taraftarının neler hissettiklerini öyle iyi anlıyorum ki biz de allah gecinden versin ama hagi vefat ettiğinde yaşayacağız o hisleri.. keşke hagiyi daha da ölümsüzleştirecek şeyler yapabilseydik. kendisinin sağ ayağı etmeyen alex'e heykel yapan fenerbahçe kulübüne bakıyorum da bu konuda halen kırgınım o dönemki yönetime... neyse...
kendisinden sonra futbolun izlenebilir bir tarafı daha kaybolmuştur. çok özleyeceğiz kendisini futbolseverler olarak çünkü evin o küçük haylaz çocuğu üniversiteyi kazanmıştır ve artık ayrılma vaktidir... o ev artık eski ev asla olmayacaktır. gittiği yerde umarım mutlu olur çünkü o tüm dünyadaki insanlara savaşmayı, mücadeleyi, kazanmayı ama kazanırken de kaybedebilmeyi öğretmiştir. zaten hep kazansaydı bu kadar sevilmezdi hiç kuşkusuz.
(bkz: hasta siempre comandante)
şimdilerde futbolcular yaptıkları hayır işlerini bile instagramda story atarak gösterirken, halktan fersahlarca uzaklarken, maradona, castro'nun yanına çoğu evde televizyonun bile bulunmadığı bir dönemde gitmiştir. çünkü diego halk adamıdır. şurdan toplasak ghettoda yetişen 10 çocuktan 9'unun hayatını yaşamıştır. futbolun içerisinde illa yokluk, kıtlık, mücadele olacak ama maradona o mücadeleden galip çıktıktan sonra bile oradan izler taşımıştır. son model arabalara binerken bile bir tarafının o büyüdüğü yoksul semte ait olduğunu hissettirmiştir. şu dönemde böyle bir duyguyu hissettiren bir futbolcu var mı emin değilim. geldiği yeri unutmakla alakalı değil bu, karakter koymakla alakalıdır. arjantin milli takımı gol attığında kameraya orta parmağını gösterecek kadar o yoksul mahalleye aittir. diğer futbolcular bu hareketi yapamaz mesela... yapsa bile eğreti durur, ayıplanır ama maradona yaptığında replay yapa yapa izlenir o hareketi.. teknik direktörken kendisine verilen kokaine uzanırken objektiflere yakalanır mesela... başka bir teknik adam bunu yapsa anında çarmıha gerilir (daum'u hatırlayın) ama maradona yapınca sadece güleriz çünkü o evin küçük haylaz çocuğudur. abileri daha masum hatalar yapmasına rağmen azarlanan ama kendisi yaramazlıklar yaptığında ''seni gidi küçük haylaz'' denilip makas alınan evin haylaz çocuğudur. dedim ya, maradona her şeye rağmen hep kendisi olmuştur, hiçbir şey onu değiştirememiştir. o halen arjantindeki ghetto mahallesine aittir ve bir çocuğu ghettodan çıkarabilirsiniz ama ghettoyu asla çocuktan çıkaramazsınız...
adına yapılan kiliselerden, italya arjantin maçında arjantini destekleyen napoli taraftarlarından falan bahsetmiyorum. onları zaten herkes biliyor. bugün mesela bi kare gördüm, boca ve river taraftarı birbirine sarılmış ağlıyor. çok etkileyici bir kare ama konu maradona olunca şaşırmıyorum tabi. hele napoli taraftarının neler hissettiklerini öyle iyi anlıyorum ki biz de allah gecinden versin ama hagi vefat ettiğinde yaşayacağız o hisleri.. keşke hagiyi daha da ölümsüzleştirecek şeyler yapabilseydik. kendisinin sağ ayağı etmeyen alex'e heykel yapan fenerbahçe kulübüne bakıyorum da bu konuda halen kırgınım o dönemki yönetime... neyse...
kendisinden sonra futbolun izlenebilir bir tarafı daha kaybolmuştur. çok özleyeceğiz kendisini futbolseverler olarak çünkü evin o küçük haylaz çocuğu üniversiteyi kazanmıştır ve artık ayrılma vaktidir... o ev artık eski ev asla olmayacaktır. gittiği yerde umarım mutlu olur çünkü o tüm dünyadaki insanlara savaşmayı, mücadeleyi, kazanmayı ama kazanırken de kaybedebilmeyi öğretmiştir. zaten hep kazansaydı bu kadar sevilmezdi hiç kuşkusuz.
(bkz: hasta siempre comandante)