167
yakın geçmişte 2011 - 2012 sezonundan sonra en çok sevindiğim şampiyonluk bu sezona aittir. şampiyonlar liginde ve ligde yaşadığımız hezimetlerden sonra underdog olarak şampiyon olmamız ve sezonu 3 kupayla tamamlamamız çok manidardır. adeta küllerimizden doğduk o sezon. özellikle bu şampiyonluktan sonra rakip taraftarda “ galatasaray son haftalarda potadaysa bir şekilde şampiyon olur” algısı tamamen yerleşmiştir. son haftalarda aldığımız 1-0’lık skorlar bu düşünceyi perçinlemiştir adeta. sezon ortasında teknik adam değiştirip şampiyon olan tek takım yine bizdik (2007-2008 sezonu), yine yaptık, hatta üstüne yönetimi de değiştirerek yaptık. challenge üstüne challenge yaptık resmen. 4. yıldızı almamıza falan değinmiyorum hiç. o zaten bu kadar duygunun üstüne konulan ballı kaymak gibiydi.
lakin bu sezonun da götürüleri çok oldu, 4. yıldız ve 3 kupanın vermiş olduğu ilüzyona kapılıp yapılması gereken kadro yenilenmesini yapmadık. halbuki sabri, selçuk, sneijder, burak, olcan, hamit, melo, hakan balta, chedjou, pandev, umut bulut, burak yılmaz gibi oyuncuların yaş ortalaması 30 ve üzeriydi ve bu saydığım futbolcular takımın as futbolcularıydı. hepsiyle olmasa da bir kısmıyla kesinlikle yolları ayırmalıydık. yapmadık, yapamadık ve bu bize 2 sezona mal oldu. 2010-2011 sezonunyla eşdeğer olan 2015-2016 ve ne yaptığımız hakkında pek bir fikrimin olmadığı 2016-2017 sezonlarını yaşadık. değil zirvede olmak, derbi galibiyeti bile görmedik. sonraki iki sezonun tek iyi noktası 2015-2016 sezonunda aldığımız türkiye kupasıydı. uefa'dan almış olduğumuz cezayı o sezon saydırıp erkenden cezayı çektik. başka da bir olayını hatırlamıyorum. ha bir de 2-1 kazandığımız benfica galibiyeti var evet. ciddi bir rakibe karşı kazandığımız son şampiyonlar ligi maçı sanırım benfica maçı. her neyse...
götürüleri çok olsa da iyi hatırladığım sezondur ve unutulmayacaktır. o yıl benim hayatımda da bir sürü değişikliler olmuştu iyi ya da kötü yönde. her şey unutulur ama o sezon yaptırdığım 4. yıldız dövmesi bile o yılı unutulmaz kılıp ölümsüzleştirmiştir :)
lakin bu sezonun da götürüleri çok oldu, 4. yıldız ve 3 kupanın vermiş olduğu ilüzyona kapılıp yapılması gereken kadro yenilenmesini yapmadık. halbuki sabri, selçuk, sneijder, burak, olcan, hamit, melo, hakan balta, chedjou, pandev, umut bulut, burak yılmaz gibi oyuncuların yaş ortalaması 30 ve üzeriydi ve bu saydığım futbolcular takımın as futbolcularıydı. hepsiyle olmasa da bir kısmıyla kesinlikle yolları ayırmalıydık. yapmadık, yapamadık ve bu bize 2 sezona mal oldu. 2010-2011 sezonunyla eşdeğer olan 2015-2016 ve ne yaptığımız hakkında pek bir fikrimin olmadığı 2016-2017 sezonlarını yaşadık. değil zirvede olmak, derbi galibiyeti bile görmedik. sonraki iki sezonun tek iyi noktası 2015-2016 sezonunda aldığımız türkiye kupasıydı. uefa'dan almış olduğumuz cezayı o sezon saydırıp erkenden cezayı çektik. başka da bir olayını hatırlamıyorum. ha bir de 2-1 kazandığımız benfica galibiyeti var evet. ciddi bir rakibe karşı kazandığımız son şampiyonlar ligi maçı sanırım benfica maçı. her neyse...
götürüleri çok olsa da iyi hatırladığım sezondur ve unutulmayacaktır. o yıl benim hayatımda da bir sürü değişikliler olmuştu iyi ya da kötü yönde. her şey unutulur ama o sezon yaptırdığım 4. yıldız dövmesi bile o yılı unutulmaz kılıp ölümsüzleştirmiştir :)