1150
beni fenerbahçeye transferinden çok sonrasında koparılan "abi sen yapmaz mısın?" "herkes aynısını yapar" goygoyu ve mert hakan'ın seçimi üzerine oluşan konsensüs rahatsız ediyor.
yani benim anlamadığım şey şu, yahu arkadaş kimsenin mi kendi hikayesine sadakati yok? bak galatasaray fener filan demiyorum, adam çıkış yaptı, galatasaraylı olduğu ortaya çıktı, bizimle anlaşıp ön protokol imzaladı. arada maçlarda erol bulut'a filan kaydı. beş ay kadar sonra da gitti fenerle kontrat imzaladı.
bak takım tutmak anlamında da söylemiyorum, profesyonellik ne demek biliyorum. ben başka bir şeyi soruyorum. yahu arkadaş sen 5 ay evinde hiç mi hayal kurmadın? hiç mi kendi kendine galatasarayda yapacaklarını, kupaları belki çok büyük başarıları hayal edip heyecanlanmadın? hiç mi jübile hayali kurmadın?
kurmuş bence. herkesin gözden kaçırdığı şey mert hakan'ın tam bu yüzden kötü performans gösterdiği. adam hayal etti, heyecanlandı, motive oldu sonra da gidip kendi hayaline en büyük kazığı attı.
iflah olmaz ki bundan sonra. olmaz yani. ilginç şekilde herkes insanın excel tablolarından, bilançolardan filan oluştuğunu sanıyor ama hakikaten insan ruhu diye bir şey var. sen istemesen de devreye girer, direnç gösterir; ayağını bağlar.
mert hakan'ın yaşadıklarından gayet eminim ve bence kararını verirken bile pişman olduğu açık ama ona kızamıyorum. çünkü bu toprağın çocuklarına bir hayal kurduracak ortamı vermediler. hiç öyle son 18 yıl falan değil, en az 50 yıldır vermediler. korku içinde, bencillikle kıçını kurtarmanın peşinde tuhaf bir mahluğa dönüştürdüler. hani şairin "akrep gibisin kardeşim" dediği yaratığa.
ben bu konu üzerine oluşan konsensüse kızıyorum. yahu allahaşkına siz ne kadar herkesten eminsiniz? nasıl oluyor da "bu sözlükteki çoğu kişi", "kim olsa" filan diye ahkam kesiyorsunuz? şimdi yazınca dramatik gelecek ama sorayım: "siz hayalinizi kaç paraya satarsınız?"
ben mert hakan'ın sattığı paraya satmam. en ufak hayalimi bile milyonlara değişmem. yerine koyacak bir şey bulamam çünkü. hayalinizden, arzunuzdan vazgeçerseniz ikamesini yaratamazsınız. hatta bir güzel hocamız "insan saf arzudan oluşur" der. ayrıca pratikte de insana kazandırmaz mert hakan örneğinde gördüğünüz gibi. lafı uzatıyorum ama sergen'in istanbulspor'dan aldığı parayla kendi deyimiyle "yedi sülalesi kurtulurdu" şimdi futbolculuğunu ahlar vahlar içinde konuşabiliyor ancak. beşiktaş alt yapısından çıkmış ama hala beşiktaşlı olmaya çalışıyor, farketmiyor musunuz?
sizleri bilmiyorum. eğer herhangi bir hayalinizi para karşılığı satmaya okeyseniz; parasızlıktan daha büyük sorunlar yaşadığınızı söyleyebilirim. allah kolaylık versin.
yani benim anlamadığım şey şu, yahu arkadaş kimsenin mi kendi hikayesine sadakati yok? bak galatasaray fener filan demiyorum, adam çıkış yaptı, galatasaraylı olduğu ortaya çıktı, bizimle anlaşıp ön protokol imzaladı. arada maçlarda erol bulut'a filan kaydı. beş ay kadar sonra da gitti fenerle kontrat imzaladı.
bak takım tutmak anlamında da söylemiyorum, profesyonellik ne demek biliyorum. ben başka bir şeyi soruyorum. yahu arkadaş sen 5 ay evinde hiç mi hayal kurmadın? hiç mi kendi kendine galatasarayda yapacaklarını, kupaları belki çok büyük başarıları hayal edip heyecanlanmadın? hiç mi jübile hayali kurmadın?
kurmuş bence. herkesin gözden kaçırdığı şey mert hakan'ın tam bu yüzden kötü performans gösterdiği. adam hayal etti, heyecanlandı, motive oldu sonra da gidip kendi hayaline en büyük kazığı attı.
iflah olmaz ki bundan sonra. olmaz yani. ilginç şekilde herkes insanın excel tablolarından, bilançolardan filan oluştuğunu sanıyor ama hakikaten insan ruhu diye bir şey var. sen istemesen de devreye girer, direnç gösterir; ayağını bağlar.
mert hakan'ın yaşadıklarından gayet eminim ve bence kararını verirken bile pişman olduğu açık ama ona kızamıyorum. çünkü bu toprağın çocuklarına bir hayal kurduracak ortamı vermediler. hiç öyle son 18 yıl falan değil, en az 50 yıldır vermediler. korku içinde, bencillikle kıçını kurtarmanın peşinde tuhaf bir mahluğa dönüştürdüler. hani şairin "akrep gibisin kardeşim" dediği yaratığa.
ben bu konu üzerine oluşan konsensüse kızıyorum. yahu allahaşkına siz ne kadar herkesten eminsiniz? nasıl oluyor da "bu sözlükteki çoğu kişi", "kim olsa" filan diye ahkam kesiyorsunuz? şimdi yazınca dramatik gelecek ama sorayım: "siz hayalinizi kaç paraya satarsınız?"
ben mert hakan'ın sattığı paraya satmam. en ufak hayalimi bile milyonlara değişmem. yerine koyacak bir şey bulamam çünkü. hayalinizden, arzunuzdan vazgeçerseniz ikamesini yaratamazsınız. hatta bir güzel hocamız "insan saf arzudan oluşur" der. ayrıca pratikte de insana kazandırmaz mert hakan örneğinde gördüğünüz gibi. lafı uzatıyorum ama sergen'in istanbulspor'dan aldığı parayla kendi deyimiyle "yedi sülalesi kurtulurdu" şimdi futbolculuğunu ahlar vahlar içinde konuşabiliyor ancak. beşiktaş alt yapısından çıkmış ama hala beşiktaşlı olmaya çalışıyor, farketmiyor musunuz?
sizleri bilmiyorum. eğer herhangi bir hayalinizi para karşılığı satmaya okeyseniz; parasızlıktan daha büyük sorunlar yaşadığınızı söyleyebilirim. allah kolaylık versin.
