• 58
    biraz uzun olacak ama kendisiyle tanışıklığım okullar arası futbol turnuvasına dayanır. canımı çok yakmıştır çoook...

    o dönem ankara yahya kemal beyatlı lisesi'nde okuyan ben, sol bek oynuyorum. karşılaşacağımız komşu okul olan mustafa kemal lisesi'nde uzun boylu, hızlı, yakışıklı, sağ açık oynayan elemanı tutacağım, ki ismi bile aklımdadır: celal...

    neyse efendim o dönem sınıftan bir kıza vurgunum. maçı izlemeye gelmiş. ben sol tarafta koştururken, kız da saha kenarındaki tribünümsü yerde beni izliyor. ama ben öyle gaza geldim ki celal'e adım attırmıyorum. hatta zaman zaman da çaktırmadan pis fauller yapıyorum.

    ikinci yarı oldu, baktım benim yanık olduğum kız da benimle beraber yer değiştirmiş. benim olduğum kanada yakın maçı izliyor. ben iyice gaza gelip sert oyunu abarttım, celali kızdırdım. bir pozisyonda celal sinirle topu suratıma doğru attı ki, çıkan "çat" sesini hala unutamam. burnumun kanını durduramadık. oyuna da devam edemedim. :(

    kenarda otururken benim vurulduğum kız ve arkadaşı geldiler. arkadaşı seslendi:

    "gördün mü, senin aşık olduğun celal, garibimin suratına topu nasıl attı..." bunu duyunca bir kez daha vuruldum sözlük. :( meğer hatun beni değil, celal'i izliyormuş. mikasa canımı o kadar yakmamıştı.
App Store'dan indirin Google Play'den alın