4
kim gelirse gelsin istediğim tek şey emek vereceklerin seçilmesi olan toplantı.
alp yalman'dan başlayıp mustafa cengiz'e kadar yanlış hatırlamıyorsam 9 adet yönetim gördüm. dursun özbek ve duygun yarsuvat haricinde hepsi de galatasaray için elini taşın altına koymuştur. kötü veya beceriksiz olanlar elbette vardı ama saydığım 2 isim dışında hepsinin belirli bir emeği oldu. bu kulüp artık 2 ileri 3 geri gitmesin lütfen. ne oluyor nasıl oluyorsa bir şekilde kendi çapımızda zirveden dibe iniyoruz.
mevcut yönetimin mali alanda yaptıkları yadsınamaz. dursun sonrası sevr imzalamış kulübün topraklarını geri almaları, uefa cezasını almamaları gibi milyonlarca avro katkıları oldu. gelgelelim idari açıdan eksikleri oldu ve oluyor. özellikle transfer hususunda yapılan yanlışlar her dönem tekrarlıyor. bunda elbette uefa ve tff'nin sınırlamaları etken ama en azından eldekileri göndermeyebilirlerdi.
bu ülkede hiç bir yerde kurumsallaşma denen olgu mevcut değil. bu bakımdan kurulan kadrodan bağımsız olarak saha içi olumsuz bir durumda yönetim, idari ve mali açıdan kötü durumdan ise antrenörler sorumlu tutuluyor. ülkedeki kültürel ve sosyo-ekonomik bakış açısı değişmeden sürdürebilir başarı da imkansız maalesef. ne kadar avrupai olursa olsun başa gelen futbol yöneticileri genel yapıya uyum sağlayıp bir anda tarzını değiştiyor. ortada başarı varsa herkes pay sahibi olmak isterken başarısızlığı kimse kabul etmiyor.
çok umutlu değilim ama kim bilir belki yeni gelecek yönetim her anlamda sağlam bir altyapı kurar da yeni zaferleri görürüz. neden yeni bir 1986 ya da 1996'mız olmasın!!
alp yalman'dan başlayıp mustafa cengiz'e kadar yanlış hatırlamıyorsam 9 adet yönetim gördüm. dursun özbek ve duygun yarsuvat haricinde hepsi de galatasaray için elini taşın altına koymuştur. kötü veya beceriksiz olanlar elbette vardı ama saydığım 2 isim dışında hepsinin belirli bir emeği oldu. bu kulüp artık 2 ileri 3 geri gitmesin lütfen. ne oluyor nasıl oluyorsa bir şekilde kendi çapımızda zirveden dibe iniyoruz.
mevcut yönetimin mali alanda yaptıkları yadsınamaz. dursun sonrası sevr imzalamış kulübün topraklarını geri almaları, uefa cezasını almamaları gibi milyonlarca avro katkıları oldu. gelgelelim idari açıdan eksikleri oldu ve oluyor. özellikle transfer hususunda yapılan yanlışlar her dönem tekrarlıyor. bunda elbette uefa ve tff'nin sınırlamaları etken ama en azından eldekileri göndermeyebilirlerdi.
bu ülkede hiç bir yerde kurumsallaşma denen olgu mevcut değil. bu bakımdan kurulan kadrodan bağımsız olarak saha içi olumsuz bir durumda yönetim, idari ve mali açıdan kötü durumdan ise antrenörler sorumlu tutuluyor. ülkedeki kültürel ve sosyo-ekonomik bakış açısı değişmeden sürdürebilir başarı da imkansız maalesef. ne kadar avrupai olursa olsun başa gelen futbol yöneticileri genel yapıya uyum sağlayıp bir anda tarzını değiştiyor. ortada başarı varsa herkes pay sahibi olmak isterken başarısızlığı kimse kabul etmiyor.
çok umutlu değilim ama kim bilir belki yeni gelecek yönetim her anlamda sağlam bir altyapı kurar da yeni zaferleri görürüz. neden yeni bir 1986 ya da 1996'mız olmasın!!