107
takım halinde ciddi anlamda kötü oynamamıza rağmen kazandığımız mücadele olmuştur. aslında tek tek futbolcularımızın performansına bakarsanız kötü oynayan bir oyuncu yoktu. herkes bir şekilde pozisyonunun gereği olan görevini yerine getirdi. burada problem takımın oynadığı oyunun kalbi olan orta saha kurgusuydu. bugünkü maçta orta sahamız mustafa-elano-emre çolak üçlüsünden oluşuyordu. bu üçlü tartışılabilir. kimisi çok yumuşak bulabilir bu üçlüyü, kimisi de "en ideal üçlümüz bu" da diyebilir. bana göre de ortadaki üçlü bu karakterde üçlü olmalıdır. yani bir defansif oyuncu(bu mehmet olur mustafa olur hatta barış da olabilir), 2 tane de ofansif oyuncu(elano,arda,emre çolak gibi...). eğer böyle teknik bir üçlüyle oynarsanız rakibe önde basmanız, savunmayı da öne çıkarmanız gerekir. çünkü eğer bu üçlüyle arkada beklerseniz gelen atakları karşılayamazsınız. işte o zaman yumuşak kalır orta saha. bugünkü hata da buydu. elano ve mustafa oyunu çok geride kabul ettiler ve denizlispor'un topla oynamasına izin verdiler. oysaki bu teknik orta sahayla oyunu oynaması gereken biz olmalıydık. hal böyle olunca topa sahip olmakta, oyun kurmakta ve pozisyon üretmekte zorlandık ve kısmen baskı bile yedik. neyseki yetenekli oyuncularımızla maçı kazandık ve bana göre çok önemli bir 3 puan yazdık.
maç da öne çıkan isimlere gelirsek:
lucas neill: ilk defa kendisini izleme şansı buldum. hamleleri ve ayağı gayet iyi. sadece birkaç zamanlama hatası yaptı ancak ben genel olarak performansını iyi buldum.
emre çolak: aslında çok sırıtmadı orta sahada. tabi ki takımın devamlı oyuncusu olmaya hazır olduğunu söylemek zor ancak 2 sene içinde fiziğinin de gelişmesiyle ayağından top almak zor olacak. bir de oyun zekası çok iyi. pasları hep atılması gereken yere atıyor. hızlı düşünüyor. ilk golde topu jo'ya aktarmak istedi top geçmeyince hemen sağ kanada oynadı. bu kararı bir anda alması onun açısında çok olumlu. zira 32 yaşındaki ayhan abisi aynı pozisyonda ilk topu geçiremedikten sonra bir saat kendi etrafında döner karar veremez ve pozisyonu harcardı.
arda turan: onun için söyleyecak çok bir şey yok aslında. en kötü oyunu bile belli bir standartın altına düşmüyor. topu ayağına aldığında hepimiz ekran başında rahatlıyoruz. ilk goldeki kafa vuruşu muazzamdı.
giovani dos santos: öncelikle onun 20 yaşında olduğunu hatırlayalım. yani serdar eylik ve çetin güngör'den 1, emre çolak'tan ise 2 yaş büyük sadece. bu açıdan bakınca yaşıtlarına göre beklentimiz epey büyük kendisinden ama onun da futbolu yaşıtlarına göre aynı oranda büyük. bugün çok etkili olamadı ama hızlı driplingleri ve akıllı paslarıyla umut vadetti. 2. golde de katkısı vardı.
jo: onu en sona bıraktım çünkü bugün kendisini çok beğendim. bugüne kadar ya hakan şükür gibi sırtı kaleye dönük top alan ve sağa sola top indiren forvetimiz oldu ya da milan baros gibi aralara koşu yapan, driplingle adam eksilten forvetlerimiz oldu. jo da ise bu 2 özellik de var. henüz 22 yaşında ve ben onu uzun yıllar forvetimizde görmek istiyorum.
bir paragraf da rakip takıma ayıralım. açıkçası ben bugün denizlispor'u beklediğimden çok iyi buldum. ilk yarıdan sonra epey toparlanmışlar. mutlaka yükselişe geçeceklerdir ama bu yetecek mi bilmiyorum. sadece 7 puanları var ve hükmen haricinde hiç maç kazanamadılar. işleri çok zor.
maç da öne çıkan isimlere gelirsek:
lucas neill: ilk defa kendisini izleme şansı buldum. hamleleri ve ayağı gayet iyi. sadece birkaç zamanlama hatası yaptı ancak ben genel olarak performansını iyi buldum.
emre çolak: aslında çok sırıtmadı orta sahada. tabi ki takımın devamlı oyuncusu olmaya hazır olduğunu söylemek zor ancak 2 sene içinde fiziğinin de gelişmesiyle ayağından top almak zor olacak. bir de oyun zekası çok iyi. pasları hep atılması gereken yere atıyor. hızlı düşünüyor. ilk golde topu jo'ya aktarmak istedi top geçmeyince hemen sağ kanada oynadı. bu kararı bir anda alması onun açısında çok olumlu. zira 32 yaşındaki ayhan abisi aynı pozisyonda ilk topu geçiremedikten sonra bir saat kendi etrafında döner karar veremez ve pozisyonu harcardı.
arda turan: onun için söyleyecak çok bir şey yok aslında. en kötü oyunu bile belli bir standartın altına düşmüyor. topu ayağına aldığında hepimiz ekran başında rahatlıyoruz. ilk goldeki kafa vuruşu muazzamdı.
giovani dos santos: öncelikle onun 20 yaşında olduğunu hatırlayalım. yani serdar eylik ve çetin güngör'den 1, emre çolak'tan ise 2 yaş büyük sadece. bu açıdan bakınca yaşıtlarına göre beklentimiz epey büyük kendisinden ama onun da futbolu yaşıtlarına göre aynı oranda büyük. bugün çok etkili olamadı ama hızlı driplingleri ve akıllı paslarıyla umut vadetti. 2. golde de katkısı vardı.
jo: onu en sona bıraktım çünkü bugün kendisini çok beğendim. bugüne kadar ya hakan şükür gibi sırtı kaleye dönük top alan ve sağa sola top indiren forvetimiz oldu ya da milan baros gibi aralara koşu yapan, driplingle adam eksilten forvetlerimiz oldu. jo da ise bu 2 özellik de var. henüz 22 yaşında ve ben onu uzun yıllar forvetimizde görmek istiyorum.
bir paragraf da rakip takıma ayıralım. açıkçası ben bugün denizlispor'u beklediğimden çok iyi buldum. ilk yarıdan sonra epey toparlanmışlar. mutlaka yükselişe geçeceklerdir ama bu yetecek mi bilmiyorum. sadece 7 puanları var ve hükmen haricinde hiç maç kazanamadılar. işleri çok zor.