385
midemi bulandıran, ağlak yorumcuların boy gösterdiği spor kanalı. tiksindiğim için ismine bile bakmadığım bir programında(kanal değiştirirken fatih terim ile ilgili söylemleri dikkatimi çekti ve 30 saniye kadar dinledim), barış yurduseven(bana göre piyasanın en kötü futbol bilgisine sahip muhabirlerinden birisidir) ve birkaç arkadaş oturup(yurduseven her zaman olduğu gibi telefonla bağlanmış tabii ki) fatih terim'in antrenmanların ve hazırlık maçlarının yayınlamasına izin vermediğini ve florya'dan bilgi uçurmadığını, dolayısıyla bunun galatasaray'a zarar verdiğini tartışıyordu. bu noktada ağzımı bükerek değişik sesler çıkardım ve kanalı değiştirme cüretinde bulundum.
bunun üzerine söylemim şu oldu: zorunda mı, bunu tartışmak ve bunun üzerinden eleştiri getirmek ne haddinize?
yanlış anlaşılmasın bahsettiğim şey "bundan size ne?" ya da "sizi ne ilgilendirir?" anlamındadır.
bir de üzerine beşiktaş'ın da son dönemlerde aynı yaklaşım içinde bulunduğunu ama son 2 haftada kendini düzelttiğini(gülücük) ve iletişim kurmaya çalıştığını vurguluyorlardı(böyle yapmayınca yalnız kalınıyormuş. bir gülücükte buraya). beşiktaş'ın tutumu hoşlarına gitmiş belli ki. sonuçta futboldan değil dedikodulardan beslenen bir kanaldan bahsediyoruz. aynı diğer kanallarda olduğu gibi.
hocanın ya da takım farketmeksizin herhangi bir teknik direktörün kendi istekleri doğrultusunda, antrenmanların ya da maçların basına kapalı olup olmaması kendi insiyatifindedir. bu, taktik kurguların ya da oyuncuların durumlarının kamuoyuyla paylaşılmak istenmemesi üzerine kurulu olabilir ki son derece normaldir. kulüpler basın yayın organlarına kapılarını açmak, onlara prim vermek ve sahalarından haber kuşlarının uçmasını sağlamak zorunda değildir.
kaldı ki hocamız sayın fatih terim daha kısa bir süre önce bein sport'a röportaj vermiş bulunmaktadır. çağırırsınız merak ettiğinizi soruları sorarsınız. eğer fatih terim reddetmişse yine bu bazı spor medya kuruluşlarının yaptıkları olası yanlışlardan dolayı olabilir ki; bu durumda, bu kuruluşlar şapkalarını öne koymalıdır.
başta her ne kadar önemsizmiş gibi gözükse de, oldukça rahatsız olduğumu belirtmeliyim. böyle ufak ufak, alttan alttan memnuniyetsizlik bildiren sinsice yaklaşımları hoş karşılamak mümkün değil. bütün sezon boyunca neredeyse hiç galatasaraylı yorumculara yer vermeyen ve takımı doğrayan yayın organları şimdi çıkıp florya'dan ses gelmiyor, görüntü bozuk diye sitem ediyorlar. trt spor da o kanallardan birisi. tarafsız olduklarını kesinlikle düşünmüyorum. özellikle bazı yorumcuları var ki fanatiklikleri ciddi derecede hissediliyor. insan trt'den biraz daha tarafsızlık bekliyor ama kocaman bir hayal kırıklığı.
bünyesindeki spor insanı diyebileceğimiz kişilere baktığımdaysa, ciddi bir kalitesizlik göze çarpıyor. bünyamin gezer, cem dizdar, ersin düzen gibi çok kaliteli ve bilgili(!) yorumculara sahipler.
büyük bir kısmının futbol bilgisi sözlükteki yazarların bilgi ortalamasının altındadır ama milyonlara hitap ediyorlar.
trajikomik.
bunun üzerine söylemim şu oldu: zorunda mı, bunu tartışmak ve bunun üzerinden eleştiri getirmek ne haddinize?
yanlış anlaşılmasın bahsettiğim şey "bundan size ne?" ya da "sizi ne ilgilendirir?" anlamındadır.
bir de üzerine beşiktaş'ın da son dönemlerde aynı yaklaşım içinde bulunduğunu ama son 2 haftada kendini düzelttiğini(gülücük) ve iletişim kurmaya çalıştığını vurguluyorlardı(böyle yapmayınca yalnız kalınıyormuş. bir gülücükte buraya). beşiktaş'ın tutumu hoşlarına gitmiş belli ki. sonuçta futboldan değil dedikodulardan beslenen bir kanaldan bahsediyoruz. aynı diğer kanallarda olduğu gibi.
hocanın ya da takım farketmeksizin herhangi bir teknik direktörün kendi istekleri doğrultusunda, antrenmanların ya da maçların basına kapalı olup olmaması kendi insiyatifindedir. bu, taktik kurguların ya da oyuncuların durumlarının kamuoyuyla paylaşılmak istenmemesi üzerine kurulu olabilir ki son derece normaldir. kulüpler basın yayın organlarına kapılarını açmak, onlara prim vermek ve sahalarından haber kuşlarının uçmasını sağlamak zorunda değildir.
kaldı ki hocamız sayın fatih terim daha kısa bir süre önce bein sport'a röportaj vermiş bulunmaktadır. çağırırsınız merak ettiğinizi soruları sorarsınız. eğer fatih terim reddetmişse yine bu bazı spor medya kuruluşlarının yaptıkları olası yanlışlardan dolayı olabilir ki; bu durumda, bu kuruluşlar şapkalarını öne koymalıdır.
başta her ne kadar önemsizmiş gibi gözükse de, oldukça rahatsız olduğumu belirtmeliyim. böyle ufak ufak, alttan alttan memnuniyetsizlik bildiren sinsice yaklaşımları hoş karşılamak mümkün değil. bütün sezon boyunca neredeyse hiç galatasaraylı yorumculara yer vermeyen ve takımı doğrayan yayın organları şimdi çıkıp florya'dan ses gelmiyor, görüntü bozuk diye sitem ediyorlar. trt spor da o kanallardan birisi. tarafsız olduklarını kesinlikle düşünmüyorum. özellikle bazı yorumcuları var ki fanatiklikleri ciddi derecede hissediliyor. insan trt'den biraz daha tarafsızlık bekliyor ama kocaman bir hayal kırıklığı.
bünyesindeki spor insanı diyebileceğimiz kişilere baktığımdaysa, ciddi bir kalitesizlik göze çarpıyor. bünyamin gezer, cem dizdar, ersin düzen gibi çok kaliteli ve bilgili(!) yorumculara sahipler.
büyük bir kısmının futbol bilgisi sözlükteki yazarların bilgi ortalamasının altındadır ama milyonlara hitap ediyorlar.
trajikomik.
