2069
fatih terim sonrası lucescu dönemi başlığı açıp yazmak istedim ancak sözlük yönetimi uygun görmedi. evet lucescu'lu yıllarımız ve öncesi sonrası buyrun.
90lar sonu 2000'ler başı istikrarlı ve gayet planlı şekilde yükselişteydik.
fatih terim uefa kupası başarısı sonrası italya'ya gitmiş yerine ise lucescu gelmişti ve galatasaray lucescu ile de avrupada korku salarak gezinmeye devam ediyordu. takima artik çok net sekilde oturmuştu bu avrupa kimliği. kadro kalitesinin dahil önemi bir yere kadardi. barcelona liverpool istanbul'a geliyor yabanci basın favori galatasaray diyor. takımda da bekler victoria, perez bu arada. emre okan gidiyor jardel gidiyor. galatasaray'a hic koymuyor. umit karan flerquinle dolduruyoruz geçiyoruz. sıfır sıkıntı.
tam bu aşamada fatih terim milan sıkıntısı ile fatih terim boşta kalıyor, milli takım şenol güneş'le dünya üçüncüsü oluyor ve dolayısıyla fatih terim milli takım ihtimali de yok.
biz galatasaray olarak lucescu'nun o kadroyla yaptıklarıni yeterli bulmuyoruz. çünkü roma liverpool barcelona'li gruptan* tek mağlubiyet* almasına rağmen 5 puanla ilk 2de yer alamadık ve elendik.
avrupada ilk kupamızı kazandıran imparator fatih terim boşta olunca dönemin özhan canaydın yönetimi hemen kendisini takıma getirerek tekrar aynı başarıları yakalamayı hedefledi. bizler de tabiki. bence de gayet de mantıklıydı ama bir şüphe vardi hepimizin içinde. ya tekrar aynısı olmazsa? nitekim olmadi da. üstune lucescu beşiktaş'la şampiyon oldu. fatih terim'in tek kötü dönemi olan 2.donemi yaşadık. 6-0 kadikoy'de bu dönem içerisinde. en son rize bize istanbul'da 5 attı. sonra bu dönem bitti. yalniz bu kotu donemde bile sampiyonlar liginde son 45 dakikaya girerken gruptan tur atlayabilir sonuca ulaşmıştır san sebastian'da real sociedad deplasmaninda. bu dönemden sonra fatih terim ayak ustu bir röportajda tekrar galatasaray'da çalışmayacagini söylemişti. durumumuz inanilmaz kötüydü ama imparatorun ayrılışı beni bir çoğumuzu yine cok üzmüştü.
olimpiyatta bir günde kral olmadık tezahüratı söylemiştim yine mağlup gittiğimiz bir maçta.
ardından 3.fatih terim dönemi başlayana kadar bir daha avrupa diyemedik. bizim uefa kupamız var sözü de bu seneler içerisinde rakiplerin diline pelesenk oldu.*
bahsettiğim donemde ise besiktas da lucescu'yu bırakmış, mahalle takımı tadında olan shaktar donetsk ise lucescu ile yukselmis de yükselmiş. daha sonra kadikoy'de oynanan finalde uefa kupası kazandılar.
su beyfendiler masasi olmasa, fatih terim'in kendi çalışma tarzina musade etseler milan 02/03 şampiyonlar ligini fatih terimle kazanacaktı ve uzun bir süre ülkeye gelmesi pek mümkün olmayacaktı. ayrıca dünyanın dev takımlarıni yonetecekti senelerce.
bu durumda mahalle takimi shaktar'a uefa aldıran lucescu bizde neler yapabilirdi o sürelerde bunu her galatasarayli cok merak ediyor biliyorum.
lucescu sonrasi ise fatih terim senelerce avrupada buyuk takımlar çalıştırmis sekilde lucescuyla avrupada her sene istiktarli basari yapmis takimimiza tekrar dönecek. şimdi ise;
"benim de bazı rüyalarim, hulyalarim, hayallerim var. eksik olan bir şeyi bir sekilde deneyeyim diyorum."
cümlesinden sonra "bazen cok yaklaşıyoruz iyi isler yapıyoruz" cümlesi yerine "ayri ayri yapmışligimiz var bir de beraber başaralim" diyecekti belki de.
90lar sonu 2000'ler başı istikrarlı ve gayet planlı şekilde yükselişteydik.
fatih terim uefa kupası başarısı sonrası italya'ya gitmiş yerine ise lucescu gelmişti ve galatasaray lucescu ile de avrupada korku salarak gezinmeye devam ediyordu. takima artik çok net sekilde oturmuştu bu avrupa kimliği. kadro kalitesinin dahil önemi bir yere kadardi. barcelona liverpool istanbul'a geliyor yabanci basın favori galatasaray diyor. takımda da bekler victoria, perez bu arada. emre okan gidiyor jardel gidiyor. galatasaray'a hic koymuyor. umit karan flerquinle dolduruyoruz geçiyoruz. sıfır sıkıntı.
tam bu aşamada fatih terim milan sıkıntısı ile fatih terim boşta kalıyor, milli takım şenol güneş'le dünya üçüncüsü oluyor ve dolayısıyla fatih terim milli takım ihtimali de yok.
biz galatasaray olarak lucescu'nun o kadroyla yaptıklarıni yeterli bulmuyoruz. çünkü roma liverpool barcelona'li gruptan* tek mağlubiyet* almasına rağmen 5 puanla ilk 2de yer alamadık ve elendik.
avrupada ilk kupamızı kazandıran imparator fatih terim boşta olunca dönemin özhan canaydın yönetimi hemen kendisini takıma getirerek tekrar aynı başarıları yakalamayı hedefledi. bizler de tabiki. bence de gayet de mantıklıydı ama bir şüphe vardi hepimizin içinde. ya tekrar aynısı olmazsa? nitekim olmadi da. üstune lucescu beşiktaş'la şampiyon oldu. fatih terim'in tek kötü dönemi olan 2.donemi yaşadık. 6-0 kadikoy'de bu dönem içerisinde. en son rize bize istanbul'da 5 attı. sonra bu dönem bitti. yalniz bu kotu donemde bile sampiyonlar liginde son 45 dakikaya girerken gruptan tur atlayabilir sonuca ulaşmıştır san sebastian'da real sociedad deplasmaninda. bu dönemden sonra fatih terim ayak ustu bir röportajda tekrar galatasaray'da çalışmayacagini söylemişti. durumumuz inanilmaz kötüydü ama imparatorun ayrılışı beni bir çoğumuzu yine cok üzmüştü.
olimpiyatta bir günde kral olmadık tezahüratı söylemiştim yine mağlup gittiğimiz bir maçta.
ardından 3.fatih terim dönemi başlayana kadar bir daha avrupa diyemedik. bizim uefa kupamız var sözü de bu seneler içerisinde rakiplerin diline pelesenk oldu.*
bahsettiğim donemde ise besiktas da lucescu'yu bırakmış, mahalle takımı tadında olan shaktar donetsk ise lucescu ile yukselmis de yükselmiş. daha sonra kadikoy'de oynanan finalde uefa kupası kazandılar.
su beyfendiler masasi olmasa, fatih terim'in kendi çalışma tarzina musade etseler milan 02/03 şampiyonlar ligini fatih terimle kazanacaktı ve uzun bir süre ülkeye gelmesi pek mümkün olmayacaktı. ayrıca dünyanın dev takımlarıni yonetecekti senelerce.
bu durumda mahalle takimi shaktar'a uefa aldıran lucescu bizde neler yapabilirdi o sürelerde bunu her galatasarayli cok merak ediyor biliyorum.
lucescu sonrasi ise fatih terim senelerce avrupada buyuk takımlar çalıştırmis sekilde lucescuyla avrupada her sene istiktarli basari yapmis takimimiza tekrar dönecek. şimdi ise;
"benim de bazı rüyalarim, hulyalarim, hayallerim var. eksik olan bir şeyi bir sekilde deneyeyim diyorum."
cümlesinden sonra "bazen cok yaklaşıyoruz iyi isler yapıyoruz" cümlesi yerine "ayri ayri yapmışligimiz var bir de beraber başaralim" diyecekti belki de.