2368
bu adamın kanat oynama ihtimali sıfır. kanattan oyuna kattığı tek bir şey yok. kendisinden kanat alternatifi bile olmaz. illaki sahada olacaksa ileride, santrfor partneri olabilir ki mevcut hali ancak orayı kotarır. ya da yedek santrfor olarak üçüncü tercih olabilir. o da türkiye şartlarında, yoksa o da kurtarmaz. ama işte bize gelişi bu.
ben kendisinin şu haliyle kanat oynamasını hiçbir zaman anlayamayacağım. takımımızda şu adamın, şu halini kesemeyecek tek bir allah kulu yoksa bunu da anlayamayacağım. şu adamın yerine, şu kanat performansını verebilecek bir futbolcu yetiştiremeyen bir akademimiz varsa onu da anlayamayacağım. o akademi niçin açık bırakılır, onu da anlayamayacağım. şu adamın ölüsüne yıllık 2 küsur milyoncuk verebilen zihniyeti dün anlamıyordum, bugün hiç ama hiç anlayamam, yarım asla ve kat'a anlayamayacağım.
sonra transfer neden yapılamıyor? al işte. yedik, bitirdik, bir şey kalmadı. tâ faruk süren zamanından beri gel. böyle böyle. ona 3, buna 5 derken... bakmayın siz şimdiki yönetimi. ellerinde olsa onlar da aynı tas aynı hamam devam ederlerdi geleneğe.
ve hâlâ transfer diyoruz. alışmış bünye. ya tamam, para olsa alalım, bizi mi kıracağız? ama yok ki... bu gidişle olmayacak da... hep geçici çözümlerle bir yere varamayız.
ihtiyacımız var. alamıyoruz, ne yapalım? onyekuru'yu kiralayalım. ee? bir yerden sonra kiralayamıyorsun da. ve bir yerden kiralama ihtimalin olsa bile kiralayamayacaksın. çünkü kiralamak için de oyuncu satman lazım. satabileceğin oyuncuların suyu çekildiğinde ne yapacaksın? inşallah o zaman, zamanı gelince düşünürüz. hep bu al sat dengesi yüzünden yemin ediyorum. ryan babel'e, 2 küsur milyoncukluk adama kanaat etmek zorunda kalıyoruz.
ben kendisinin şu haliyle kanat oynamasını hiçbir zaman anlayamayacağım. takımımızda şu adamın, şu halini kesemeyecek tek bir allah kulu yoksa bunu da anlayamayacağım. şu adamın yerine, şu kanat performansını verebilecek bir futbolcu yetiştiremeyen bir akademimiz varsa onu da anlayamayacağım. o akademi niçin açık bırakılır, onu da anlayamayacağım. şu adamın ölüsüne yıllık 2 küsur milyoncuk verebilen zihniyeti dün anlamıyordum, bugün hiç ama hiç anlayamam, yarım asla ve kat'a anlayamayacağım.
sonra transfer neden yapılamıyor? al işte. yedik, bitirdik, bir şey kalmadı. tâ faruk süren zamanından beri gel. böyle böyle. ona 3, buna 5 derken... bakmayın siz şimdiki yönetimi. ellerinde olsa onlar da aynı tas aynı hamam devam ederlerdi geleneğe.
ve hâlâ transfer diyoruz. alışmış bünye. ya tamam, para olsa alalım, bizi mi kıracağız? ama yok ki... bu gidişle olmayacak da... hep geçici çözümlerle bir yere varamayız.
ihtiyacımız var. alamıyoruz, ne yapalım? onyekuru'yu kiralayalım. ee? bir yerden sonra kiralayamıyorsun da. ve bir yerden kiralama ihtimalin olsa bile kiralayamayacaksın. çünkü kiralamak için de oyuncu satman lazım. satabileceğin oyuncuların suyu çekildiğinde ne yapacaksın? inşallah o zaman, zamanı gelince düşünürüz. hep bu al sat dengesi yüzünden yemin ediyorum. ryan babel'e, 2 küsur milyoncukluk adama kanaat etmek zorunda kalıyoruz.
