• 518
    daha hazır ve şablonu taktiği belli takım olmanın sıkıntısını çektiğimiz maç. erol bulut ve takımı rakibini izlemiş, gerekli dersleri çıkarmış, tedbirlerini almış. her ne kadar "fatih yere yatmadı" diyebiliyor olsak da ikinci yarının ilk yarısında gol bulmaları süpriz olmazdı. tabi oynadıkları oyun da kendi kapasitelerince iyi.

    galatasaray'ın tabi bu açıdan şansı daha azdı. çünkü yeni bir hocayla sezona başlayan, 14 yeni transferle çehresi değişen bir takım. üstelik yeni yeni eklenip takıma katıldı ya da katılıyorlar. rakibe göre plan yapma şansı yoktu, en fazla tahmin yapıp kumar oynayabilirdi. o riske de girmedi, kendi oyununu oynamaya devam etti.

    ikinci yarıda orta sahanın düşmeye başladığı bölüm hariç de planına sadık kalmayı başardı. ne telaş yaptı, ne de tempoyu düşürmeye çalıştı. o bakımdan bir disiplinden söz etmek, belki memnun olmak mümkün. çokça da pozisyon bulduk aslında. taylan'ın maçın başında çektiği şut, arda'nın kafası, falcao'nun elle kesilen ve belki de kırmızı kart verilebilecek pozisyonu, linnes'in zayıf kalan şutu, arda'nın bindirerek yarattığı pozisyonda altay'ı neredeyse sakatlayan şutu, emre'nin araya kaçtığı pozisyon...

    bunların hepsi potansiyel gol pozisyonuydu. 2019-2020 sezonunun ilk yarısında bu tarz pozisyonları yaratmakta güçlük çekiyorduk. geçen sezon başıyla bu sezon başının en büyük farkı bu. linnes biraz daha sert vurabilse, arda'nın rakibe çarpan şutu biraz daha hızlı olup daha kenara gitse gol olacaktı. taylan'ın şutunda mesela altay doğru yerde olsa da zor bir kurtarış yaptı. arda'nın seken topu her ne kadar yumuşak gitmiş gibi görünse de sakatlanma pahasına güç bela çıkarabildi.

    bunlara karşılık net bir pozisyon da vermedik gibi bir görüntü var. ama ozan tufan'ın orta sahada indirildiği iki pozisyon da aslında tehlikeli olabilecek pozisyonlardı. sarı kart pahasına ancak kesebildik. onun dışında christian luyindama teixeira marcao ikilisinin kusursuz oynamasına borçluyuz biraz da bu tabloyu. planın bir parçası bu ikiliye güvenmekti, onlar da hatasız oynayarak planın işlemesine katkıda bulundular.

    ama işte biraz oghenekaro etebo, biraz da taylan antalyalı dışında orta sahada direnç noktamız yok. savunma yapan oyuncularımız var, bazı oyuncuların da savunma gayreti var ama çıkıp da "buraların ağası benim" diyebilecek bir performansı ancak bu iki oyuncu verebiliyor. onlardan bir tanesi sahada olduğunda, o da bir şekilde marke edildiğinde ya da doldurulduğunda her top bizim kale önlerine kadar güle oynaya gelebiliyor.

    sonuç olmasa bile 95. dakikaya kadar pas oyununda bu kadar ısrar etmemizdeki temel sebep biraz da buradan geliyor aslında. beş dakika on dakika bile risk alıp farklı bir oyun denemeye lüksümüz yok. set hücumundayken bile bazı top kayıplarında bu derece maymun olabiliyorken biraz risk alıp da iyice öne gittiğimizde rakibin topla bizim kaleye gelmeme şansı yok.

    toparlamak gerekirse fenerbahçe'nin bizden, bizim de kendi zaaflarımızdan korkarak oynadığı bir doksan dakika oldu. iki taraf da bu korkularından sıyrılmamanın ödülü olarak birer puan aldı. taraftar da işte heyecanlandığı, umut bağladığıyla kaldı. son 7 derbide 6. beraberlik oldu. hatta son 7 derbide 4. kere 0-0 sonucu ortaya çıktı.

    maçın tek golü ise paraşüt bağladıkları meşalelerin ikisini sahaya düşüren bu manyaklardan geldi.

    https://twitter.com/.../1310301414795730944
App Store'dan indirin Google Play'den alın