509
taraftarın hayal kırıklığı, birkaç şaşkınlık ve küçük bezginlikler barındırıyor bence.
tamam, kadıköy'de yıllardır başka bir durum var. ama karşı yakanın laciverdini kendi sahanda ağırlarken bari, üstelik de takım bu kadar iyi oynarken o oyundan hiçbir emare görememek ve yanında, skoru da alamamak... aniden yoğun bir maç trafiğine girdiler, kabul ama takımın biraz daha istemesi, kendi hikayesine sahip çıkması gerekiyordu.
takımın geneli, risk almaktan kaçındı. fatih hoca da böyle durumlarda oyuncuları, tırnak içinde, cezalandırır gibi kenara almaktan hoşlanmıyor, muhtemelen derbi olduğu için ve birine fatura kesilmemesi adına; oyuncusunu korumaya, arkasında durmaya çalışıyor yani. bu düstur da, hocanın maçı istemesini, taktiksel dokunuş yapmasını engelledi bence, bunu yapıyor çünkü fatih hoca. çoğu hoca da tercih edebilir bunu, anlayışla karşılanabilir.
ama bence sorun çok belliydi, ataklarımızı başlatan marcao ve linnes zaten ters ayakla oynadığı solda, bu hıza ve alan genişliğine ilaç olamadı, olamayacaktı da. orta sahada, bu baskıyla top luyindama'ya yönlenmek zorunda kaldı. bu noktada iyi ve aktif bir feghouli, oyunu çözebilirdi (omar'la aralarındaki uyumsuzluk da şahsen canımı sıktı, mariano, feghouli'nin kanattan içeri veya içerden kanada kafasına göre takıldığını bildiği için ona göre pozisyon alıyordu örneğin- omar da buna alışmalı zaman içinde), ama tek başına koşturup duran taylan yalnız kaldı; paşa gönlü canını dişine takmak istemeyen belhanda da onu yalnız bıraktı ve emre kılınç hepten yok oldu ilk yarı. 5 oyuncu değişikliği hakkı var; yani, 45'te ömer bayram, denenemez miydi? en azından, hurra hobarey bir şekilde de olsa dikine dalmayı seviyor, o noktada arda'ya da faydası olabilirdi.
neticede, sihirli dokunuşlarına alışık olduğumuz hocamızın herhangi biri gibi kenarda durmasına alışık olmadığımız ve başta saydığım nedenlerden ötürü, kendi sahamızda, kaybetmiş gibi üzüldük.
ama takımı yakmaya gerek yok. en kötü oyunlarında bile, defansın bir biçimde, maç sonuna kadar ayakta kalma çabası ve kondisyonu da fena değildi. 5 maçta 4g1b kötü de değil.
desteğe devam kere devam etmeliyiz.
tamam, kadıköy'de yıllardır başka bir durum var. ama karşı yakanın laciverdini kendi sahanda ağırlarken bari, üstelik de takım bu kadar iyi oynarken o oyundan hiçbir emare görememek ve yanında, skoru da alamamak... aniden yoğun bir maç trafiğine girdiler, kabul ama takımın biraz daha istemesi, kendi hikayesine sahip çıkması gerekiyordu.
takımın geneli, risk almaktan kaçındı. fatih hoca da böyle durumlarda oyuncuları, tırnak içinde, cezalandırır gibi kenara almaktan hoşlanmıyor, muhtemelen derbi olduğu için ve birine fatura kesilmemesi adına; oyuncusunu korumaya, arkasında durmaya çalışıyor yani. bu düstur da, hocanın maçı istemesini, taktiksel dokunuş yapmasını engelledi bence, bunu yapıyor çünkü fatih hoca. çoğu hoca da tercih edebilir bunu, anlayışla karşılanabilir.
ama bence sorun çok belliydi, ataklarımızı başlatan marcao ve linnes zaten ters ayakla oynadığı solda, bu hıza ve alan genişliğine ilaç olamadı, olamayacaktı da. orta sahada, bu baskıyla top luyindama'ya yönlenmek zorunda kaldı. bu noktada iyi ve aktif bir feghouli, oyunu çözebilirdi (omar'la aralarındaki uyumsuzluk da şahsen canımı sıktı, mariano, feghouli'nin kanattan içeri veya içerden kanada kafasına göre takıldığını bildiği için ona göre pozisyon alıyordu örneğin- omar da buna alışmalı zaman içinde), ama tek başına koşturup duran taylan yalnız kaldı; paşa gönlü canını dişine takmak istemeyen belhanda da onu yalnız bıraktı ve emre kılınç hepten yok oldu ilk yarı. 5 oyuncu değişikliği hakkı var; yani, 45'te ömer bayram, denenemez miydi? en azından, hurra hobarey bir şekilde de olsa dikine dalmayı seviyor, o noktada arda'ya da faydası olabilirdi.
neticede, sihirli dokunuşlarına alışık olduğumuz hocamızın herhangi biri gibi kenarda durmasına alışık olmadığımız ve başta saydığım nedenlerden ötürü, kendi sahamızda, kaybetmiş gibi üzüldük.
ama takımı yakmaya gerek yok. en kötü oyunlarında bile, defansın bir biçimde, maç sonuna kadar ayakta kalma çabası ve kondisyonu da fena değildi. 5 maçta 4g1b kötü de değil.
desteğe devam kere devam etmeliyiz.