175
zor maç. ligin üçüncü haftasında seyircisiz oynayacağımız derbi maçı. çok zor maç.
klişe olacak belki ama gerçekten de derbilerin favorisi olmaz. sezona, özellikle skorlardan bağımsız oyun olarak beklentilerin çok üstünde başlamış bir galatasaray maçın kağıt üstünde açık favorisi. ama favorinin kazanmadığı pek çok derbi gördük. kimi zaman favori çıkıp kazanamayan taraf olarak, kimi zaman da fark yeriz diye çıkıp galibiyeti kaçırarak...
fenerbahçe'nin mevcut durumunun haddinden fazla eleştirildiğini düşünüyorum, bizim tarafımızda da ister istemez bir rehavet yarattı bu durum. ilk iki haftada ne olursa olsun dört puan almış bir takımla oynayacağız. fenerbahçe'nin oyun kalitesiyle galatasaray'ın oyun kalitesi entry tarihine kadarki süreçte kıyaslanamaz düzeyde seyrediyor. 9 kişi kalmış rakibine gol atmayı bırak*, pozisyona giremeyen bir fenerbahçe'yle 4 günde bir maça çıkıp her birinden iyi oyun iyi skorla galibiyet almayı bilen galatasaray'ı oyun olarak sadece skorlara bakarak bile kıyaslamak zaten mümkün olmaz. fakat yalnızca mevcut form durumuyla, oyun kalitesiyle, geçmiş maçlarda alınan skorlarla derbi kazanılsaydı ne kadıköy serisi 20 sene sürerdi, ne de bugün üzülerek hatırladığımız çoğu derbiyi kaybederdik.
fenerbahçe kötü hücum ettiği kadar etkili kapanıyor. hatta büyük takımların kapanmaması gerektiği kadar çok oyuncuyla sağlam bir şekilde kapanıyorlar. bu maça kadar ileri uçta şans bulan oyuncuları ne kadar silik göründüyse, orta sahadan itibaren savunma olarak oyuncuları o kadar iyi gözüküyor. bu iyi gözüken savunma hattında ise belirsizlikler fikrimce çok. caner-gökhan ikilisinin yaşlarından kaynaklı tempo sorunu ve caner'in savunma zaafiyetleri en zayıf halka olarak bek mevkiilerini öne çıkartıyor. stoper ikilileri ise en fazla bir bilemedin iki haftadır birlikte idman yapan, muhtemelen uyumunu sağlayamamış ve kapalı kutu olan iki oyuncudan oluşuyor. fenerbahçe için bugüne kadar oynadıkları maçlar savunma zaaflarını test edecek maçlar değildi, yarın hem fenerbahçe savunması için hem de galatasaray hücum hattı için önemli bir test olacak.
galatasaray, 2020-21 sezonu başladığından bugüne 4 maça çıktı ve hepsini 2 farkla kazanmayı başardı. bu süreçte başakşehir gibi ciddi bir rakibini, son şampiyonu deplasmanda mağlup etti*; ayrıca biri deplasmanda olmak üzere* avrupa ligi ön elemelerinde iki tur* atladı. genel olarak çok iyi göründüğümüzü net bir şekilde söyleyebiliyorum. savunma ikilimiz harika döndü, beklerimizse oyun kalitemize hem tempolarıyla hem de topla ilişkileriyle hem savunmada hem hücumda çok şey kattılar. orta sahamız sezonun sürprizi taylan antalyalı sayesinde iyi gözükse de ne yazık ki bu maçta kanımca en zayıf halkamızı oluşturacak. galibiyet için rakibin ekstra defansif, fazlasıyla tecrübeli ve yaratıcı özellikleri de olan oyuncularına karşı çok ciddi efor sarf edip maça hazırlandığımız kısa sürede dersimize iyi çalışmış olmamız gerekecek. hücum anlamında inanılmaz tehdit yaratacakları için değil, maçı uyuta uyuta 0-0'a, hatta bir gol bulup 0-1'e bağlamamaları için söylüyorum bunu. ileri hatta ise problemimiz yok, konsantre olup top oynamaya çıkarsak o bölgede sıkıntı çekmeyeceğimizi düşünüyorum.
uzun oldu ama başta da dediğim gibi derbilere asla favoriyim diye çıkmamak lazım. hele ki daha 2-3 hafta önce başlamış bir sezonda hiçbir rakibi küçümsememek, hiçbir rakibe tepeden bakmamak lazım. hoca çok motive, çok hırslı bir görüntü çiziyor. içimi en rahatlatan faktör motive bir fatih hoca'nın takımı bu maça iyi hazırladığına inancımın yüksek olması. kesinlikle kavgadan gürültüden uzak durmalı, mümkün olduğunca sahanın içinde ve futbolla kalmalıyız. bu maçta alacağımız bir galibiyet iki haftada iki direkt rakibimize karşı (2. hafta başakşehir, 3. hafta fenerbahçe) alacağımız 3 puan demek. gelecek bir farklı skorda, ezici futbolda bu maç özelinde hiç gözüm yok, 1-0 olsun bizim olsun. yolumuza dolu dizgin devam edelim. zor bir sınav, inşallah sezonun şu anına kadar olduğu gibi bundan da geçeriz. yarın gece mutlu entrylerle dolmuş bir başlık görmek dileğim. takımımıza sonsuz başarılar.
klişe olacak belki ama gerçekten de derbilerin favorisi olmaz. sezona, özellikle skorlardan bağımsız oyun olarak beklentilerin çok üstünde başlamış bir galatasaray maçın kağıt üstünde açık favorisi. ama favorinin kazanmadığı pek çok derbi gördük. kimi zaman favori çıkıp kazanamayan taraf olarak, kimi zaman da fark yeriz diye çıkıp galibiyeti kaçırarak...
fenerbahçe'nin mevcut durumunun haddinden fazla eleştirildiğini düşünüyorum, bizim tarafımızda da ister istemez bir rehavet yarattı bu durum. ilk iki haftada ne olursa olsun dört puan almış bir takımla oynayacağız. fenerbahçe'nin oyun kalitesiyle galatasaray'ın oyun kalitesi entry tarihine kadarki süreçte kıyaslanamaz düzeyde seyrediyor. 9 kişi kalmış rakibine gol atmayı bırak*, pozisyona giremeyen bir fenerbahçe'yle 4 günde bir maça çıkıp her birinden iyi oyun iyi skorla galibiyet almayı bilen galatasaray'ı oyun olarak sadece skorlara bakarak bile kıyaslamak zaten mümkün olmaz. fakat yalnızca mevcut form durumuyla, oyun kalitesiyle, geçmiş maçlarda alınan skorlarla derbi kazanılsaydı ne kadıköy serisi 20 sene sürerdi, ne de bugün üzülerek hatırladığımız çoğu derbiyi kaybederdik.
fenerbahçe kötü hücum ettiği kadar etkili kapanıyor. hatta büyük takımların kapanmaması gerektiği kadar çok oyuncuyla sağlam bir şekilde kapanıyorlar. bu maça kadar ileri uçta şans bulan oyuncuları ne kadar silik göründüyse, orta sahadan itibaren savunma olarak oyuncuları o kadar iyi gözüküyor. bu iyi gözüken savunma hattında ise belirsizlikler fikrimce çok. caner-gökhan ikilisinin yaşlarından kaynaklı tempo sorunu ve caner'in savunma zaafiyetleri en zayıf halka olarak bek mevkiilerini öne çıkartıyor. stoper ikilileri ise en fazla bir bilemedin iki haftadır birlikte idman yapan, muhtemelen uyumunu sağlayamamış ve kapalı kutu olan iki oyuncudan oluşuyor. fenerbahçe için bugüne kadar oynadıkları maçlar savunma zaaflarını test edecek maçlar değildi, yarın hem fenerbahçe savunması için hem de galatasaray hücum hattı için önemli bir test olacak.
galatasaray, 2020-21 sezonu başladığından bugüne 4 maça çıktı ve hepsini 2 farkla kazanmayı başardı. bu süreçte başakşehir gibi ciddi bir rakibini, son şampiyonu deplasmanda mağlup etti*; ayrıca biri deplasmanda olmak üzere* avrupa ligi ön elemelerinde iki tur* atladı. genel olarak çok iyi göründüğümüzü net bir şekilde söyleyebiliyorum. savunma ikilimiz harika döndü, beklerimizse oyun kalitemize hem tempolarıyla hem de topla ilişkileriyle hem savunmada hem hücumda çok şey kattılar. orta sahamız sezonun sürprizi taylan antalyalı sayesinde iyi gözükse de ne yazık ki bu maçta kanımca en zayıf halkamızı oluşturacak. galibiyet için rakibin ekstra defansif, fazlasıyla tecrübeli ve yaratıcı özellikleri de olan oyuncularına karşı çok ciddi efor sarf edip maça hazırlandığımız kısa sürede dersimize iyi çalışmış olmamız gerekecek. hücum anlamında inanılmaz tehdit yaratacakları için değil, maçı uyuta uyuta 0-0'a, hatta bir gol bulup 0-1'e bağlamamaları için söylüyorum bunu. ileri hatta ise problemimiz yok, konsantre olup top oynamaya çıkarsak o bölgede sıkıntı çekmeyeceğimizi düşünüyorum.
uzun oldu ama başta da dediğim gibi derbilere asla favoriyim diye çıkmamak lazım. hele ki daha 2-3 hafta önce başlamış bir sezonda hiçbir rakibi küçümsememek, hiçbir rakibe tepeden bakmamak lazım. hoca çok motive, çok hırslı bir görüntü çiziyor. içimi en rahatlatan faktör motive bir fatih hoca'nın takımı bu maça iyi hazırladığına inancımın yüksek olması. kesinlikle kavgadan gürültüden uzak durmalı, mümkün olduğunca sahanın içinde ve futbolla kalmalıyız. bu maçta alacağımız bir galibiyet iki haftada iki direkt rakibimize karşı (2. hafta başakşehir, 3. hafta fenerbahçe) alacağımız 3 puan demek. gelecek bir farklı skorda, ezici futbolda bu maç özelinde hiç gözüm yok, 1-0 olsun bizim olsun. yolumuza dolu dizgin devam edelim. zor bir sınav, inşallah sezonun şu anına kadar olduğu gibi bundan da geçeriz. yarın gece mutlu entrylerle dolmuş bir başlık görmek dileğim. takımımıza sonsuz başarılar.