1608
altı aylık aranın ardından döndüğüm yuvam. gözüme çarpan bazı noktalar var. örneğin; zirveler, maç için toplanmalar baya sıklaşmış. bunun yanında resmen şan şöhret kazanmış sözlüğümüz. stadımızdaki pankartımızdan tutun, galatasaray dergisinde bazı entrylerin yayınlanmasına kadar. yazar sayısı uçmuş gitmiş. her ne kadar nerde çokluk orda bokluk dense de, bence çok iyi olmuş sayının arttığı. tabi yazar sayısının artması, haliyle aykırı yazar sayısının da artmasına yol açmış. bu da tartışmaları arttırmış. bununla birlikte sözlüğün kalitesi sorgulanmaya başlanmış. bu arada moderasyona kaydıranlar, birbirine giydirenler de cabası. kimseye kardeşlik mesajı verecek değilim. ama herkesin şu noktayı dikkate almasını istiyorum. artık beş on kişiyle günü bitiren, içe dönük bir sözlük değil burası. artık dışarıya açıldık. takip eden sayısı fazla. yazacağın şeyler gerçekten mantıklı ve kaydadeğer şeyler olmalı. bu söylediklerimden asla dışa açıldık diye kendimizden ödün mü vereceğiz anlamı çıkarılmasın. herkes yazcağını yazar zaten. ama bu sözlükte ilk günden beri korunması gerektiğinden bahsettiğimiz bir seviyeli yazma çabası var. yani bu gereklilik sözlüğün dışa açılmasıyla ortaya çıkan bir gereklilik değil. bütün bunları niye anlattın babalık diyenler olacaktır. diyeceğim şudur kardeşlerim; biz nasıl galatasaray futbolcusu galatasaraya yakışır şekilde davranmalı, galatasaray yöneticisi yıllardır süren duruşundan ödün vermemeli ve galatasaray taraftarı her zaman farkını ortaya koymalıdır diye bu sözlükte dil döküyorsak, galatasaray sözlük yazarı olarak bizi diğerlerinden ayıran şeyleri gösterebilmek için kalitemizi yazılarımızla ortaya koymalıyız.**
