10611
takımımızın 3 senedir 10 numaralı formasını giyen faslı orta saha oyuncumuz.
taraftar ile olan ilişkisi bu denli kaotik olup bu kadar uzun süre formamızı giymiş çok az oyuncu vardır sanırım. bu ilişkinin bu kadar kaotik olmasında en büyük etkenlerden biri 8 numara mı 8,5 numara mı 10 numara mı derken tam olarak bir pozisyona oturamamış olması. çünkü 8 numara ise daha ciddi bir top hakimiyeti ve defansif katkı bekliyorsun ancak aradığını bulduğun maç sayısı sezon içinde çok sınırlı. 10 numara desen klasik 10 numara tarzı bir oyuncu bekliyorsan kesinlikle değil, takımı koordine etsin hücumda kilit bir rolü olsun desen bazı maçlar oyunda olduğunu unutuyorsun, yine hücumda sıkıştığında kilit açsın* desen benim aklıma direkt gelecek bir maçı hatırlayamadım açıkçası. bütün bunlar toplanınca kötü giden ve ne defansif ne ofansif açıdan organize olunamayan maçlarda hedef tahtasında ister istemez younes belhanda olduğunu görüyoruz.
bütün bunlara rağmen sezon içinde ne kadar negatif beklentiyle kendisine yaklaşılsa da o kadar çok maçta ve kısa sekanslarda acaba dedirtiyor ki adeta varlığı da yokluğu da zarar bir garip top tepici oluyor.
tabi taraftarın yaklaşımının temelinde dursun aydın özbek yönetimi'nin zamanında 'müthiş' bir kriz yönetimiyle sneijder'ın gönderiliş sürecini, 10 numara krizini ve belhanda'nın bonservis ve maaş miktarını yönetememesi oluşturuyor aslında.
bu transfer döneminde* gönderilir mi gönderilmez mi orası muamma ancak kalsa da kalmasa da her zaman taraftarın kafasında bir soru işareti olarak yer etmiş bir futbolcu olacak hatırlanacak.
taraftar ile olan ilişkisi bu denli kaotik olup bu kadar uzun süre formamızı giymiş çok az oyuncu vardır sanırım. bu ilişkinin bu kadar kaotik olmasında en büyük etkenlerden biri 8 numara mı 8,5 numara mı 10 numara mı derken tam olarak bir pozisyona oturamamış olması. çünkü 8 numara ise daha ciddi bir top hakimiyeti ve defansif katkı bekliyorsun ancak aradığını bulduğun maç sayısı sezon içinde çok sınırlı. 10 numara desen klasik 10 numara tarzı bir oyuncu bekliyorsan kesinlikle değil, takımı koordine etsin hücumda kilit bir rolü olsun desen bazı maçlar oyunda olduğunu unutuyorsun, yine hücumda sıkıştığında kilit açsın* desen benim aklıma direkt gelecek bir maçı hatırlayamadım açıkçası. bütün bunlar toplanınca kötü giden ve ne defansif ne ofansif açıdan organize olunamayan maçlarda hedef tahtasında ister istemez younes belhanda olduğunu görüyoruz.
bütün bunlara rağmen sezon içinde ne kadar negatif beklentiyle kendisine yaklaşılsa da o kadar çok maçta ve kısa sekanslarda acaba dedirtiyor ki adeta varlığı da yokluğu da zarar bir garip top tepici oluyor.
tabi taraftarın yaklaşımının temelinde dursun aydın özbek yönetimi'nin zamanında 'müthiş' bir kriz yönetimiyle sneijder'ın gönderiliş sürecini, 10 numara krizini ve belhanda'nın bonservis ve maaş miktarını yönetememesi oluşturuyor aslında.
bu transfer döneminde* gönderilir mi gönderilmez mi orası muamma ancak kalsa da kalmasa da her zaman taraftarın kafasında bir soru işareti olarak yer etmiş bir futbolcu olacak hatırlanacak.