resim
Elvir Baljić
Görev:Teknik Direktör
Takım:-
Yaş:49
Uyruk:Bosna-Hersek
  • 28
    türkiye'de ilk oynamaya başladığı zamanlarda baliç yerine baljic denirdi kendisine. baliç türk vatandaşlığına geçtikten sonra kendisine reva görülen soyad. sayısız futbolcu gelip türk vatandaşı oldu ve soyad değiştirdiler. ne onlara ne de onların soyadlarını değiştirmede sınır tanımayan zihniyeti anladım türkiye'de. bir insan senelerdir taşıyageldiği soyadının değiştirilmesine neden, nasıl rıza gösterebilirdi. evet baliç'te de olmuştu bu. o sene yanılmıyorsam inter-toto kupası ilk kez oynanmaya başlamıştı. esas mahiyeti uefa kupasına dahi katılma hakkı elde etmemiş takımlara bir teselli ikramiyesi olmaktı. henüz baliç olmamış baljic'li kadrosuyla fırtınalar estiriyor o sene inter-toto'da bursaspor. ercüment var, mususi var. timsah yürüyüşü dedikleri o yürüyüş yine yanılmıyorsam o kupa müsabakalarında ortaya çıktı. gol ayakları sağlam. bomba gibi bir takım bursa. kale'de yine yanılmıyorsam ganchev var. bursaspor yöneticisinden bir beyanat verilmiş gazetelere: "baljic'i milan'a barcelona'ya dahi satmam". haberi okuduktan sonra ybsg muadili bir söz edip başka bir habere geçmiştim. gün geçti, zaman geldi adam dünya'nın en büyük kulübüne gitti, hem de real madrid'e. acaba toschak olmasa, gözüyle görmese baliç real madrid'e gidebilir miydi? hiç sanmıyorum.

    baljic'li bursaspor efsane bursaspor'du. baljic'i izlemek muhteşem bir şeydi. fenerbahçe'ye transferi ise koskocaman bir burukluktu. para'ya güce lanet okumaktı. tarık çıkar, fener alır; ertuğrul çıkar, beşiktaş alır; ayhan akman ünlenir, beşiktaş alır. biz de bakardık arkadaş. o tür sansasyonel transferlere galatasaray pek rağbet etmedi. 2000 yılında elde ettiği başarının iskeletini oluşturan futbolcuları da hep sessiz sedasız aldı. hakan ünsallar, ergün penbe'ler hep o dönemin ürünleriydiler. hiçbiri de futbolcu kaçırma benzeri yollarla galatasaray'a kazandırılmamışlardır. çoğu potansiyelli gençlerden ibaretti onlar. onları yıldız yapan galatasaray oldu. hakan ünsal'ın başını çektiği ekip her ne kadar başarılarının kendilerinden geldiğini düşünseler de. popescu, hagi, taffarel gibi yıldızlar olmasaydı; dünyanın en büyük kulüplerinde forma giymiş bu adamlar olmasaydı acaba çıktıkları avrupa maçlarına o kadar rahat çıkabilirler miydi? motivasyonları o derece iyi olabilir miydi? yine hiç sanmıyorum. işte o dönemlerde (1996-2000) sansasyonel transferin adı baliç olmuştu. biz ise bugün fenerbahçelilerin baktığı gibi bakakalmıştık.

    o baliç yıllar sonra altın zamanlarımızın artık geride kaldığı bir dönemde geldi galatasaray'a. ara ara bazı iyi şeyler vaadeden kıvılcım çakıp yüzümüzü hafiften aydınlattıysa da saman alevinden öteye gidemedi varlığı. yetenek olarak hiç şüphesiz döneminin en büyük yeteneklerinden biriydi. ne yazık ki fiziği yeterli olamadı. gelişi de bir burukluktu aslında. dışarda kalmış da donmak üzere olan bir kuşun evin içine alınıp yeniden eski canlı haline dönmesini beklemek gibiydi onun o kırık gelişi. olmadı ama, sarıp sarmalayamadık baliç'i. ne kadar çabaladıysak da olmadı.
App Store'dan indirin Google Play'den alın