9550
artık rahat bırakılması gereken eski galatasaray başkanı. çünkü yaşı gereği* bir daha galatasaray başkanı olamayacaktır. dolayısıyla kendisinin dönemi geçmişte kalmıştır. durup durup başlığının hortlatılması ve hep aynı şeylerin tartışılmasını artık anlamsız buluyorum. çünkü ünal aysal devri bitmiştir, biteli de yıllar olmuştur.
ben kendisini her zaman 2011 mayısında, bavulunda kulübe umut ve özgüven getiren, o kurduğu çilekli pasta kıvamındaki* takımla, 2 sene üst üste şampiyonlukla, 2 sene üst üste şampiyonlar ligi gruplarından çıkışımızla hatırlayacağım.
her zaman derim, ünal aysal bir avrupalı'dan bile daha avrupalı bir insandı. olayları değerlendirme biçimi, eylemleri, söylemleri bu ülkenin 100 yıl ilerisinde bir insandı. aziz yıldırım ve diğer tüm galatasaray karşıtları görev süresi boyunca kendisinin kapasitesinde olmadığı için error vermiş ve rahat rahat at koşturdukları düzen son bulmuştur.
sermaye arttırımını 105 yıllık türk kulüpleri arasında tarih boyunca uygulayan ilk başkandı. o güne kadar kimsenin düşünmediği bir opsiyondu. dönemin en çarpıcı ve düşman çatlatıcı hareketiydi. rakiplerin ikinci arttırımı nasıl devlet eliyle mızıkçı çocuklar gibi binbir şikayet ve ağlama yoluyla engellettiklerini unutmayınız. sonra bütün özentilikleriyle fb-bjk ikilisi hatta trabzon bile denedi bu sermaye arttırımını.
önceki entrylerimde de söyledim sadece futbol branşında değil, basketbol, voleybol ve daha bir sürü branş da galatasaray çok başarılı günler geçirdi. kadın basketbol takımı şampiyonlar şampiyonu oldu, erkek basketbol takımı 23 yıl sonra ilk kez şampiyon oldu, euroleague'de çeyrek final oynayıp final-four'a kalabilmek için mücadele etti.
1998'dan itibaren hiç durmadan zarar eden galatasaray 2012'de 14 yıl aradan sonra ilk kez onun döneminde kar açıkladı.
mali, idari ve sportif başarının birlikte yürütülmezse, istikrarlı ve sürdürülebilir başarının asla yakalanamayacağını, bu üçünden biri bile doğru işlemezse diğer ikisinin de tökezleyeceğini ve bunun sonucunda da hep geçmişle avunmak zorunda kalınacağının altını çizdi ve bunları kurumsallaştırıp köklü hale getirmekle uğraştı.
daha neler sayarım da, vaktinizi almak istemiyorum. büyük adamdı ünal aysal. sözde değil, özde vizyon adamıydı. belçikalı kültürünü, iş ahlakını sonuna yaşattı. fenerbahçeliler'in mesela ali koç'dan bekledikleri tek şey onun kendi ünal aysal'ları olmasıydı. ama o bile fos çıktı. türkiye'nin en zengin ailesinin çocuğu olması bile ünal aysal kültürünün yanına yaklaşmasına yetmedi. cidden batılı kültürü özümsemek parayla, zenginlikle olmuyor. bunu hiçbir zaman unutmayın.
dediğim gibi ünal aysal'ı sadece galatasaray kulübü başkanı olarak görmek çok yüzeysel bir bakış açısının yansıması olur. oysa o gerek iş dünyasında yükselme, gerek iş yönetimi, davranış, konuşma tarzı, üslup, olayları değerlendirme karşısında takındığı akıl ve mantık süzgecinin özgünlüğü gibi açılardan örnek alınması gereken bir insandı.
o yüzden artık geçmişte kalmış ve yaşı gereği bir daha da asla galatasaray başkanı olamayacak bir insanı tartışmayın. katkılarından dolayı teşekkür edin. o bunu en çok hak eden başkanlardan.
ben kendisini her zaman 2011 mayısında, bavulunda kulübe umut ve özgüven getiren, o kurduğu çilekli pasta kıvamındaki* takımla, 2 sene üst üste şampiyonlukla, 2 sene üst üste şampiyonlar ligi gruplarından çıkışımızla hatırlayacağım.
her zaman derim, ünal aysal bir avrupalı'dan bile daha avrupalı bir insandı. olayları değerlendirme biçimi, eylemleri, söylemleri bu ülkenin 100 yıl ilerisinde bir insandı. aziz yıldırım ve diğer tüm galatasaray karşıtları görev süresi boyunca kendisinin kapasitesinde olmadığı için error vermiş ve rahat rahat at koşturdukları düzen son bulmuştur.
sermaye arttırımını 105 yıllık türk kulüpleri arasında tarih boyunca uygulayan ilk başkandı. o güne kadar kimsenin düşünmediği bir opsiyondu. dönemin en çarpıcı ve düşman çatlatıcı hareketiydi. rakiplerin ikinci arttırımı nasıl devlet eliyle mızıkçı çocuklar gibi binbir şikayet ve ağlama yoluyla engellettiklerini unutmayınız. sonra bütün özentilikleriyle fb-bjk ikilisi hatta trabzon bile denedi bu sermaye arttırımını.
önceki entrylerimde de söyledim sadece futbol branşında değil, basketbol, voleybol ve daha bir sürü branş da galatasaray çok başarılı günler geçirdi. kadın basketbol takımı şampiyonlar şampiyonu oldu, erkek basketbol takımı 23 yıl sonra ilk kez şampiyon oldu, euroleague'de çeyrek final oynayıp final-four'a kalabilmek için mücadele etti.
1998'dan itibaren hiç durmadan zarar eden galatasaray 2012'de 14 yıl aradan sonra ilk kez onun döneminde kar açıkladı.
mali, idari ve sportif başarının birlikte yürütülmezse, istikrarlı ve sürdürülebilir başarının asla yakalanamayacağını, bu üçünden biri bile doğru işlemezse diğer ikisinin de tökezleyeceğini ve bunun sonucunda da hep geçmişle avunmak zorunda kalınacağının altını çizdi ve bunları kurumsallaştırıp köklü hale getirmekle uğraştı.
daha neler sayarım da, vaktinizi almak istemiyorum. büyük adamdı ünal aysal. sözde değil, özde vizyon adamıydı. belçikalı kültürünü, iş ahlakını sonuna yaşattı. fenerbahçeliler'in mesela ali koç'dan bekledikleri tek şey onun kendi ünal aysal'ları olmasıydı. ama o bile fos çıktı. türkiye'nin en zengin ailesinin çocuğu olması bile ünal aysal kültürünün yanına yaklaşmasına yetmedi. cidden batılı kültürü özümsemek parayla, zenginlikle olmuyor. bunu hiçbir zaman unutmayın.
dediğim gibi ünal aysal'ı sadece galatasaray kulübü başkanı olarak görmek çok yüzeysel bir bakış açısının yansıması olur. oysa o gerek iş dünyasında yükselme, gerek iş yönetimi, davranış, konuşma tarzı, üslup, olayları değerlendirme karşısında takındığı akıl ve mantık süzgecinin özgünlüğü gibi açılardan örnek alınması gereken bir insandı.
o yüzden artık geçmişte kalmış ve yaşı gereği bir daha da asla galatasaray başkanı olamayacak bir insanı tartışmayın. katkılarından dolayı teşekkür edin. o bunu en çok hak eden başkanlardan.