7
finansörü şikeyi yapanlar ve aklayanlardır.
önümüzdeki sezon galatasaray ciddi anlamda rahatlayacak. ffp anlaşmamız bitiyor. rivadan ötürü kasaya sıcak para girecek. eskazara bu sezon başarılı olursak, allah da mustafa cengiz'e sağlık verirse daha güçlü bir ekiple devam ihtimali var. bu nedenle rant beklentisi olan lisecilerin de gerek belge sızdırarak, gerekse aleyhde açıklamalarıyla bunlara destek verdikleri bir gerçek.
yaratılmaya çalışılan bir algı var ve malesef galatasaray taraftarı bunu yedi. kadromuz güçsüzmüş. ben de diyorum ki nah güçsüz. defans hattımız ligin 2 gömlek üstü. beşiktaş 40'ına yaklaşmış atiba ile oynarken ön liberosu var, biz dağ gibi fiziği olan donk'la oynarken, taylan'la oynarken defansif orta sahamız yok...
bakın normal şartlarda bu takım ligin en az gol yiyeni olur. keşke ilk devre muslera'dan mahrum olmasaydık...
hücum hattında falcao, diagne, feghouli, belhanda, emre akbaba, arda, emre kılınç gibi oyuncularımız var. kimsede bunlardan iyisi yok. iyi bir teknik yönetimle her maç gol bulmayı başaracağımıza eminim. iyi hücum maç kazandırır, iyi defans kupa kazandırır. avantajımız büyük.
basında galatasaray güçsüz algısı yaratılıyor. amaç salaklığın tarifi olan bir kalıbı bize kullandırmak. "sen önce iyi top oyna, hakemi sonra konuşursun." hayır! her maç iyi oynayarak kazanılmaz. bize adil davranın.
19/20 sezonu ligin bizim için kırılma maçı olan rize deplasmanını hatırlayın. o hakem yönetimine karşı dünyanın hiç bir takımı iyi top oynayamaz. sen ikili mücadelelerde kurallara uygun olsa bile vücudunu kullanamazsın ama rakibin her türlü sertliği uygulayabilir. andone ve muslera'nın sakatlıkları bana göre kasıtlı değildi fakat bu derece sertliğe izin verilen 10 maç oynasak 20 futbolcu kaybederiz.
şu an tamamen hakem kıyımına ortam hazırlanıyor. algı yapıldı. transfer yok. varsa da gecikti. puanlar kaybedilecek, taraftar açıkca maç sonuçlarını manipule edecek hakem hatalarına, yani kanundaki karşılığı şike olan eyleme değil öfkesini yönetime kanalize edecek. fatih terim - yönetim çekişmeleri gündem olacak.
malesef düşünebilen, sebep sonuç ilişkisi kurabilen bir toplum olmadığımızdan bu oyun çoktan tuttu. yoksa 30 milyon seçmenin hakkının yenmesine dünyadaki hiç bir hükümetin göz yumması mümkün değil. zaten sorun da burada. biz seçmen değil koyun gibi davranıyoruz. zaten bu ülke ne çektiyse bundan çekti.
önümüzdeki sezon galatasaray ciddi anlamda rahatlayacak. ffp anlaşmamız bitiyor. rivadan ötürü kasaya sıcak para girecek. eskazara bu sezon başarılı olursak, allah da mustafa cengiz'e sağlık verirse daha güçlü bir ekiple devam ihtimali var. bu nedenle rant beklentisi olan lisecilerin de gerek belge sızdırarak, gerekse aleyhde açıklamalarıyla bunlara destek verdikleri bir gerçek.
yaratılmaya çalışılan bir algı var ve malesef galatasaray taraftarı bunu yedi. kadromuz güçsüzmüş. ben de diyorum ki nah güçsüz. defans hattımız ligin 2 gömlek üstü. beşiktaş 40'ına yaklaşmış atiba ile oynarken ön liberosu var, biz dağ gibi fiziği olan donk'la oynarken, taylan'la oynarken defansif orta sahamız yok...
bakın normal şartlarda bu takım ligin en az gol yiyeni olur. keşke ilk devre muslera'dan mahrum olmasaydık...
hücum hattında falcao, diagne, feghouli, belhanda, emre akbaba, arda, emre kılınç gibi oyuncularımız var. kimsede bunlardan iyisi yok. iyi bir teknik yönetimle her maç gol bulmayı başaracağımıza eminim. iyi hücum maç kazandırır, iyi defans kupa kazandırır. avantajımız büyük.
basında galatasaray güçsüz algısı yaratılıyor. amaç salaklığın tarifi olan bir kalıbı bize kullandırmak. "sen önce iyi top oyna, hakemi sonra konuşursun." hayır! her maç iyi oynayarak kazanılmaz. bize adil davranın.
19/20 sezonu ligin bizim için kırılma maçı olan rize deplasmanını hatırlayın. o hakem yönetimine karşı dünyanın hiç bir takımı iyi top oynayamaz. sen ikili mücadelelerde kurallara uygun olsa bile vücudunu kullanamazsın ama rakibin her türlü sertliği uygulayabilir. andone ve muslera'nın sakatlıkları bana göre kasıtlı değildi fakat bu derece sertliğe izin verilen 10 maç oynasak 20 futbolcu kaybederiz.
şu an tamamen hakem kıyımına ortam hazırlanıyor. algı yapıldı. transfer yok. varsa da gecikti. puanlar kaybedilecek, taraftar açıkca maç sonuçlarını manipule edecek hakem hatalarına, yani kanundaki karşılığı şike olan eyleme değil öfkesini yönetime kanalize edecek. fatih terim - yönetim çekişmeleri gündem olacak.
malesef düşünebilen, sebep sonuç ilişkisi kurabilen bir toplum olmadığımızdan bu oyun çoktan tuttu. yoksa 30 milyon seçmenin hakkının yenmesine dünyadaki hiç bir hükümetin göz yumması mümkün değil. zaten sorun da burada. biz seçmen değil koyun gibi davranıyoruz. zaten bu ülke ne çektiyse bundan çekti.