resim
Arda Turan
Görev:Teknik Direktör
Takım:Eyüpspor
Yaş:37
Uyruk:Türkiye
  • 18449
    3 eylül 2020 galatasaray hatayspor maçı'nda oynadığı oyunla, daha doğrusu gösterdiği mücadeleyle arda' nın nasıl da istekli olduğunu gördük değil mi?

    --- alıntı ---

    eğer bilmediğimiz şekilde kendisine söz verilmiş ve arda kendisini var eden kulübe dönüş yapıyorsa; yapması gereken tek şey aklını fikrini yeşil sahalara vermek olmalıdır.
    --- alıntı ---

    bu cümleleri yazdığım zaman artık arda turan'ın sevdiği armaya, galatasaray' a dönüşü pek yakın bir zamanda olacaktı. sonuç itibariyle özrünü diledi ve kaptanlık pazubandıyla yeşil sahalara dönüş yaptı.

    arda turan fazlasıyla duygusal bir insan. gözlerinden akan fırlama zekasının yanında, incinmekten korkan bir çocuk kalbiyle yaşamına devam ediyor. yaptığı yanlışların hiçbir geçerli açıklaması yok, olamaz çünkü ciddi anlamda medyada etkileşime açık insanların, bazı ciddi hataları yapmaması gerekiyor. bir futbolcu için yeşil sahalarda agresif olmasının kusuru gözardı edilebilir. ancak saha dışına taşan agresif ve saldırgan tutumlara yönelik suçu hafifletici sebepler aramaya çalışmak basitliktir.

    kendi yaşadığım bir olay üzerinden yine arda'nın durumuna dönmek istiyorum. çok sevdiğim, değer verdiğim bir hanımefendiye aylarca sevgimden, zamanımdan ayırıp durmuştum. olması gereken neyse onları yapıyor, elini tutarken mutlu oluyor, yüzünü öperken heyecanlanıyordum. fakat bazı hususlarda ondan incelik beklediğim oluyordu. bunun tam tersi olması gerektiğini biz filmlerde, kitaplarda görmüş okumuş olsak da, ben onun ince olmasını, hatalarını kabul etmesini, gerilip tartıştığımız anda benimle iletişimini devam etmesini, susmamasını, 'canım ne yapıyoruz biz, niye böyle saçma bir konu yüzünden birbirimizi üzüyoruz' demesini beklerken, o tutumlarını hep haklı çıkmak ve olmak adına sergiliyordu. son olarak ona kırılıp, 'bana en ufak tartışmamız sırasında bile ağzından çıkacak tatlı bir sözün engeli nedir' diye sorup, yine de yapıcı bir şekilde onu eleştirmeye çalışırken karşımda 'tabii ben odunum, ben ne anlarım senin söylediklerinden' diyen birini karşımda bulmuştum. bir süre ne arayıp ne de sormuştum. bu süre zarfında haber aldım ki; kendisi aslında yazmak istese de, eğer ilk kendisi yazıp bana dönüş yaparsa, bunu kendi aklınca artık geri kalan tüm meselelerde benim sözüm geçmesi olarak anladığını ve algıladığını dile getiriyordu.

    sevmek; bir insanı, bir değeri, bir takımı sevmek.. bir sürü hata yaptıktan sonra yine de o egoyu alt edip, kibirden sıyrılıp özür dileyebilmek ve son şansını en olumlu şekilde değerlendirmeye çalışmak... benim gözümde arda turan'ın hikayesi budur. hâlâ kendisini takımda gördüğümde tam olarak bazı şeyleri sindirdiğim söylenemez fakat sevdiğinden, ilk sevgilisinden yeni bir şans elde edebilmek için tamamen olmasa da egosunu, kibrini yenebilmek adına adım/ adımlar atmıştır.

    ben mi? ne arda'nın sevdiği gibi sevildim ne de onun sevdiğini sevenler kadar bazı davranışlara karşın yine de kabul edebildim. mahzun, yanmış kibrit çöpleriyle oynayan bir çocuk gibi tek başınalığın antikorunu salgılayıp durdum.
App Store'dan indirin Google Play'den alın