• 5784
    düyun-ı umumiye ile yönetilmelerine ramak kaldı. gün be gün batışa doğru sürükleniyorlar. sahiden aziz yıldırım'ı bile transfer politikasında mumla arar oldular. yıldırım demirören'in beşiktaş'ın başına geçtiği dönemi hatırlıyorum; önüne kim gelirse transfer ediyordu. plan yok, program yok. ama en azından o dönemde gerek ülke gerek kulüpler ekonomik olarak bu denli bir darboğazda değildi. ülkenin para birimi bu denli değersiz değildi.

    şu anki mevcut şartlara baktığımda dönüşü olmayan bir şekilde uçurmdan aşağı yuvarlanan bir kulüp görüyorum. taraftarının gözü kör; sorgu sual gibi bir alışkanlıkları yok. çirkef ve küstah bir camia olduğu için nasılsa bir yolunu buluruz diye düşünüyorlardır. ancak şampiyon dahi olsalar sadece şampiyonlar ligi geliriyle bu harcamaların ne kadarını karşılayabileceklerini sanıyorlar bilinmez. stadyum gelirleri, yayın gelirleri, sponsorluk gelirleri, store gelirleri vs. bir anda v formasyonu yapıp eski seviyelere gelmeyecektir. tüpraş, aygaz gibi halka açık şirketlere cin ali'nin yaptırdığı sponsorluklar da bir süre sonra yatırımcı tepkisiyle karşılacaktır. nitekim yabancı yatırımcılar zaten ülkeyi önemli oranda terk etti.

    sözün özü; aşağıdan yukarıdan yolun sonu görünüyor.
App Store'dan indirin Google Play'den alın