617
fatih altaylı yaptığı hatanın, yediği herzenin farkında ki yaptığı hakaretleri ve aşağılamaları unutturmaya çalışıyor ve olayı sadece bankalarla yapılan anlaşmalara hasrediyor. insanda azıcık fikir namusu olur diyeceğim ama fatih altaylıda fikir namusu olsaydı şimdiye kadar barınamazdı bir yerlerde.
mustafa cengiz’in bankalarla yapılan anlaşmaları savunduğu tek cümlesi yoktur. insan biraz utanır bu iftirayı atarken. hatta bankalarla yapılan anlaşmalar önümüzdeki süreçte tartışılır demiştir. mustafa cengiz sadece bir şeye itiraz etmiştir.
-harcama limitlerine ilişkin kuralı delmek isteyen fenerbahçe’nin tavrına.
efendim bankalara yapılacak faiz ödemeleri falan. geçiniz efendim. bankalarla yapılan anlaşmalarda bütün euro borçları tl’ye çevrilmiştir. tek başına bu bile kulüplerin %100 lehinedir. fenerbahçe bu anlaşmayı yapmadığından euro borçları tl bazında %50’ye yakın artmıştır. çünkü bankalar birliği ile anlaşan kulüpler euro borçlarını yaklaşık 6.00 tl üzerinden çevirirken fenerbahçe bugün 8.40 tl üzerinden çevirmek zorunda. üstelik mustafa cengiz bankalarla görüşme olmasın mı diyor. hayır, tam aksine görüşelim, pandemi şartlarına uyum isteyelim diyor. banka borçları ile harcama limitleri kuralının ihlaline itirazın ne ilgisi var?
hıncal uluç demiş ki beni vurduran mustafa cengiz’dir. arkadaş daha üç gün önce bir tv programında hıncal uluç’u izledim tam aksine başka bir mafya babasından bahsediyor. bu da mustafa cengiz’e bir iftiradır ve bunun da cezai sonuçları vardır.
ultraaslan konusunda mafya, tarikat ve sabahattin şirin’e ilikşin yazdıkları beni ilgilendirmiyor. o fotoğrafın hangi şartlar altında verildiğini bilemem. ayrıntıları da bilmediğimden değerlendirmede bulunamam. konu ikisinin arasındadır ve eğer hakaret ise onun da cezasını çeker.
yalnız ben olayın farklı bir boyutuna dikkat çekmek istiyorum. fatih altaylı bir herze karıştırdı, başkana hakaret etti, donunu mu satacaksın dedi, geri zekalı dedi vesaire. buna rağmen geri çekilmek özür dilemek yerine daha da saldırganlaştı. elindeki gazete ve tvleri kullanarak otuz milyonluk taraftara ve başkana saldırmaya devam ediyor. bu gidiş yanlış. sonuçta olacakların tamamından sorumlu olacak olan fatih altaylı ve turgay ciner’dir. bunun bir yerlerde durdurulması ve soğutulması gerekir. bu saldırganlık, bu azgınlık iyiye işaret değil.
mustafa cengiz kanser hastalığı ile mücadele ediyor ve iki ameliyat geçirmiş. böyle bir insana hakaret etmek için nasıl bir ruh haline sahip olmak gerekir düşünün. ali koç’u savunmak, ali koç ve fenerbahçe’nin menfaatlerini korumak için fedailik yapıyor resmen. üstelik bu kişi galatasaray kongre üyesi ve zamanında başkan yardımcılığı yapmış. neresinden baksanız hayal kırıklığı.
böyle giderse bu işi kan temizleyecek ve birilerine yazık olacak. iş bu aşamaya gelmeden tarafları sükunete davet ediyorum ve düşmanlıklarını dondurmalarını istiyorum. gidin disiplin kurulunda ve nahkeme salonlarında çözün problemlerinizi. keşke bu aşamaya gelmeseydi iş.
mustafa cengiz’in bankalarla yapılan anlaşmaları savunduğu tek cümlesi yoktur. insan biraz utanır bu iftirayı atarken. hatta bankalarla yapılan anlaşmalar önümüzdeki süreçte tartışılır demiştir. mustafa cengiz sadece bir şeye itiraz etmiştir.
-harcama limitlerine ilişkin kuralı delmek isteyen fenerbahçe’nin tavrına.
efendim bankalara yapılacak faiz ödemeleri falan. geçiniz efendim. bankalarla yapılan anlaşmalarda bütün euro borçları tl’ye çevrilmiştir. tek başına bu bile kulüplerin %100 lehinedir. fenerbahçe bu anlaşmayı yapmadığından euro borçları tl bazında %50’ye yakın artmıştır. çünkü bankalar birliği ile anlaşan kulüpler euro borçlarını yaklaşık 6.00 tl üzerinden çevirirken fenerbahçe bugün 8.40 tl üzerinden çevirmek zorunda. üstelik mustafa cengiz bankalarla görüşme olmasın mı diyor. hayır, tam aksine görüşelim, pandemi şartlarına uyum isteyelim diyor. banka borçları ile harcama limitleri kuralının ihlaline itirazın ne ilgisi var?
hıncal uluç demiş ki beni vurduran mustafa cengiz’dir. arkadaş daha üç gün önce bir tv programında hıncal uluç’u izledim tam aksine başka bir mafya babasından bahsediyor. bu da mustafa cengiz’e bir iftiradır ve bunun da cezai sonuçları vardır.
ultraaslan konusunda mafya, tarikat ve sabahattin şirin’e ilikşin yazdıkları beni ilgilendirmiyor. o fotoğrafın hangi şartlar altında verildiğini bilemem. ayrıntıları da bilmediğimden değerlendirmede bulunamam. konu ikisinin arasındadır ve eğer hakaret ise onun da cezasını çeker.
yalnız ben olayın farklı bir boyutuna dikkat çekmek istiyorum. fatih altaylı bir herze karıştırdı, başkana hakaret etti, donunu mu satacaksın dedi, geri zekalı dedi vesaire. buna rağmen geri çekilmek özür dilemek yerine daha da saldırganlaştı. elindeki gazete ve tvleri kullanarak otuz milyonluk taraftara ve başkana saldırmaya devam ediyor. bu gidiş yanlış. sonuçta olacakların tamamından sorumlu olacak olan fatih altaylı ve turgay ciner’dir. bunun bir yerlerde durdurulması ve soğutulması gerekir. bu saldırganlık, bu azgınlık iyiye işaret değil.
mustafa cengiz kanser hastalığı ile mücadele ediyor ve iki ameliyat geçirmiş. böyle bir insana hakaret etmek için nasıl bir ruh haline sahip olmak gerekir düşünün. ali koç’u savunmak, ali koç ve fenerbahçe’nin menfaatlerini korumak için fedailik yapıyor resmen. üstelik bu kişi galatasaray kongre üyesi ve zamanında başkan yardımcılığı yapmış. neresinden baksanız hayal kırıklığı.
böyle giderse bu işi kan temizleyecek ve birilerine yazık olacak. iş bu aşamaya gelmeden tarafları sükunete davet ediyorum ve düşmanlıklarını dondurmalarını istiyorum. gidin disiplin kurulunda ve nahkeme salonlarında çözün problemlerinizi. keşke bu aşamaya gelmeseydi iş.
