30
bir kültürdür. oluşması zaman alır. bizim gibi yıllarca olmuş oyunculara para saçıp sonra scout transferleriyle ilerlemek ilk etapta zordur.
öncelikle her sene şampiyonluk hedefi ile sezona başlıyoruz. yönetim, teknik direktör ve taraftar için en önemli şey şampiyonluk. bunun getirdiği ağır bir baskı var oyuncular üzerinde. hataya yer yok. tolerans 0. bunu ozan kabakta gördük. çocuğa denmedik şey kalmadı. çok çabuk tüketiyoruz. bugün herkesin bayıldığı genç yetenek emin bayram ilk 11 başlasa iki maç sonra ozanın yaşadığı şeyleri yaşayacak. her hatasında spikerler genç eminin hatası diyecek. taraftar daha bu çocuk için erken diyecek. fiziği güçlensin tecrübe kazansın diyecek. sanki 33 yaşındakiler hata yapmıyormuş gibi.
scout transferi bizim için zor. oyuncunun kendini geliştirerek istenilen düzeye gelme oranı düşük. 1 milyon euroya aldığımız genç oyuncudan her şeyi eksiksiz yapmasını bekliyoruz. ayağı iyi olsun, hızlı olsun, fiziği güçlü olsun, bitiriciliği iyi olsun, oyun zekası yüksek olsun gibi beklentilerimizi ardı ardına sıralıyoruz. iyi yanlarını geliştirmek yerine kötü yanlarını eleştiriyoruz. böyle olunca da oyuncu beklentileri karşılayamamış oluyor.
yakın tarihte yaptığımız bir transfere bakın.saracchi. sürekli defanstaki yumuşaklığı ve zaafiyetleri konuşuluyor. ofanstaki becerisini, hücuma katkısını, maç içindeki git gellerini konuşan yok. beklenti öyle bir düzeyde ki. her şeyi tam yapmalı. 23 yaşından genç olmalı. sanki 10 yıldır takımda oynuyor gibi cuk oturmalı. az maaş almalı. bonservisi düşük olmalı. defansta adam geçirmemeli, en az 8 asist yapmalı vs vs. öncelikle oyuncu geliştirmeyi öğrenmemiz gerekiyor. evertonun 3 yıl önce keşfettiği onyekuruyu kiralamak da, u20 dünya kupasında kendini gösteren brumaya 12 milyon euro vererek almak da iş değil. iş bu adamların geldikleri seviyeden 1 2 tık yukarıya çıkararak pazarlayabilmekte. bu dediklerim altyapı oyuncularımız için de geçerli. sabretmemiz gerekiyor. bunun için belki şampiyonluk feda etmemiz gerekiyor. en önemlisi oyuncuyu satın alırken ondan ne bekleyeceğimizi bilmemiz ve ona göre planımızı yapmamız gerekiyor.
öncelikle her sene şampiyonluk hedefi ile sezona başlıyoruz. yönetim, teknik direktör ve taraftar için en önemli şey şampiyonluk. bunun getirdiği ağır bir baskı var oyuncular üzerinde. hataya yer yok. tolerans 0. bunu ozan kabakta gördük. çocuğa denmedik şey kalmadı. çok çabuk tüketiyoruz. bugün herkesin bayıldığı genç yetenek emin bayram ilk 11 başlasa iki maç sonra ozanın yaşadığı şeyleri yaşayacak. her hatasında spikerler genç eminin hatası diyecek. taraftar daha bu çocuk için erken diyecek. fiziği güçlensin tecrübe kazansın diyecek. sanki 33 yaşındakiler hata yapmıyormuş gibi.
scout transferi bizim için zor. oyuncunun kendini geliştirerek istenilen düzeye gelme oranı düşük. 1 milyon euroya aldığımız genç oyuncudan her şeyi eksiksiz yapmasını bekliyoruz. ayağı iyi olsun, hızlı olsun, fiziği güçlü olsun, bitiriciliği iyi olsun, oyun zekası yüksek olsun gibi beklentilerimizi ardı ardına sıralıyoruz. iyi yanlarını geliştirmek yerine kötü yanlarını eleştiriyoruz. böyle olunca da oyuncu beklentileri karşılayamamış oluyor.
yakın tarihte yaptığımız bir transfere bakın.saracchi. sürekli defanstaki yumuşaklığı ve zaafiyetleri konuşuluyor. ofanstaki becerisini, hücuma katkısını, maç içindeki git gellerini konuşan yok. beklenti öyle bir düzeyde ki. her şeyi tam yapmalı. 23 yaşından genç olmalı. sanki 10 yıldır takımda oynuyor gibi cuk oturmalı. az maaş almalı. bonservisi düşük olmalı. defansta adam geçirmemeli, en az 8 asist yapmalı vs vs. öncelikle oyuncu geliştirmeyi öğrenmemiz gerekiyor. evertonun 3 yıl önce keşfettiği onyekuruyu kiralamak da, u20 dünya kupasında kendini gösteren brumaya 12 milyon euro vererek almak da iş değil. iş bu adamların geldikleri seviyeden 1 2 tık yukarıya çıkararak pazarlayabilmekte. bu dediklerim altyapı oyuncularımız için de geçerli. sabretmemiz gerekiyor. bunun için belki şampiyonluk feda etmemiz gerekiyor. en önemlisi oyuncuyu satın alırken ondan ne bekleyeceğimizi bilmemiz ve ona göre planımızı yapmamız gerekiyor.