sizi galatasaray'da tutacak olan ise karakterinizdir

bu güzel söz sadece alt yapı oyuncuları geçerli olmalı. çünkü alt yapı bir eğitim yuvasıdır ve her eğitim yuvasının da amacı olduğu gibi amacı ilk olarak topluma düzgün bireyler kazandırmaktır. ancak endüstriyelleşen günümüz futbolunda a takım için bunu savunmak çok da mantıklı değil. bu sözü savunmaya kalkarsak her futbolcu için bir açık bulunur. john terry için mesela. zamanında gelmek isteseydi ama sen takım arkadaşının eşiyle birlikte oldun gelme mi diyecektik? mauro icardi bugün dese ben galatasaray'da oynamak istiyorum yok hayır mı diyeceğiz? felipe melo, albert riera'yı odaya kitleyip dövdüğünde takımdan mı kovduk? younes belhanda taraftara döndü ve küfretti, astık mı belhanda'yı? ryan giggs zamanında bizde oynamak istese ne olacaktı? dünyanın en iyi futbolcusu dediğimiz futbolcular vergi kaçakçısı değil mi? diego armanda maradona mafyayla içli dışlı değil miydi? her fırsatta profesyonellikten bahsedip de futbolcunum özel hayatı ile ilgilenmek çelişkili bir durum bence. önemli olan kulübe karşı sorumluluklarını yerine getirip getirmemesi.

not: buradan arda turan'ı istediğim sonucu çıkmasın, çünkü istemiyorum. istemiyorum çünkü futbolcu olarak sahada katkı yapacağına inanmıyorum.