• 12
    özellikle bu başlığa yazmak istedim, zira daha önce de, gurrpegi'nin ayrıldığı dönemde, bu başlık üzerinden sözlükte karşılaştığımız, beni ve muhtemelen sözlüğün büyük bir kısmını hayrete düşüren bir dizi durumu anlatmaya çalışmış, buna konu olan arkadaşları bir muhasebeye davet etmiştim.

    son bir kaç gündür benzeri olaylara hem şahsım hem de başka arkadaşlar tekrar konu oldular. hoş, henüz kimse bana nickaltı yazarak bir salvo sallamadı ama sanıyorum ki, bunun olmamış olması olmayacağı manasına gelmiyor. burada önce kendimden yola çıkarak sonra da mevzu bahis probleme konu diğer arkadaşlara değinerek bir kaç şey söylemek istiyorum.

    geçtiğimiz hafta şöyle bir fikir beyan ettim (bkz: burak elmas/#2929157).

    bu sadece bir fikirdi; bir iddia, töhmet ya da benzeri bir durum barındırmadığı gibi herkesin katılmak zorunda olduğu bir doğru da değildi. sadece konuya özne olduğu durumlar için düşündüklerimizi, yüz yüze geldiğimizde yüzüne söyleyemeyeceğimiz insanlar hakkında konuşurken daha dikkatli, olayları tartarak ve bir muhasebeden geçirerek ifade etmek gerektiğini ifade etmeye çalıştım. bundan sonra ismini hatırlayamadığım bir arkadaşım aynı başlık altında beni isim vermeden lisecilikle, burak elmas ekibinden olmakla falan suçladı. hoş, bu bir suç mudur o da ayrı bir tartışma konusu ya, neyse... ilgili entriyi aradım ama bulamadım, muhtemelen silinmiş. entrinin sahibi arkadaş bu yazdıklarımı görürse bana düşündüklerini direkt olarak da söyleyebilir, bunu bilmesini isterim. fakat komik olan durum şu ki ne liseliyim, ne liseciyim... burak elmas ekibinden olmayı bırakın, ömrüm boyunca kendisiyle ne yüz yüze gelmişliğim ne de konuşmuşluğum var... sıradan bir anadolu çocuğuyum ya ben, çengelköylüyüm, ne monşerim ne de başka bir şey... taraftarım abi taraftar!.. fakat yaftalandık, o da ne demekse... peki neden? bunu iddia eden arkadaş gibi düşünmediğim için...

    kendi aramızda konuştuğumuzda biz de fikir ayrılıkları, yer yer kırgınlıklar yaşayabiliyoruz. mesela pivot santrfor'un hoca için sert eleştirileri var, benim de var... fakat çözüm önerilerimiz farklı, ayrışıyoruz. kendisine ve fikirlerine saygı duyuyorum. mesela varian kadro yapılanması için çok umutsuz, ben değilim. çatışıyoruz ama fikirlerine saygı duyuyorum. mesela gurrpegi kulübün geleceği için çok endişeli, ben değilim. kapışıyoruz ama fikirlerine saygı duyuyorum. mesela daniel tozser amatör branşları çok sıkı takip ediyor, ben edemiyorum. endişelerini anlayamamakla beraber itiraz edemiyor, saygı duyuyorum. mesela ben hayalperest, kaideyi taciz eden istisna benden daha fazla hayalperest; yarışıyoruz, onun hayallerine yetişmeye çalışıp saygı duyuyorum. mesela ocgunsson basketbolu çok iyi biliyor, ben bilmiyorum. söylediklerine itiraz edemiyorum ama saygı duyuyorum...

    burada ismini sayamadığım daha bir çok kardeşim, abim, ablam, arkadaşım... farklı kültürden, coğrafyadan, inanıştan adamla hiç orta noktayı bulamadığımız tonla şeyi konuşabiliyoruz... beğenmediğimizde "bu ne kardeşim!", "amma da saçmaladın ha!" vs diyebiliyoruz yani... siz de diyebilirsiniz gayet, neden çekiniyorsunuz?..

    arkadaşlar, arkasına sığındığımız nickler bizleri gizemli hale getirebilir ama değiliz gerçekten. hiçbirimiz değiliz; buna eminim. neden böyle vuruyoruz birbirimize... eğer kazan kaldırmayı seven arkadaşlar varsa sevmesin, en azından kazanı kaldırmadan önce sevmesin. sormaya, öğrenmeye çalışsın... yaftalamasın... vurmasın... hakaret etmesin... sorsun, beğenmediğini direkt muhatabına söylesin... çok mu şey istiyoruz allah aşkına!..

    ben yönetimden memnun değilim abi, memnun olmak zorunda mıyım? hocanın performansından memnun değilim, olmak zorunda mıyım? kulübün içişlerinden memnun değilim, olmak zorunda mıyım?.. transfer politikasından memnun değilim, olmak zorunda mıyım?.. ya da hepsinden memnunum, memnuniyetsiz olmak zorunda mıyım?..

    değilim, değilsiniz, değiller...

    peki bunları dile getirdiğimizde neden çok bilen oluyoruz? beni senden ne ayırt ediyor, ne fazlam var... bunu gerçekten anlayamıyorum sanırım hiç anlayamayacağım da...

    sizlerden beklediğim tek şey var o da saygı! sevmeseniz de olur ama saygı duyun lütfen, onurlu duruş bunu gerektirir... bunun dışında yapılan şeyin adını siz koyun, ben burada ifade etmeyeyim...

    saygılar!..
App Store'dan indirin Google Play'den alın