17714
eğer bilmediğimiz şekilde kendisine söz verilmiş ve arda kendisini var eden kulübe dönüş yapıyorsa; yapması gereken tek şey aklını fikrini yeşil sahalara vermek olmalıdır.
ispanya'da profesyonel desteğe ihtiyacı vardı. yanında keyfekeder arkadaşlarıyla vakit geçirip durdu. siyasetin hamuruna dokundu. o oldu, bu oldu derken; galatasaraylı olmanın, bu şanlı forma altında oynamanın değerini tekrardan hakkıyla bilip, formasını terletecek ise, adı medyada silahla, şeytanlarla, meleklerle anılmayacaksa varsın gelsin pişmanım deyip bu armanın hakkını versin.
taraftar af makamı değildir ama gönüllerin kabul makamıdır. gönüllerde yıktığı tahtını, verdiği tahribatı düzeltmek için yeteneğini futbolunun son deminde ortaya sunacak bir arda olacaksa artık kabul etmekten başka seçeneğim/iz yok.
bunları yazarken, 11 mayıs'ta kendisi hakkında yazdığım şeyleri alıntılamak istiyorum:
--- alıntı ---
ailesiyle, yine futbolun içinde sağlıcakla kalsın ama mümkünse 'arma aşkına' edebiyatını bir daha bize karşı yapmasın, göz boyamaya kalkmasın! futbol mu konuşacak, konuşsun! yeşil sahalara mı dönmeye çabalıyor (!), yapabiliyorsa yapsın! onun haricinde görüşü, tutumu, yönelimleri kendisini bağlar ve bize laf söylemek düşmez. kaç kere daha sosyal medya platformlarında pabuç değiştirip, galatasaray üzerinden prim kasıp duracak ve biz aynı lakırdıları yapıp duracağız?
--- alıntı ---
yeşil sahalara dönmek istiyorsa, yapabilecekse yapsın demiştim. prim kasmadan, medyaya hele ki galatasaray'ımın böylesine yalnız bırakıldığı dönemde malzeme vermeden işini yapmak üzere gelecek ise gelsin. biz işimizi yapalım, eleştirelim; yazalım. o da yapabiliyorsa futbolunu oynasın.
arda, umarım gönül verdiğin armanın sevdalılarını üzecek bir hareket yapmazsın! döneceksen dön ve yalnızca işini yap! kaç yıkık kentten ne güzellikler çıkardı burada yazıp duranlar! yeter ki incitme sevdiğini sevenleri!
ispanya'da profesyonel desteğe ihtiyacı vardı. yanında keyfekeder arkadaşlarıyla vakit geçirip durdu. siyasetin hamuruna dokundu. o oldu, bu oldu derken; galatasaraylı olmanın, bu şanlı forma altında oynamanın değerini tekrardan hakkıyla bilip, formasını terletecek ise, adı medyada silahla, şeytanlarla, meleklerle anılmayacaksa varsın gelsin pişmanım deyip bu armanın hakkını versin.
taraftar af makamı değildir ama gönüllerin kabul makamıdır. gönüllerde yıktığı tahtını, verdiği tahribatı düzeltmek için yeteneğini futbolunun son deminde ortaya sunacak bir arda olacaksa artık kabul etmekten başka seçeneğim/iz yok.
bunları yazarken, 11 mayıs'ta kendisi hakkında yazdığım şeyleri alıntılamak istiyorum:
--- alıntı ---
ailesiyle, yine futbolun içinde sağlıcakla kalsın ama mümkünse 'arma aşkına' edebiyatını bir daha bize karşı yapmasın, göz boyamaya kalkmasın! futbol mu konuşacak, konuşsun! yeşil sahalara mı dönmeye çabalıyor (!), yapabiliyorsa yapsın! onun haricinde görüşü, tutumu, yönelimleri kendisini bağlar ve bize laf söylemek düşmez. kaç kere daha sosyal medya platformlarında pabuç değiştirip, galatasaray üzerinden prim kasıp duracak ve biz aynı lakırdıları yapıp duracağız?
--- alıntı ---
yeşil sahalara dönmek istiyorsa, yapabilecekse yapsın demiştim. prim kasmadan, medyaya hele ki galatasaray'ımın böylesine yalnız bırakıldığı dönemde malzeme vermeden işini yapmak üzere gelecek ise gelsin. biz işimizi yapalım, eleştirelim; yazalım. o da yapabiliyorsa futbolunu oynasın.
arda, umarım gönül verdiğin armanın sevdalılarını üzecek bir hareket yapmazsın! döneceksen dön ve yalnızca işini yap! kaç yıkık kentten ne güzellikler çıkardı burada yazıp duranlar! yeter ki incitme sevdiğini sevenleri!