918
"şampiyonlar ligi'nde oynamak için fenerbahçe'yi seçiyorum demesi ve sonrasında hiç şampiyonlar ligi'nde forma giyememiş olmasını yıllar sonra hatırladıkça bile güleceğim; ama her şeye rağmen stoch ile mert hakan yandaş'ı bir tutmak doğru değil. birincisi, miroslav stoch türkiye ile hiçbir bağı olmayan ve tamamen profesyonel gözle bakan bir oyuncu, dolayısıyla kendisine daha iyi teklif sunan takımı tercih etmesi kendi içinde tutarlı; üstelik etik dışı bir şey de yapmamıştı o dönem. oysa mhy'nin çocukluğundan beri galatasaray taraftarı olduğu ortaya çıktı; hadi profesyonel hayatta çocukken tuttuğu takım da önemli değil ama bir de bu takımla daha aylar önce bir ön protokol de yaptığı ortada, dolayısıyla ortada stoch'unkinden daha farklı ve bence etik dışına da çıkan bir durum var.
ikincisi, stoch'un türkiye'ye geldiği dönem fenerbahçe şampiyon olamasa da her sene şampiyonluk yarışına giren (2007'de şampiyon; 2008'de bizle, 2010'da bursa ile son haftaya kadar şampiyonluk yarışında) ve gerçekten şampiyonlar ligi'ne katılma iddiası olan bir takımdı. diğer taraftan galatasaray aynı dönemde les adnans yönetiminde gerek sportif gerek ekonomik açıdan istikrarsızlıklardan istikrarsızlık seçen bir durumdaydı. dolayısıyla bu tabloda stoch'un hem son senelerde sportif olarak daha başarılı görünen hem de ekonomik olarak daha iyi teklif yapan kulübü seçmesi kendi açısından tutarlı. öte yandan bugün baktığımızda galatasaray son 2 senenin şampiyonu ve bu sene de hala matematiksel olarak şansını sürdürürken fenerbahçe yarıştan kopalı aylar oldu, teknik direktörünün kim olduğu ve gelecek sezon kim olacağı dahi belli değil ve üstüne genç futbolcu öğütücülüğü iyice ayyuka çıkmışken sadece bir miktar fazla para için bu takımı tercih etmesi zaten futboldan yana beklentisinin şampiyonlar ligi'nde oynamak olmadığını gösteriyor. bu durumda da mhy'nin stoch'tan çok daha kötü bir kariyer çizgisi olacağını düşünüyorum. fakat sanırım kendi de aynı şeyi düşünüyor ki daha çok parlayabileceği takıma gitmek yerine kısa vadede daha çok parayı kazanabileceği takımı seçmiş.
ikincisi, stoch'un türkiye'ye geldiği dönem fenerbahçe şampiyon olamasa da her sene şampiyonluk yarışına giren (2007'de şampiyon; 2008'de bizle, 2010'da bursa ile son haftaya kadar şampiyonluk yarışında) ve gerçekten şampiyonlar ligi'ne katılma iddiası olan bir takımdı. diğer taraftan galatasaray aynı dönemde les adnans yönetiminde gerek sportif gerek ekonomik açıdan istikrarsızlıklardan istikrarsızlık seçen bir durumdaydı. dolayısıyla bu tabloda stoch'un hem son senelerde sportif olarak daha başarılı görünen hem de ekonomik olarak daha iyi teklif yapan kulübü seçmesi kendi açısından tutarlı. öte yandan bugün baktığımızda galatasaray son 2 senenin şampiyonu ve bu sene de hala matematiksel olarak şansını sürdürürken fenerbahçe yarıştan kopalı aylar oldu, teknik direktörünün kim olduğu ve gelecek sezon kim olacağı dahi belli değil ve üstüne genç futbolcu öğütücülüğü iyice ayyuka çıkmışken sadece bir miktar fazla para için bu takımı tercih etmesi zaten futboldan yana beklentisinin şampiyonlar ligi'nde oynamak olmadığını gösteriyor. bu durumda da mhy'nin stoch'tan çok daha kötü bir kariyer çizgisi olacağını düşünüyorum. fakat sanırım kendi de aynı şeyi düşünüyor ki daha çok parlayabileceği takıma gitmek yerine kısa vadede daha çok parayı kazanabileceği takımı seçmiş.
