• 7456
    kimse kusura bakmasın, burada çok aklı başında renktaşların olduğunu da bilerek yazıyorum bunu ama; kaybettiği her maç sonrası hadsizlik yapan kişileri de içinde barındıran gruptur.

    hemen her alanda, işinin ehli kişiler, kendi sorumluluk alanlarıyla ilgilenirler. bu futbolda da böyledir. ama türkiye'de, ya da bir şeyin tarafı olmanın ne demek olduğu anlaşılamayan başka ülkelerde de, taraftarlar hem yönetici, hem teknik direktör, hem futbolcu olabileceklerini zannediyorlar.

    yunus oynamıyordu, neden oynamıyor deniyordu mesela. sonra yunus oynuyor, becerileri kısıtlı bir oyuncu olduğu anlaşılıyor, sanki bu taraftar değilmiş gibi yunus oynasın diyen, başka bir genç parlatılıyor, çünkü her haftasonu u19 maçı izleyen insanlar ya bunlar, bu haddi kendisinde buluyor. ya da taktik beğenilmiyor, her haftaiçi antrenmana katılan insanlar ya bunlar, taktik üretip duruyorlar fm oynar gibi.

    fatih terim, pek çoğunuzun entry başına paragraf ortalamasından çok kupası olan bir teknik adam. başkanımız, pek çoğunuzun kültür seviyesinden yüksek kültüre, pek çoğunuzun yöneticilik deneyiminden fazla deneyime sahip bir insan. taraftar ise, pek çok kişiden daha yaratıcı besteler üreten, boğazı kısılana kadar bağıran kişilerden oluşan bir grup. bizim işimiz, lig sürerken desteklemek. takımı yarı yolda bırakmak değil, yenilsek de avazımız çıktığı kadar bağırırsak biz, gerçek taraftar oluruz.

    ama, takımı şampiyon biz yaptık, şimdi takım başarısız, yönetim hemen değişsin, fatih hoca gitsin demek, en hafif tabirle hadsizliktir.

    lig biter, karne ortaya çıkar, o zaman taraftar da görüşünü söyler, yine saygısızca değil ama, zekice, kendine yakışır şekilde ve haddini bilerek.

    teknik direktör de haddini bilecek, yönetim de... taraftar da.
App Store'dan indirin Google Play'den alın